Mesut YarMucuk diye öpmesinler de...

HABERİ PAYLAŞ

Mucuk diye öpmesinler de...

Haberin Devamı

Show TV’de yayınlanan “M.U.C.K.” isimli dizide (Bu ne ya SSCB gibi) roller koptu. Başroldeki Azra Akın ve Haluk Piyes gitti. Bu gelişme eskidi bile... Yapım şirketi yeni bir yönetmen, daha genç bir oyuncu kadrosuyla yola devam kararı aldı. Peki ne oldu? Olanı söyleyeyim; önceki gün tamamen kopuk bir diziyle yüzleştik. Zaman ve sahneler birbirinden kopuk, kişi ve diyaloglar bağlantısız filan... Öyle ki bir gün içinde üç farklı kıyafetle gezebilen karakterlerin yanında üç günde bir gömlek değiştirmeyen karakterler vardı. Bu yavruların çoğu da sosyetik oluyor... Sanıyorum yönetmenin devamlılık gibi bir kaygısı yok ve sanıyorum bu kaygısızlık hali dizi için çok ciddi bir kaygıya dönüşmek üzere... Dizi bu haliyle bir öpücükle işi bitecekmiş gibi duruyor. Mucuk diye öpmezler umarım, şöyle salyalı filan!
[[HAFTAYA]]

İtiraz ederek büyüyorsun

Sezen Aksu önceki gece NTV’de “45 Dakika” isimli programda Mehmet Barlas’a konuk oldu. Mehmet ağabey artık konuklarını nerede ağırlıyorsa, bir sarayın kabul dairesi gibi duruyor mekan... Ve belki de kendi adıma ilk kez o dev mekanda karşılıklı devleşen iki isim gördüm. Barlas’ın musiki bilgisi karşılıklı hukukla müthiş bir samimiyeti de içine alarak izleyene unutulmaz bir 45 dakika yaşattı... Ben programa hazırlanmam gereken saatlerde işi gücü bırakıp uzun süredir ekranda görünmeyen Minik Serçe’de tutuklu kaldım... Anlattığı tüm görüş ve anıların içinde beni derinden etkileyen bir tek söz vardı ki onu kenara yazıverdim; “Çocukluğumdan itibaren dayatılanın aksini yaptım. ‘Aksini yaparak’ yol aldığımı görüyorum”... Bugünlerde sıkça göremediğimiz bir şey itiraz hakkını kullanmak. Ama ne bileyim belki çocuklarımız arasından itiraz hakkını kullanarak yeni Sezen’ler yetişir diye düşünerek bu duyguyu sizinle paylaşmak istedim...

Ata son sözünü söyledi!

Ata Demirer önceki akşam CNN Türk’te yayınlanan “Burada Laf Çok” isimli programıma konuk oldu. Ata’nın bu konukluğu “Berlin Kaplanı” isimli yeni filminin promosyon turlarından biraz farklıydı... Gündemden düşmeyen ve “filmin senaryosunu Ferdi Tayfur’dan mı arakladı?” çirkinliğine kadar varan iddialara açıktan bir yanıt verdi... Ata, Ferdi Tayfur’u sadece bir kez gördüğünü, kendisine “Lambalı Saz” diye bir senaryodan bahsedildiğini fakat hayatı boyunca bir kez bile o senaryoya bakmadığını yemin ve samimiyetle ifade etti... Buna karşılık Ferdi Tayfur gibi bir büyük sanatçının hâlâ iddialarını sürdürdüğü takdirde durumu mahkemeyle kanıtlamasını rica etti...

Hikaye sayısı sınırlı

Türkiye’de mevcut durumlar göz önüne alınırsa “beni mahkemeye verin” diyebilecek kadar yiğit olan kaç kişi var bilemiyorum. Ama Ata’nın Ferdi ağabeye yönelik bu samimiyetine ben fazlasıyla inandım... Dünyada filmler, diziler hatta reklam sektörü hepi topu 550 hikaye üzerinden dönüyor. Bir gurbetçi tipinin insanlarda bıraktığı etki de neredeyse aynı... Dolayısıyla ben anonim bir “gurbetçi” tiplemesinin orijinal bir başyapıt olabileceğini düşünmüyorum... Ata’nın yaptığı şey çıkardığı işte gizli zaten. O da teslim edersiniz ki, alkışlanmayacak gibi bir şey değil...

BURCU TERSTEN ATTI!

Burcu Esmersoy için aşklarıyla konuşuluyor olmak çok sıkıcı olmalı. Çünkü oyunculuk meselesi çok muallakta... Geçen günlerde bir TV kanalı Burcu’yu Ajdar ile aynı kefeye koyarak gereksiz bir aşağılama notu düştü. Bu kadarına da haksızlık demek isterim... O değil de uzun bir süredir magazin televizyoncuları tarafından Kenan Doğulu’nun kız arkadaşı olarak lanse edilen Burcu intikamını bir kuşak programında aldı... Star TV’de yayınlanan “Melek”e konuk olan Burcu, Melek Baykal’ın sorusu üzerine gerçek erkek arkadaşının Esat Yontunç olduğunu itiraf etti... Esat’ı tanımayanlar için Acun Ilıcalı’nın yol arkadaşı diyebiliriz. Yaptığı bütün işlerde koordinatör olarak yer alıyor... Ne diyelim Allah mutlu etsin de Burcu artık başardıklarıyla konuşulsun. Çünkü az buz iş yapmıyor!

Kimse kimseyi unutamıyor ki...

“Unutma Beni” (FOX) isimli günlük dizi 810 bölümdür devam ediyor. Yani bu konuda rekora giden birkaç dizinin yayın sayısına yetişmek üzere... Hikayenin nerede başlayıp, nasıl geliştiğini ve nereye doğru devam edeceğini oyuncular ve hatta senaristler dahil olmak üzere kestiren yok... Zaten bir yerinden kaçırsanız da 10 bölüm sonra filan hikaye aynı merkeze gelip dayanıyor... Ama şu kadarı net ki bu dizi isminin hakkını veren ender işlerden. Bir, kimse kimseyi unutamıyor. İki, az önce bahsettiğim on günlük periyotlar içinde seyirciye de her şeyi unutma şansı verilmiyor. Ne diyelim, ömrü uzun olsun; takılalım böylece...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder