Giriş
Süper Lig, verilen bir haftalık aranın ardından bu hafta kaldığı yerden devam edecek. Jose Mourinho’nun Fenerbahçe’si, geride kalan 16 haftanın sonunda lider Galatasaray’ın 8 puan gerisinde kalmış durumda. Sarı-lacivertli taraftarların önemli bir kısmı şimdiden lige havlu atıldığını düşünürken basında yer alan haberlere göre Portekizli teknik direktör henüz kaybedilen bir şey olmadığı görüşünde.
Evet ligin yarısının bitmesine dahi iki hafta var ancak hedef maçlarda alınan başarısız sonuçlarla birlikte Galatasaray’ın şampiyonluk yolundaki rakibine göre daha iştahlı ve kolay skor yapabilen oyunu, sarı-lacivertlilerin demoralize olmasına yol açıyor. Öte yandan Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki ikinci maçın Rams Park’ta oynanacak olması da Mourinho’nun öğrencileri için bir diğer dezavantaj.
Fenerbahçe adına olumsuz, Galatasaray için ise bu olumlu tabloya rağmen şampiyonun kim olacağı hakkında bugünden net konuşmak kolay değil. Futbol tarihinde 8’den fazla puan farkının kapandığı ve liderliğin el değiştirdiği birçok sezon oynandı ki bunların bazıları da Fenerbahçe’nin tarihinde mevcut. Sarı-lacivertlilerin Aykut Kocaman ile ipi göğüslediği 2010-2011 sezonunun ilk devresi sona erdiğinde lider Trabzonspor, Fenerbahçe’nin tam 9 puan önünde olmasına rağmen sezon sonunda şampiyon olan taraf Fenerbahçe’ydi. Sarı-lacivertlilerin 2003-2004 sezonunda kazandığı şampiyonluk da benzer bir şekilde gelmişti. Ligin ilk devresini lider Beşiktaş’ın 8 puan gerisinde tamamlayan Fenerbahçe, o puan farkını eriterek sezon sonunda kutlama yapan taraf olmuştu.
Ancak son 20 yıldaki bu iki örneğin yaşandığı sezonlarda Fenerbahçe psikolojik olarak bu yorgunluğu hissetmiyordu ve karşısında böyle baskın bir güç yoktu. Son on yılın şampiyonluktan uzak geçmesi, böyle zor bir noktadan şampiyonluk çıkarılmasına dair inancı azalttığı da bir gerçek.
Tüm bunlar düşünüldüğünde Fenerbahçe adına 2024-2025 sezonunu şimdiden kayıp bir sezon olarak nitelendirmek doğru olmaz. Ancak Fenerbahçe’nin mayıs ayına kadar yarışın içinde kalabilmesi ve zoru başarması için ağustos ayından bu yana ortaya koyduğu performanstan uzaklaşması gerekiyor. Yapılacak transfer hamlelerinin, taraftarın gözünü boyamak için değil takımdaki eksiklerin doğru tespit edilmesiyle beraber nokta atışı olarak yapılması şart.
Jose Mourinho’nun, gerçeklere gözünü, kulağını kapatmayı bırakıp takımın sorunlarına, aksayan yönlerine çözüm üreterek kalitesini, tecrübesini yansıtması ve kadronun potansiyeline uygun bir futbol oynatması halinde hem Avrupa’da hem de Süper Lig’de başarılı bir sezon geçirilmesi imkansız değil.
