Türkiye, Trump’ın bir mektubuyla batacaksa batsın.
Cumhuriyet, teröristlerin attığı iki roketle yıkılacaksa yıkılsın. Yasama, yürütme, yargı, ordu, medya, tarih, anıt, müze... bunların hepsi Suriye bataklığına - sanki - teslim olacaksa olsun.
En mühimi de:
Şerefli bir yalnızlık yerine, kalleş bir yedi düvelle birliktelik, bizi mutlu edecekse hay hay, o da hayırlı olsun.
.........
ABD ziyareti öncesi, edecek başka lafım yok.
Etki
“Kürt başka, PKK başka.” Ama bunu Kürtler söylemeli. Bakın mesela, türban yasağına türbansızlar bayrak açtıydı... Ne güzel. İrtica endişelerini bizatihi muhafazakarlar bastırdıydı. Vaktiyle komünizm akımlarının karşısına bizzat makul solcular da dikildiydi.
....
Çivi çiviyi söker. “Kürt başka, PKK başka” diye 82 milyon kişi bağırsak ne fayda... Bunu Kürtler bağırmalı.
Rumuz
Futbol ekranına bakıp kiminle kimin maçı olduğunu anlayın bakalım. KSP neymiş? Kasımpaşa. GSK neymiş?
Gençlerbirliği KNY neymiş? Konya’ymış. BFK Başakşehir’miş. Hele ÇRS’ye bakın:
Rize’ymiş. Takımlar formalarından zaten tanınmaz haldeler. Trabzon hariç renklerine sadık olan kalmadı gibi... Bir de üstüne bu sponsorlar gelince, kafamız iyice karıştı. Velhasıl saha, yabancı madde’yle dolu...
Bunların yanında yabancı futbolcu bile aşina kalır bize.