Siyasette “her şeye karşı çıkmak” marifet değil... Muhalefet de değil. Hele her şeye karşı çıkacağını peşinen ilan etmek, siyasi intihardan başka bir şey değil.
*
Sahiden karşı çıkılması gereken işler de vardır... Ama inandırıcılığınızı kaybederseniz, onlar da kaynar gider. Çünkü sizin itirazınızı kimse ciddiye almaz.
*
Tehlikeli bir laf da şudur: “Ben iktidar olursam, bunların yaptığı işlerin tamamen tersini yapacağım.” Sakın ha. Bunun şakasını bile yapmayın.
*
Bizim muhalefet, 50 yıldır bu yanlışı yapa yapa “istemezükçü” diye bir damga yemiştir. Eminim ki bu unvana müstahak değildir ama unvanı silmek için hiçbir gayret de göstermiyor. Bu nasıl bir siyaset?
*
Biz, bu tarafını eleştirdikçe kızıyorlar. Kızmasınlar. Ön yargılı değiliz. Sadece demokrasimizde bir seviye arıyoruz.
*
Şimdi merak ediyorum. Türkiye’de kurulması düşünülen şu Doğalgaz Dağıtım Merkezi’ne muhalefet karşı çıkacak mı? Çıkacaksa sırf istemezükçü olduğu için mi, yoksa sahiden karşı çıkılması gereken sebepler var mı? Varsa neler? Söylesinler, beraber karşı çıkalım.
*
Bir hükümet, 20 yıl her gün yanlış üstüne yanlış yapamaz... İstese de yapamaz. Ama 20 yıldır her gün eleştiriliyor. Sizce bu inandırıcı bir muhalefet biçimi mi? Mesele budur. Neyse... Siz anladınız ne demek istediğimi. Not: Bartın - Amasra’daki maden faciası, milletimizi yasa boğmuştur. Hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.