Müjde! Masalara cemre düştü

Uzun zamandır kapalı olan mekanlar kısıtlamaların hafifletilmesiyle açıldı. “Bir bakayım, nedir durum?” diyip, Beyoğlu turu yaptım. Cihangir’deki mekanlar kısıtlamalara uygun şekilde açılmış. Müdavimi olan işletmelerin yüzde 50 kapasiteleri anında dolmuş. Boş masa yok. Bir meyhane olan Cihangir Hayat, saat 16.00’da boş olur ama 19.00’da kapanmak zorunda olduğu için herkes ‘öğlen rakısı’na oturmuş. Seyrek yerleştirilmiş bütün masaları dolu. Herkesin yüzünde bir “Oh be!” İfadesi var. Uzun aylardan sonra ilk kez dışarda bir mekanda oturabilmenin mutluluğunu yaşıyorlar.

***

Smyrna’nın sahibesi Yeliz Şahin kapı önüne kurulmuş, masalarda küçük çiçekler, maskeye rağmen yüzünde gevrek bir ‘nihayet’ ifadesi. Kısıtlamalar sırasında Akarsu Caddesi’ndeki Rose Marine, Journey, Smyrna, 21, Melow, Rika, Kahvedan’ın kepenkleri kapalıydı.

Bu işletmeler paket servisi veya gel-al yapmadılar. Bu güneşli günde mekanlara cemre düşmüştü adeta. Cihangir Caddesi’ne uzandım. Cemre burada da kendini hissettiriyordu. Kaktüs’te oturdum. Kahvemi içerken işletmenin sahibi Sevda Bulca “Fırında dalyan köfte yaptık. Aç mısın?” deyince, ben de yemek saatimi erkene çektim.

Bir müjde de benden

TRT Belgesel kanalında Mete Göktürk’ün sunduğu ‘Bir Aş Hikayesi’ne rastladınız mı? Çok sevilen programın yapımcısı da olan Mete’nin işleri yoğunlaşınca, ‘Bir Aş Hikayesi’ni emanet edecek birini aramaya başlamışlar. Ortak dostlarımızdan yapımcı İsmail İçen, “Bence kaşığı Rıza Sönmez’e devredebilirsiniz” demiş. Sonunda İsmail’in dediği oldu ve yeni sezonda ‘Bir Aş Hikayesi’ni sunmaya başladım.

10 Mart Çarşamba günü saat 21.00’de TRT Belgesel’de ilk bölümümüz yayınlanıyor. ‘Bir Aş Hikayesi’nin her bölümünde bir yiyecek ya da malzeme konu ediliyor. Önceki bölümlerde sakatat, fasulye, sütlü tatlılar, döner, pide, çikolata gibi konular ele alınmıştı.

Yeni bölümlerde esnaf lokantaları, dolmalar, pirinç ve kahvaltı gibi konularla lezzetin parmak izini arayacağız. Ekip çok iyi, benden önce çekilip yayınlanmış 17 bölüm var. Benimle olan ilk bölümümüzde yer alan bir lokantadan bahsedeceğim ama programın konusunu siz tahmin edin.

Ferhat ile Dilruba’nın güzel lokantası Mimi

Dilruba Baybaş İTÜ’de Şehir Bölge Planlama okumuş. Ferhat Uzun işletme mezunu fakat ikisi de aşçılık okumaya karar vermiş. Okulda ve stajda yan yana istasyonlarda çalışmışlar. Bu yolculuklarında çok eğlenmişler ve birlikte iş yapmaya karar vermişler.

Dilruba mutfağa, Ferhat da işletmeciliğe geçmiş. Kısa sürede Karaköy’de kendilerine bir müdavim kitlesi yaratmışlar. Burada vegan, vejetaryen yemek seçeneklerinin yanında, hamsi pilavı, pöç kebap, terbiyeli işkembe bulabilirsiniz. Bal kabağından yapılan fırınlamış sinkonta, bamya turşulu şehriye pilavı, tabule, Saroz’daki çiftliklerinde yetiştirdikleri elmalardan sirke, meyvelerden reçeller ve soslar, daha neler neler…