Bu köşede geçen hafta, Ebru Şallı’nın otomobilin içinde eşi Uğur Akkuş’tan şiddet gördüğü iddiasını ve bunu yalanlamasını yazmıştım. Yazımda, olayı iki hayali kahraman üzerinden devam ettirmiş, şiddeti inkar etmenin nelere yol açabileceğini anlatmaya çalışmıştım.
Ebru Şallı’yı otomobilden alan ve bu şiddete tanık olan kadın çıkıp konuştu ve olayı detaylarıyla anlattı. Belli ki yaşananlar gerçek. Başta olayı hiç olmamış gibi yansıtmaya çalışan Ebru Şallı, tanığın ifadeleri üzerine “Karı-koca arasında tartışma da olur, fikir ayrılıkları da olur” diyerek kısmen kabul etti.
Peki Ebru Hanım neden inkar ediyor yaşananları? İddialar ilginç. Aralarında maddi anlamda ortaklık olduğu, bu nedenle Ebru Şallı’nın ayrılamayacağı öne sürülüyor mesela. Ama asıl vahim iddia, Ebru Şallı’nın şikayetçi olması durumunda Uğur Akkuş’un hapse girme ihtimali. Uğur Akkuş, eski eşi Gonca Sağam’a şiddet uyguladığı gerekçesiyle 2020’de 1 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası aldı.
Daha önce aynı suçtan hüküm giydiği için cezasında indirim yapılmadı. Cezası onaylandı, hapse atıldı. Şubat 2022’de COVID nedeniyle izinli olarak tahliye edildi. İzin süresini evinde geçirmesi gerekirken ABD’ye gittiği anlaşıldı, mart ayında bir kez daha tutuklandı.
Anlaşılan o ki, cezasının infaz süresini bitirip yine tahliye edildi. Ebru Şallı, şikayette bulunursa Akkuş yargılanacak, ceza alırsa da infazı yanmış olacak. Yani 1 yıl 7 ay 15 günlük cezasının tamamını yatmak zorunda kalacak. Şallı’nın bu nedenle şikayette bulunmadığı iddiası daha ağır basıyor. Hapis falan bir yana, ortada göz ardı edilmeyecek başka bir gerçek var. Uğur Akkuş, şiddet geçmişine sahip.
Eski eşine defalarca şiddet uyguladığı açık ve net. Ben Ebru Şallı’nın otomobilde gördüğü şiddetin ilk olamayacağını, daha önce en azından psikolojik ve duygusal şiddete maruz kaldığını belirtmiştim. Umarım Ebru Şallı, bu şiddetten kurtulma gücünü en kısa sürede kendinde bulur.
BU İŞARET HAYAT KURTARIR
Kanada Kadınlar Vakfı’nın başlattığı bir uygulamayı hatırlatmak istiyorum. Şiddet gören kadınların ve çocukların elleriyle yaptıkları işaret sayesinde yardım isteyebildiklerini biliyor muydunuz?
Söz konusu işarette el, avuç içi karşı tarafa gösterilecek şekilde kaldırılıyor. Önce baş parmak sonra da geri kalan parmaklar avuç içine doğru katlanıyor.
Sosyal medyada sıkça karşılaşılan bu işaret, tüm dünyada, “Aile içi şiddete maruz kalıyorum” veya “Yardıma ihtiyacım var” anlamlarına geliyor. Bu tür şiddete maruz kalanlar bunu sadece sosyal medyada değil, örneğin bir AVM’de, kendisini gören kişilere de gösterebiliyor. Olur da böyle bir durumla karşılaşırsanız, lütfen yardımınızı esirgemeyin.
KISA PAÇA PANTOLON
Nükhet Duru, kadınların yolda, sokakta tayt giymesini ‘çirkin’ bulmuş, “Biri buna dur desin” diyerek tartışmanın fitilini ateşlemiş. Bu konuda cevabı kadınlar verecektir, ben hiç o konuya girmeyeyim. Ancak benim de bir istirhamım olacak.
Erkeklerin çorapsız olarak giydiği ve paça boyu bileğin üzerinde biten pantolonlara ‘dur’ diyebiliyor muyuz? Ben hayatımda bu kadar çirkin başka bir giyim şekli görmedim. Bu modayı çıkaranlar, uzun ve ince bacaklı erkekleri düşünmüş belli ki. Ama kardeşim, Türkiye’deyiz. Bizde o tarz erkek sayısı zaten az.
Hele bir de öyle bir pantolonun üzerine daracık gömlek giyilmiyor mu, o gömleğin düğmelerinin arasından göbek de görülmüyor mu, dayanılır şey değil. 2017’den beri hayatımızda, Azalarak biter sanıyorduk, bitmiyor.
Ekşi Sözlük’te bu konuyla ilgili açılan başlıkta çok ilginç gözlemler var.
- Giyene abdesthaneden yeni çıkmış erkek imajı uyandıran pantolonlar.
- Zevk sahibi bir kadının bunu giyen erkekle bırak konuşmasını, aynı mekanda bile bulunabileceğini sanmıyorum.
- Ayıp olmazsa paytak paytak penguen gibi yürüyormuşsunuz gibi geliyor. Varsa bir moda otoritesi, dilekçeyle başvurmak istiyorum cidden. Giymeyelim, giyenleri uyaralım.