Rükzan SağırBugünün ahlakıyla geçmişi yargılama sendromu: Anakronizm

HABERİ PAYLAŞ

Bugünün ahlakıyla geçmişi yargılama sendromu: Anakronizm

Tarihte yaşanan çoğu şey bize masalsı, efsanevi gelir. Çünkü bugünün gerçeğiyle bağdaştırmakta zorlanırız. Mantık denklemimize oturtamadığımız için. Ama bugünkü aklımızın almaması, bize geçmişi yargılama hakkı verir mi? Yapılanları hata olarak kabul edip ders almak, bugün tekrarlamamak başka, bugünün değerlerine uymuyor diye insanları yargılamak başka. Örneğin Shakespeare eserlerini cinsiyetçi bulanlar, onun eserlerini okul kütüphanelerinden yasaklamak istiyor! Çocuk masallarını yasaklamak istiyorlar, değiştirip yeniden yazıyorlar. Alain Delon’u maço bulanlar, filmlerini yasaklamak istiyor! Siyasi önderler için de benzer tartışmalar var. Yönetim şekilleri ve aldıkları kararlar nedeniyle karalanmak isteniyorlar. Büyük İskender’in, Napolyon’un komutanlığını bugün halen hayranlık verici bulup yönetim tarzlarını ve dünya görüşlerini yargılamak normal mi? Değil.

Haberin Devamı

Bugünün ahlakıyla geçmişi yargılama sendromu: Anakronizm

İŞLERİNE GELDİĞİ GİBİ

Çünkü bugünkü algımızla bile ‘başarı’ kabul ettiğimiz o zaferler, o dönemin şartlarında ‘sadece’ o yönetim tarzı ve dünya görüşündeki bir insanın elde edebileceği başarılardı. Geçmişi bugünün değerleriyle yargılamaya ‘anakronizm’ deniyor. (Yunanca ‘karşı’ ve ‘zaman’ kelimelerinden geliyor.) Anakronizm, tarihsel bir dönemi kendi bağlamından kopararak o dönemin koşullarını ve değerlerini göz ardı edip bugünün normlarıyla değerlendirme hatasını anlatıyor. Bugün ‘iptal kültürü’ denilen ucube olgu, anakronizmden besleniyor. Fark ederseniz bu yaklaşımı sergileyenlerin fanatikçe bir tavırları olduğunu ve pek makul insanlar olmadıklarını görürsünüz. Yasakçı kafalardır. Kendi ‘değerlerine’ uymayanları hemen sansürlemek isterler. Tarihe yön vermiş kişilerin izlerini silmeye dünden hazırlardır. Demokrat geçinirler, ama sadece bir doğru olduğuna inanırlar, başkalarının doğrularına tahammül edemezler.

Bugünün ahlakıyla geçmişi yargılama sendromu: Anakronizm

YENİ TATİL MODASI: TRÜF AVCILIĞI TURLARI

Dünyanın en pahalı gıdalarından biri trüf mantarı. Hatta ona ‘kara altın’ deniyor. İtalya’da ve Fransa’da rakip avcılar arasında çete savaşları çıkaracak kadar ‘değerli’. Geçen yıl trüf savaşlarını yazdığımda pazar değeri 340 milyon dolarmış. Bugün 583.9 milyon dolar. Özellikle son iki yıldır altın çağını yaşıyor. Nedeni de sosyal medya sayesinde daha kolay görünür hale gelebilen bir sosyal statü sembolü olması. Bu durum İtalya’daki turizmi de canlandırdı. Günübirlik trüf avcılığı turları patlama yaşıyor.

Haberin Devamı

Bugünün ahlakıyla geçmişi yargılama sendromu: Anakronizm

Bu turlarda trüf bulunan ormanlara keşif gezisi düzenleniyor, trüf mantarı bulmanın incelikleri öğretiliyor, en iyi şekilde kullanmanın ve pişirmenin dersleri veriliyor. Her trüf çeşidinin kendine özgü tipik aroması öğretiliyor. Şarap mahzenleri ziyaret ediliyor. En çok Toskana ve Terni’deki turlar popüler. Ancak bu turlarda her bir dersin bedeli farklı. Her bir ders için günlük iki kişilik katılım 220 Euro’dan başlıyor. Sekiz kişilik gruplara tek bir rehber düşüyor. Koku eğitimli köpekler de eşlik ediyor. Yani bir çeşit ‘kendin pişir kendin ye’ etkinliğinin lüks versiyonu.

Bugünün ahlakıyla geçmişi yargılama sendromu: Anakronizm

BİRİNCİ DÜNYA DERDİ: FİL HAPPY’NİN AYAĞI

ABD’nin New York kentindeki Bronx Hayvanat Bahçesi’nin ünlü Asya fili Happy, uzun süredir ortada yokmuş. Geçtiğimiz günlerde 10 haftadan sonra ilk kez halka açık parkta görülmüş. Ama sağlık durumu onu izleyen hayvan refahı aktivistlerini endişelendirmiş. Happy’nin kendi açık kafesinde uzandığı sırada ayaklarında fark edilen hasar nedeniyle açıklama talep edilmiş. Happy’nin refahı 2018’den bu yana yakın takip altındaymış. Ancak hayvanat bahçesi Happy’nin çok iyi durumda olduğunu ve aktivistlerin onun ihtiyaçlarını hayvanat bahçesinin uzman ekibi kadar iyi anlayamadığını söylemiş. “Sağlıklı filler için uzanmak oldukça normaldir ve aslında bu onun rahat olduğunu ve o bölgede kendini güvende hissettiğini gösterir” demişler. Ayağında da basit bir tırnak çatlağı olduğunu açıklamışlar. Buna karşılık aktivistler de “Özgür yaşayan fillerin ayak tedavisine ya da ‘pediküre’ ihtiyacı olmaz ve ayak hastalığı tutsak fil ölümlerinin önde gelen nedenlerinden biridir” demiş. Filin doğal alanına salınması her vicdan sahibi insanın dileğidir elbette. Happy’ye sağlık sıhhat diliyorum. Ayrıca bu yazımın fil Happy ile pek alakası yok.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder