Dün sabah sosyal medya YouTuber / Influencer Duygu Özaslan’ın havuz başındaki bikinili görüntüsüyle çalkalandı.
"Bunda garip olan ne var?" dediğinizi duyar gibiyim.
Garip olan şu ki, Duygu’nun magazin sayfalarında paylaşılan fotoğrafları ile kendi profil sayfasında paylaştıkları arasında gece ve gündüz kadar açık ara fark vardı.
"Olabilir; photoshop çağımızın buluşu" diyorsunuz, öyle değil mi? "Photoshop kullanmayan mı var?" diyorsunuz öyle değil mi?
Çok haklısınız.. Ama Duygu yakın zamanda başka bir sosyal medya hesabına büyük bir ego patlamasıyla "Kilolu halim bile sizden güzel" dediği için haliyle insan merak ediyor. "Madem öyle, neden bu kadar photoshop yapıyor?" diye soruyor kendi kendine.
Meselenin en başına dönelim... Bugün sosyal medyanın da yardımıyla hepimize dayatılan bir güzellik algısı var. Ne kadar ince, ne kadar fit görünürsen o kadar muteber sanki..
Doğum yaptıktan sonra, hatta hamileyken bile sıfır beden olma iddiası var ki inanılmaz geliyor bana. Sanırım iki doğumda toplam 64 kilo almış bir insan olarak bunu anlamam imkansız.
Geçen gün Bergüzar Korel, "Nasılsa beni plajda, sahilde görüntüleyecekler. Ben onlardan önce davranayım" demiş ve hatta yazacakları yorumu bile ironiyle metin olarak eklemişti.
Hepimiz, hep bir ağızdan "Helal osun" dedik. Yeter artık bu "Zayıf kadın güzeldir" algısı, "Bizi rahat bırakın" diye yorumlar yazdık.
Ertesi gün Duygu Özaslan’ın fotoğrafları sosyal medyada servis edilince sanki pek bir ağız değiştirdik. Neden bu sefer "Nedir bu kadın vücuduna yapılan çirkin saldırı?" demedi hiç kimse?
Neden biliyor musunuz? Çünkü Duygu zaten en büyük saldırıyı kendisine yapıyor, kendini gizliyor, shop programlarıyla olmadığı biri haline çeviriyor, üstüne üstlük, sosyal medya hesaplarında ego dolu açıklamalar yapıyor.
Öğleden sonra ise bir açıklama geldi hanımefendiden, dedi ki "Blumia Nervoza hastasıyım, iyileşme sürecindeyim ve mental olarak iyiyim, fiziksel anlamda da beğenip beğenmemeniz umurumda değil?!"
Pekiyi öyleyse Duygu Hanım, neden o kadar fotoğraf düzenlemek? Madem kimin ne düşündüğü sizi hiç ilgilendirmiyor, neden bunca zahmet?
Mental olarak bu hastalığı yenen bir kadın, umursamaz ki kimin ne dediğini veya diretilen güzellik algısını. Hiçbir uygulamadan destek almadan paylaşır fotoğrafını, öyle değil mi?
Her konudan nemalanmaya alışmış olan Duygu sanırım dün fazlasıyla amacına ulaştı. Son zamanlarda kaybettiği popülaritesini sadece 24 saatlik bir süre için kazandı.
Ama ya yarın? O da sorun değil, kendisinde konu bol, olmadı patlatır bir "sunny side up", keyifler yerine gelir.
Bence Duygu oturup şunu düşünsün: Bergüzar Korel bu kadar vücuduyla barışık olduğu için desteklenirken kendisi neden alay konusu oldu?
Velhasıl arkadaşlar,
- Photoshop bile kendisiyle barışık insanda güzel.
- Reklamın iyisi kötüsü olmaz stratejisinden çıkın artık, bu numaraları yemiyoruz.
- Kullandığınız photoshop programlarında ‘samimiyet’ eklentisi varsa bir dahaki sefere üstünüzde onu deneyin.