İslam dünyası açısından Taliban bir travma değil midir? İslamiyet’i, bir barış ve huzur dini olarak gören ve kabul eden kesimler açısından Taliban örneği tercih gören bir örnek sayılamaz. Öte yandan, 'Kuran'a ve 'Şeriat'a uygun bir yönetim sistemi kuracaklarını söylemeleri, az da olsa bazı İslami çevrelerde (bu çevrelerin hepsi Taliban’ın yöntemini benimsemese de) belli ki sempatiyle karşılanıyor.
ABD karşıtlığını asıl öncelik olarak görüp, Afganistan’ın emperyalizmi dize getirdiğini belirterek, Taliban’ı alkışlayanların varlığı da ayrı bir gerçek. Afganistan’da yaşayan insanlar, özellikle de kadınlar, şimdi Taliban’ın kuracağı rejimle birçok haklarının ortadan kalkacağı korkusu içinde.
Taliban, Kuran’a ve şeriata uygun bir rejim kuracaklarını ilan etti. Nasıl İran İslam Cumhuriyeti kendisini İslami bir rejim olarak tanımlıyor ve Kuran’ın emirlerine uygun bir yönetim oluşturduğunu iddia ediyorsa, Afganistan’da da benzeri bir çizgi beklenebilir.
Taliban’ın kuracağı totaliter rejimin, bireylerin hak ve hukukuna saygılı davranması imkanı var mı? Farklı siyasi görüşlerin varlığına izin verir mi? Kadınları, değişik dinlerden olanları, azınlık milliyetleri, toplumun eşit yurttaşları olarak kabul etmesini beklemek hayal gibi görünüyor.
Yoksulluğun ürünü şiddet
İslam dünyasının geriliği, yoksulluğu, çaresizliği, acımasız terör örgütlerine de zemin oluşturuyor. En 'uzlaşmaz', en 'sert ve gaddar' olanlar güçleniyor. El Şebaplar, Boko Haramlar, Talibanlar, El Kaideler, yoksul Müslümanlar arasında destek buluyor.
Cevap verilmesi gereken soru şu: Siyaseti dini referanslarla mı yapacağız, yoksa bireysel ve toplumsal hakları güvence altına alan, inanç farklılıklarını koruyan yönetim modelleri mi geliştireceğiz? Batı dünyasının önündeki soru da İslam dünyasının önündeki soru da toplumun ve bireylerin mutluluğudur, özgürce yaşamasıdır, adalete kavuşmasıdır. “Batı çürüyor” diyenlerin yerine, bir seçenek koyduklarını gördünüz mü?
Demokrasi, insan hakları, eşitlik, adalet, özgürlük gibi kavramlar insanlığın ortak arayışının, ortak mirasının ürünleridir. Bu değerleri dışlayanların, düşman görenlerin, daha ileri bir sistem kurması mümkün değildir. “Taliban geliyor” diye endişelenenler öncelikli olarak Müslümanlar. Müslüman’ın da Hıristiyan’ın da Yahudi’nin de ateistin de hayali refah ve huzur içinde bir hayattır. Zorbadan, zulümden, baskılardan arınmış bir dünyadır.