Zor günlerimizde, bir yumruk da depremden geldi... 7.7 çok yüksek bir sarsıntı... 1999 depremi 7.4 büyüklüğündeydi... Allah beterinden korusun.
*
Fakat bakar mısınız? Arka arkaya nelerle mücadele ediyoruz. Enflasyon ve soygun dediğimiz fahiş fiyat furyası devam ediyor. Vatandaş bununla boğuşurken bir grip salgını kırıp döküyor ortalığı... Derken... Kar, kış, fırtına... Hem de baskın halinde geliyor, çoğumuzu gafil avlıyor. O yetmiyor, Türkiye’ye karşı bir Haçlı Seferi başlıyor. Şimdi de deprem işte... 7.7.
*
Bunlar tesadüf mü? İnsan bazen şüphe ediyor. Depremi bile Haçlılar’ın suni bomba patlatıp tetiklediklerine insanın inanası geliyor... Böyle iddialar var. Hem de buna inanan bilimciler var. Doğru veya yanlış. Ama gerçek şu ki, başımızda bir sürü dert var.
*
Hal böyleyken... İçeride Türkler birbirini yiyor... Seçimi bir ölüm-kalım savaşı haline dönüştürüyor. Öyle olunca da Avrupa ve Amerika işin içine burnunu sokuyor. Haydii, bu defa da her şey birbirine karışıyor... Yahu NATO’ya ne oluyor? Hanımevlâdı bir İsveç uğruna, Türkiye’yi feda mı ediyor?
*
Velhasıl Türkiye çok zor günlerden geçiyor. En acı olan da, böyle bir dönemde, cumhurbaşkanı adaylığının, bir yüzsüzlük, bir pişkinlik, hatta bir siyasi dolandırıcılık yarışına bulaşmış olmasıdır.