Bazı hikayeleri aktarmak bir yazar için hem sorumluluk hem de büyük bir gururdur. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin önemli gazetecileriyle aynı masada oturduğum yemekte Cemal ve Reyhan Kalyoncu çiftinin anlattıkları, böyle bir önemdeydi. Masada konuşulanlar, sadece büyük projelerden ibaret değildi. Her hikayede insana, doğaya ve tarihe dokunan bir samimiyet vardı.
Cemal Bey’den, Karapınar GES projesinin sadece bir enerji santrali değil, doğayla barışık sürdürülebilir bir model olduğunu öğrendik. Panellerin yarattığı mikro-iklim sayesinde otlar yeniden filizlenmiş ve bölge çiftçilerine alan açılmıştı. Bugün 2 bine yakın koyun, panellerin gölgesinde otluyor. Yem maliyetleri düşüyor ve doğanın döngüsü yeniden kuruluyor. Teknoloji ve doğa, nadir görülen bir uyum içinde. Ama Cemal Bey’in gururla bahsettiği bir başka proje daha vardı: Hasan Kalyoncu Üniversitesi. Ağabeyi Hasan Kalyoncu’nun yarım kalan hayalini yaşatma sorumluluğunu omuzlarına alarak aileleri için vefa amacıyla Gaziantep’te kurulan bu üniversite, kısa sürede önemli başarılara imza attı. Bugün 20 bine yakın mezun, eğitimde sürdürülebilir başarıyı temsil ediyor.
İHSAN RAİF HANIM’IN MİRASI KIYMET BİLEN ELLERDE
Zira vakıf üniversiteleri arasında iş bulma oranı en yüksek dokuzuncu okulmuş! Kampüs de dünyanın en yeşil ilk 200 kampüsü arasında! Reyhan Hanım ise hikayelere ruh katan bir anlatıcı gibi. Taş Konak, Kalyoncu çifti ve kızlarının hayaliyle bir kültür ve sanat yuvasına dönüşmüş. Daha önce 24 Temmuz 2023 tarihli yazımda detaylıca anlattığım gibi, bu konak İhsan Raif Hanım’ın güçlü ama hüzünlü hikayesine tanıklık etmişti.
O gece masada bu hikaye yeniden anlatıldığında herkes aynı soruyu sordu: “Bu hikaye neden bir dizi olmuyor?” Kalyon Vakfı’nın “Geçmişe vefa, geleceğe değer” sözü, o akşam sadece bir slogan değildi; somut bir gerçeklikti. Vaniköy Camii restorasyonu, Taş Konak’ta yaşatılan kültürel miras, Karapınar’da otlayan koyunlar ve üniversitenin dünya çapındaki başarıları…
Hepsi bu vizyonun dokunduğu alanlardı. O gece masadan kalkarken düşündüğüm tek şey şuydu: Bazı başarılar, sadece rakamlarla değil; dokunulan hayatlarla, korunan hikayelerle ve yeniden yeşeren topraklarla ölçülür. Şimdi, İhsan Raif Hanım’ın çok anlamlı hikayesinin kimin kaleminden dünyaya açılacağını merakla bekliyorum...
HAYAT VİCDANİ BİR HAREKETTİR
Bu yıl en çok hırpalanan meslekler, sağlık gruplarındakiler oldu. Kötü niyetliler, bu mesleğe hayatını adayanları da zor durumda bıraktı. Böyle bir dönemde bu hikayeyi paylaşmak, bilmeyenlere hatırlatmak istedim. ABD’de 2001’den bu yana ‘No One Dies Alone’ (Kimse Yalnız Ölmesin) adlı bir program uygulanıyor. Bu programın fikir annesi ise hemşire Sandra Clarke. Oregon’daki Sacred Heart Tıp Merkezi’ndeki hemşire, kronik hastasının “Yanımda kalır mısın?” ricasına “Diğer hastalarımı kontrol edip geleceğim” diye yanıt veriyor. Ama hastası o iki saat içinde ölüyor. Hemşire Sandra kendini çok kötü hissediyor. Mesleğini icra ederken kimsenin yalnız ölmek istemediğini fark ettiğinden, bu ihtiyaç için bir elçi olmaya karar veriyor. Onun öncülüğünde, bu program başlatılıyor. Bu program, son anlarını yaşayan kimsesiz kişilerle onlara eşlik etmek isteyen gönüllüleri bir araya getiriyor. ABD dışında Singapur ve Japonya’da da uygulanıyormuş. Bu vicdani hareket, insanlığın en saf haliyle birbirine dokunma gücünü hatırlatıyor. Ayrıca zor durumdakilerin yalnızlığa mahkum edilmesinin ayıp sayıldığı bir ecdadın devamı olmamız, böyle bir uygulamaya ihtiyaç duyulmaması bu değerleri daha anlamlı kılıyor ve kültürümüze sahip çıkmanın önemini gösteriyor.
YENİ YIL DİLEĞİ
Hemşire Sandra gibi güzel insanlar çok. Çünkü hepimizin içinde o güzel insanı yaratan, vicdan var. Yeter ki onun sesini dinleyelim. Elisabeth Kübler- Ross’un dediği gibi “Tanıdığım en güzel insanlar; yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar.” 2025, zorlukların üstesinden gelerek güçlenen, her yarayı sevgiyle iyileştiren ve her kayıptan bir ders çıkaran insanların mükafat yılı olsun. Kalplerimiz anlayışla büyüsün, ruhlarımız zarafetle ışıldasın. Her anın kıymetini bildiğimiz, sevdiklerimizin yanında olmanın değerini idrak ettiğimiz bir sene olsun. Herkese güzelleşme ve güzellikler biriktirme fırsatı getirsin.