Şükretmenin, paylaşmanın, bolluk ve bereketin yayıldığı bu güzel ayda hayatımızda neyi artırmalı, neyi azaltmalıyız? Sizler için sıraladım. Bunları yapanın bereket deresi güldür güldür akar.
İFTAR VAKTİ ŞATAFATI: Bu ayın kıymetini sofradaki şatafatlı bolluklar ile aman israfa döndürmeyelim.
BÜTÜN HAYAT: Nefse hükmetmeyi hayatın her alanına yayalım, trafik, işyeri, ev, sokak…
SOFRA: Sofrayı kurmak/kaldırmak bir tek kadının görevi değildir. Küçük büyük bunu ailecek keyif ile yapalım.
DEĞERLER SOHBETİ: Sofrada çocuklar ile ‘değerlere’ yönelik sohbet yapın. “Bugün kime iyilik yaptın? Sana kim, ne iyilik yaptı?”
HAREKET=BEREKET: İftar sonrası eş, dost, komşuyla yapacağınız tempolu yürüyüş hem metabolizmanın yavaşlamasını engeller hem de sosyalleşmek için güzel bir fırsat olur.
ŞÜKRETMENİN HUZURU: Olmayanı konuşmak yerine, maddi-manevi sahip olduklarınızı ailecek listeleyin ve şükredin.
HAZMET: Doyduğunu anlamak için bir durup, nefeslenip, midede hazmı beklemek gerekiyor. Bu ilişkiler ve ‘şeyler’ (eşyalar) için de geçerli. Önce elimizdekileri hazmedelim.
FAZLALIKLAR: İlişkilerinde, sahip olduğun ‘şeyler’de, düşüncelerinde... ‘gereksiz fazlalık’ var ise bereket tıkanır. Bunlardan arınmak için harika zaman.
PAYLAŞMANIN BOLLUĞU
Mutasavvıf yazar Cemalnur Sargut’a paylaşma konusunu sorduğumda ‘’Evin zekatı misafir ağırlamaktır’’ demişti. Soframızı, sevgimizi finansal duruma göre paramızın bir kısmını paylaşalım ki yardımseverliğin en güzel halini yaşayalım.
ALIŞKANLIKLAR
Alışkanlıklarımız hayatımızı yönetir. Biz ise farkında olmadan günlük minik alışkanlıklarımızın esiri oluruz. Bu ay en az birkaç alışkanlığınızı değiştirin.
İSTEKLERDEN ARIN
Bunu söylemesi kolay ama göz de gördüğünü istiyor. Ancak neyi ne için istiyoruz? İstediklerinizin kendinize, ailenize ve çevrenize faydası varsa tamam, o zaman bereket deresi güldür güldür akıyor.
GELENEK
Çocuklarımıza Ramazan kültürünü hatırlatalım, büyüklerimizden gördüklerimizi deneyimletelim. Çocuklarınızla Karagöz ve Hacivat gösterisine, belediyelerin Ramazan etkinliklerine katılın. Huzurevlerindeki teyzelerinizi, amcalarınızı ziyaret edip tatlı bir sohbet edin.
DOLAR NE OLACAK?
SORU: 90 bin TL param var. Bunu faizde değerlendirmek istiyorum. Dolara mı çevirip faize koyayım, Türk Lirası olarak mı karar veremedim. Doların gelecekte ne olacağı konusunda endişeliyim. ● Müge
CEVAP: Ekonomi profesörünün bile bilemediği bir soru. Çok değişken var ve hepsini takip etmek mümkün değil. Eğer ‘aklımda kalacak’ diyorsan bankacına danışarak paranın bir kısmını dolarda, bir kısmını TL’de değerlendirebilirsin.
BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR
SORU: Aylık gelirim 2760 TL. Kiram yok. 7 bin lira elden borcum, 10 bin lira düğün kredim, 3 bin de kredi kartı borcum var. Satacak bir şeyim yok. Bu maaşla borçlarımı en az şekilde strese girerek nasıl öderim? ● Salim
CEVAP: Bu durumda yapacağınız en doğru adım aile gelirinizi artıracak yolları araştırmak. Kendi uzmanlık ve yeteneğinizin olduğu alanlarda, çevrenizin de ihtiyaçlarını göz önüne alarak neler yapabileceğinize bakın. Büyüklerimiz ‘Birlikten kuvvet doğar’ demiş. Mutlaka borç kapama planı yapın.
BORÇ KAPAMA PLANI
Borçlarınızı en yüksek faiz oranlı olandan başlayarak listeleyin. Vadelerini, miktarını yazın, ödemeye başlayın.