Şarkıcı Umut Akyürek ile eşi Oktay Ertuğrul, 19 yaşındaki kızları Melek Bal’ı uyuşturucudan kurtarmak için büyük mücadele veriyor. Gazetemizin röportaj ustası Alev Gürsoy Cimin geçen hafta sonu Umut hanım ve Oktay Bey ile müthiş bir röportaj yaptı. Okurken kanımın çekildiğini hissettim. Çünkü uyuşturucu konusunda gelinen nokta çocuğu olan tüm aileler için gerçekten kaygı verici. Melek bu illete daha 13 yaşındayken başlamış. 4 kez hastaneye yatırılmış ama hiçbiri çözüm olmamış. Çünkü Melek Bal kurtulmak için çaba göstermemiş. Oktay Ertuğrul, bazı ailelerin çocuklarını 10 kez hastaneye yatırdığını ama çözüm bulamadıklarını söylüyor.
Umut Akyürek ve kızı Melek Bal
Melek ilk kez uyuşturucudan kurtulmaya kararlı. Tedavisi devam ediyor. Umut Akyürek diyor ki; “10 yaşında başlayanlar var. İlkokulların önünde bile peynir ekmek gibi satılıyor. 50 TL’ye bile bulmanız mümkün. Zaten önce ikram ederek başlıyorlar.” Korkunç bir durum... Oktay Ertuğrul’un tespiti daha da korkunç: “Dağda askere, polise silahla saldıran kadroların başka elleri de çocuklarımıza bu madde ile saldırıyor.” Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarının bu meselenin üzerine gittiğini biliyorum. Cezaevlerindeki 400 bine yakın tutuklu ve hükümlünün üçte biri uyuşturucu suçlusu. Yani devletin güvenlik birimleri bu insanları yakalıyor. Ancak belki de bu konuya artık ulusal güvenlik sorunu olarak bakmak gerek. Topyekün bir mücadele yürütmek gerek. Elbette ailelere de büyük görev düşüyor. Kimse “Benim çocuğum yapmaz” demesin. Kimse bu çocuğunun bağımlı hale geldiği elalem tarafından duyulmasın diye üstünü kapatmaya çalışmasın. Umut Akyürek ve Oktay Ertuğrul tam 7 yıl bu mücadeleyi verdi ve başarıya ulaşmak üzere. Bu röportajı POSTA’nın internet sitesinden bulup okumanızı öneririm.
Aslıhan Malbora - Çağatay Ulusoy
BÖYLE FİRAR GÖRÜLMEDİ
Çağatay Ulusoy, yeni sevgilisi Aslıhan Malbora ile havalimanında gazetecilere yakalandı. Yeni sevgilisini orada bırakıp bir anda ortadan kayboldu. Aslıhan Malbora da gazetecilerin sorularına “Onu yakalayıp ona sorun” diye cevap vermek zorunda kaldı. Ben gerçekten anlayamıyorum. İnsan neden ilişkisinin, sevgilisinin arkasında durmaz? Bir ilişkin varsa, hele hele artık ortaya çıkmışsa neden kaçarsın? Bu kaçış yanındaki sevgiline saygısızlık değil mi? Evli değilsin, başka sevgilin yok, neyi, kimden saklıyorsun? İnsan böyle bir şeyi, bırakın sevgiliyi, arkadaşına bile yapmaz. Aslıhan Malbora, bir röportajında sağlıklı bir ilişki için iletişim, güven, saygı ve birlikte eğlenebilmenin çok önemli olduğunu söylemiş. Bu dört maddeden biri olan saygı, şimdiden yok oldu. Eh, güvenin de pek yerinde olduğu söylenemez çünkü bu firar güven zedeleyici bir şey. İletişim dersen, Çağatay Ulusoy’un “Havaalanında gazetecileri görürsek ben kaçacağım” diye önceden haber verdiğini sanmıyorum. Yani o da nanay. Bir hafta Barselona’da tatil yaptıklarına göre birlikte eğlenebilmişler demek ki. Geriye bir tek bu madde kalmış. Ama o da bir ilişkiyi uzun süre ayakta tutmaya yetmez. Benden söylemesi.
SENİ HİÇ SEVMEDİM 2024
2024’ün son yazısını bitirirken bu yılın birçok insan için hayatının en kötü yılı olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam. Kimle konuşsam “Yeter artık bitsin bu yıl” diyor çünkü. Türk Dil Kurumu’nun yılın kelimesi olarak ‘kalabalık yalnızlık’ kavramını seçmesi bile 2024’ün ne kadar pesimist geçtiğini net olarak ortaya koyuyor. Benim için de kolay bir yıl olmadı. Ama ben umudumu kaybeden insanlardan olmadım hiçbir zaman. 2025 için de umut doluyum. Hepimiz için, ülkemiz için daha iyi bir yıl olacağını ummak istiyorum. Hepinize mutlu ve aşk dolu bir yıl diliyorum.