14 Mayıs 2023 seçimlerinde muhalefete şans tanıyanlardan biriydim. Bu tahminimde çevreden edindiğim izlenimler ve kamuoyu yoklamalarının sonuçları etkili oldu. Seçimlerden sonra kendimce bir hesaplaşma yaptım. İktidar partisinin 22 yıllık egemenliği; burjuvazi ve bürokrasi, üzerinde kalıcı bir ilişkiler ağı yaratmıştı. Mahallenin “yeni beyleri” oluşmuştu. Üstelik bu beyler içlerinden çıkmıştı. Seçmenin önemli bir kesiminin muhafazakarlığını, geleneklere bağlılığını, dindarlığını, laikliğe yönelik bir tehdit olarak gören muhalefetin kafası karışmıştı. Toplumun tercihlerini anlayamadı. Bu retçi ve dışlayıcı zihniyet, tereddütleri olan saflara güven veremedi. Bir başka sorun da hepimizin ortak sözleşmesi olan kararların ve kurulların bağlayıcı olmadığını hatırlatan gelişmeler… Seçmelerin iradelerinin artık etkisi olmadığı hissine kapılması…
Batı uygarlığının belki en önemli üstünlüğü kuralların bütün toplumu bağlayacak şekilde kabul görmesi ve uygulanabilmesidir. Bizim de demokrasimizin nispeten daha ileri ve canlı olduğu dönemlerde kuralların daha çok kabul gördüğünü söyleyebiliriz. 2023 seçimleri, muhalefet açısından da bir başarı içeriyor mu? Kılıçdaroğlu, tarihin önemli hamlelerinden birisini gerçekleştirdi, zıtların birliğini sağlayabildi. Kamplaşmayı aşacak cesareti gösterdi. Ancak gerekli seçmen desteğine ulaşamadı.
Öncelikle kendi partisini ikna etmekte zorlandı. İYİ Parti liderinin uzlaşmayı içine sindiremeyen çıkışlarıyla avantaj iktidara geçti. Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu siyasetin tarihi anlamını daha çok konuşmamız gerekecek. CHP, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya gibi ülkenin temel yapısını oluşturan önemli büyük şehirleri kazandı. Aslında muhalefet yerelde iktidarın ana halatlarını bir ucundan yakaladı. Aynı sonucu elde edebilir mi? Muhalifler açısından koşullar oldukça zorlu.
Bu seçimler tabii ki yerel bir sınav olmaktan öte bir anlam taşıyor. Toplum yeni bir arayış içine girecek mi, siyasetçilere bu yönde bir mesaj verecek mi? Muhalefet vaatleriyle ne kadar inandırıcı olabiliyor? Yenilik isteğinin taleplerine cevap verebilecek mi? Bunları hep birlikte göreceğiz. Seçim yoluyla iktidarların gelip gittiği ülkelere demokrasi denir. Asgari şart budur. Asli şart ise seçmen iradesinin özgürce gerçekleşebilmesidir. Tüm zaaflı noktalara rağmen demokrasiyi sürdürme azmimizi canlı tutmalıyız. Yerel seçimler bahane, demokrasi şahane…