Bunlar... Selam verilecek insanlar değil. “Durup dururken” soykırım tasarısı diye bir masalı, ABD temsilciler meclisinde kabul ediverdiler. Hem de burada cumhuriyetimizin 96’ncı yılını kutladığımız saatlerde.
Ne intikam ama? Nasıl intikam? Suriye’de uğradıkları hezimetin acısını çıkarıyorlar... Hâlâ o köhne malzemeye sarılıyorlar. Gerçi bu karar bizim için yok hükmündedir ama adamların karakterine bakar mısınız? Cehaletleri de caba.
Şöyle bir şey yapamaz mıyız? - Misilleme. Amerika kıt’asında bunların vaktiyle gaddarca uyguladığı katliama dair, bir tasarı hazırlayıp TBMM’nin onayına sunamaz mıyız? Bir hükmü olsun veya olmasın. Maksat misilleme değil midir?
Sonra da Fransa için... Öldürdükleri o yüz binlerce insana dair, TBMM’de bir gündem yaratamaz mıyız? Durup durup bizi ikide bir Ermeni soykırım masalı’yla rencide edenlere, artık anladıkları dilden cevap vermek lazım.
Kaldı ki... Binlerce kilometre öteden gelip, şimdi Suriye’nin petrolüne göz dikmek nedir? Hangi devirde yaşıyoruz? Kimyasal silah var yalanıyla Irak’a girip ne yaptılar? Demokrasi getirdiler, öyle mi? Bunlar var ya...
Selam verilecek insanlar değil. Ne bu dünyada, ne de öbür tarafta. Yatacak yerleri yok.