Bu saatten sonra her şey mümkün

Grup etabı sonra eren EURO 2024’te bizim adımıza stresli ve bir o kadar kaotik geçen haftayı Çekya galibiyetiyle birlikte mutlu bir şekilde tamamladık. Gürcistan galibiyetiyle yakaladığımız havayı, Portekiz maçı sonrasında kaybetmiş olsak da Çekya’yı mağlup edip gruptan çıkarak tekrar yakalamayı başardık ve son 16 turunda, turnuvanın en dikkat çeken takımlarından biri olan Avusturya ile eşleştik.

Net bir bitirici eksikliğini derinden hissettiğimiz Gürcistan maçı, konsantrasyon problemleri ve bireysel hataların canımızı yaktığı Portekiz maçı ve son olarak 70 dakika eksik oynamasına rağmen hem fiziksel hem de oyun anlamında rakibe bariz bir üstünlük sağlayamadığımız Çekya maçı... 3 maçta 6 puanın gruptan çıkmaya her halükarda yettiği bu turnuvada aldığımız sonuçlar kağıt üzerinde bizleri tatmin etse de A Milli Takım’ın gümbür gümbür ilerlediğini söylemek kolay değil.  

Ancak ne olursa olsun Avrupa Şampiyonası’nda 16 yıl aranın ardından kendisini üst tura atabilmiş bir takım var ve bu aşamadan sonra her şey tek bir maça bakıyor. Dolayısıyla sadece oyunu doğru oynayanın ya da daha güçlü kadroya sahip olanın sahadan istediğini alacağı maçlara değil, futbol şansının ya da bir oyuncunun o gün yapacağı ekstra bir işin sonucu tayin ettiğine de şahit olacağız. Bu yüzden Çekya maçı sonrası yakaladığımız güzel havayla birlikte, geride kalan 3 maçtan gerekli dersleri çıkararak Avusturya maçına hazırlanmalıyız.

Son 16 turunda karşılaşacağımız Avusturya’nın ne kadar ciddiye alınması gereken bir takım olduğunu EURO 2024’ten çok daha önce öğrenen takımlardan biriyiz. Geçtiğimiz mart ayında oynadığımız hazırlık maçında 6-1 mağlup olduğumuz Avusturya’yı 2022 yazından bu yana Alman teknik direktör Ralf Rangnick çalıştırıyor ve deneyimli çalıştırıcının Avusturya’sı, özellikle EURO 2024’te bir milli takım görüntüsünden ziyade taşların çoktan yerine oturmuş olduğu bir kulüp takım havası verdi. Fransa, Hollanda ve Polonya’yla birlikte yer aldığı D Grubu’nu lider tamamlayan Avusturya, Fransa’ya yenildiği maçta dahi oynadığı futbolla herkesin beğenisini kazanmıştı. Polonya galibiyeti sonrası Hollanda’yı da mağlup eden Rangnick’in öğrencileri, futbolseverlere turnuvanın en keyifli maçlarından birini izletmişti.

Oynadığı futbol ile hissettirmese de turnuvanın doğal favorileri olan İngiltere ya Fransa gibi takımlar ile eşleşmektense Avusturya eşleşmesinin daha kabul edilebilir olduğu söylenebilir. Avusturya, her ne kadar sahaya koyduğu performans ile bizden açık bir şekilde daha iyi ve daha dengeli bir takım olduğunu gözler önüne serse de anların turnuvanın kaderini belirleyebileceği bu ortamda Mbappe, Griezmann, Foden ya da Kane gibi tahmin edilebilirliği zor olan özel oyuncuları henüz bu aşamada karşınıza almak istemeyebilirsiniz. Bu doğrultuda şu an için işlerin bizim için iyi gittiğini söyleyebiliriz.

 A Milli Takım’ın en büyük şansı ise turnuvanın favori takımlarıyla yolunun kısa vadede kesişmeyecek olması. Son derece zor geçmesini beklediğimiz Avusturya maçından galip ayrılmamız halinde çeyrek finalde Hollanda-Romanya eşleşmesinin galibiyle rakip olacağız. Dolayısıyla A Milli Takım’ın, grup aşamasında gösterdiği performansın üzerine çıkıp kadro kalitesini sahaya yansıtması, EURO 2008’de yakaladığımız başarıyı tekrarlatabilir.