Madem CHP, köklü bir değişime gidiyor, önce 6 ok masaya yatırılmalı. Belki güncelleşmesi bile gerekecek.
Mesela CHP, kendine sormalı:
- Ben milliyetçi miyim?
- Ben sahiden Devletçi miyim?
-Benim Halkçılığımdan dağdaki çoban acaba ne anlıyor?
- İnkılapçı mıyım, Devrimci miyim?
Özellikle bu 4 ok, iyice tartışmaya açılıp, çağdaş bir yörüngeye oturtulmalı. Öyle ya... Özelleştirmeci sosyalistlik’le, İran’cı Milliyetçilik, mutlaka çelişkiden kurtulmalı.
Geriye kaldı 2 ok. Onlar sağlam. Laiklik ve Cumhuriyetçilik. Giderek de koşuyor, coşuyor, hem de olgunlaşıyor. Çünkü her gördüğü sakallıyı artık irticacı zannetmiyor. Ama diğer 4 ok, sallanıyor. Onarılmaya muhtaç.
Bunun ayıp tarafı yok. Öyle bir duyguya kimse kapılmasın. - 6 ok, mükemmel bir amblem. Çok şık ama ucu, köşesi, kenarı, şurası burası biraz eskimiş... Hatta paslanmış yerleri var. İyice onarılmalı. - Peki, ben ne karışıyorum? Karışırım. Siz de karışın. Herkes karışsın. CHP, sadece CHP’lilerin partisi değildir.
Not: Değerli Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’yı TV’de dinledim. Özetle şunu söylüyor: “Domuz Gribi salgını yoktur. Bu aylar zaten grip mevsimidir. Paniğe kapılmayın. Hastanelere yığılmayın.” Tıp Dünyası’nın genel kanaati de zaten böyle. Sağlık Bakanlığı’nın da... Fakat hayır, yetmez. Gazetecilere sormak lazım. Yegâne otorite onlar.