FETÖ firarisi savcı Muammer Akkaş, ilk Gezi iddianamesini yazdı. 2014'te açtığı Gezi davası, 2015 yılında FETÖ’cü savcı ve polislerin tasfiyesinin ardından beraatle sonuçlandı. Osman Kavala/Gezi olayları hakkında açılan yeni davanın tezlerine bakıyoruz: Muammer Akkaş’ın iddiaları, yeniden canlandırılmış. Eski iddianamede yer alan suçlamanın özeti şuydu: Gezi eylemcilerini Sırp Otpor-Kanvas gençlik hareketi organize etmişti. Kaçak savcı Akkaş bu iddialarını FETÖ’cülükten tutuklanan KOM Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın raporlarına dayandırmıştı. O tezler şimdi aynen yeni Gezi iddianamesinde yer alıyor. Yani Muammer Akkaş firarda ama iddiaları yürürlükte.
Muammer Akkaş kim?
FETÖ’cülük iktidar gücünü yitirdi ama geride kalan miras hâlâ hayatımızı zehirlemeye devam ediyor. Gezi iddianamesinin mucidi savcı Muammer Akkaş kimdir? 5.5 yıl öncesine gidiyoruz. 25 Aralık 2013 akşamı. Habertürk’te Ece Üner’in sorularını cevaplayacaktım. Binadan içeri girdiğimde TV’ler, adliye önünde bildiri dağıtan bir savcıyı gösteriyordu. Gün boyu hükümeti hedef alan polis operasyonları yapılmış, hedefin Başbakan Erdoğan olduğu anlaşılmıştı.
İşin başındaki savcı daha sonra Gezi iddianamesini hazırlayacak olan Muammer Akkaş’tı. Akkaş, -tıpkı hazırladıkları kumpas iddianamelerdeki gibi- bunda da hayali senaryolara başvurmuştu. Birbiriyle hiç ilişkisi olmayan insanlar aynı hikayede birleştirilmiş, ortaya bir ayaklanma senaryosu çıkmıştı. Son gezi iddianamesine rengini veren temel hikaye şu: “Osman Kavala, Memet Ali Alabora ve diğer 14 isim, Sırp Otpor-Kanvas’tan eğitim, Soros’tan para alarak, Gezi Parkı olaylarını organize etti.” Tanımadıkları, hayatta hiç karşılaşmadıkları kişiler, iddiaya göre suç ortakları ve kışkırtıcı olmuştu. İşin garip tarafı, Sırp Otpor-Kanvas örgütü hakkında açılmış bir soruşturma bile yoktu.
Gezi iddianamesini miras bıraktı
Eldeki delillerin, belgelerin ne olduğunu merak edip bakarsanız, “İki yıldır bunun için mi Osman Kavala’yı hapiste tuttunuz?" dışında söyleyecek söz bulamazsınız.
Ortada 657 sayfalık bir iddianame var. İddianamede Kavala ile birlikte suçlanan isimlerin, Gezi kalkışmasını önceden planladıkları öne sürülüyor. Ancak sözü edilen delillerin, polis dinleme kayıtlarının ve öne sürülen etkinliklerin tamamı Gezi olaylarının patlak vermesinden sonraki tarihlere ait. Tekrar edeyim: Gezi’nin önceden organize edildiğine ilişkin hiçbir kayıt ve belge söz konusu değil.
Bu tür iddialarla “ağırlaştırılmış müebbet hapis” talep edenler, yargı sistemini töhmet altında bırakıyor. İçeride ve dışarıda yargıya olan güveni sarsıyor.