Çocuklarla çocuk olmamızı sağlayan etkinlikler

Evde çocuklarla etkinlik yapmak bazen çok sıkıcı olabiliyor. Çocuklar da bizim bu enerjimizi hissedip emek ve zaman harcadığımız o etkinliklerden beklediğimiz keyfi alamıyor. Bu nedenle ben milyonlarca etkinlik önerisi içinden beni de eğlendirecek olanları seçmeye özen gösteriyorum. Çocuklarla çocuk olabildiğimiz etkinlikleri yaparken sadece onlar değil biz de eğlenebiliyor, keyif alabiliyoruz. Böylece evde yaptığımız etkinlikler el becerisini arttırma, yaratıcılığa destek, merak duygusu aşılama, başarı hissi sağlama gibi tüm kazanımlarının yanı sıra aynı zamanda da iyi vakit geçirme zenginliğini de yanında getirebiliyor!

Haftanın Evde Yapılacak Çocuk Etkinliği Önerisi

Ananas ve Karpuz Temalı Pinyata Yapımı

Bu aralar üst üste birçok çocuk doğum gününe davetliydik. Birbirinden farklı temalardaki bu partilerin ortak noktası sonunun pinyata etkinliğiyle bitmesiydi. İçi sürpriz dolu bir kutuya sırayla sopayla vurup patlatmaya çalışan çocukların eğlencesini izlemek gerçekten çok keyifliydi. Bu deneyimden yola çıkarak oğlumla kendi pinyatalarımızı yaptık. Bir pinyata etkinliği için illa da bir doğum gününe ihtiyacımız yok ama eğer yakınlarda bir kutlama varsa bir taşla iki kuş da vurabilirsiniz!

İhtiyacımız olan malzemeler şöyle:

• Karton koli parçaları
• Renkli grapon kağıtları
• Tutkal
• Cetvel
• Maket bıçağı
• Makas
• Silikon tabancası

İlk olarak kartonumuzdan hangi şekilde pinyata yapmak istiyorsak onu kesiyoruz. Ben bir karpuz dilimi ve ananası yapmayı seçtim. Ardından yine kartondan kenarlarına kapladım. İçine sürpriz oyuncak veya şeker koyabilecek kadar boşluk bıraktıktan sonra da üstlerine de aynı şekilde kartonlar yapıştırdım. Ardından grapon kağıtlarını dikdörtgen şeritler olarak kesip sık aralıklarla uçlarını kestim.

Son olarak da kestiğim renkli graponları karton kolilerin üzerine tutkal ile yapıştırıp kurumasını bekledim. İşte hepsi bu! İsterseniz arkasına bir ip bağlayıp asabilirsiniz. Biz yerde oynamayı sevdiğimiz için ip bağlamadık. Umarım keyifle yapar ve oynarsınız.

Haftanın Anne Etkinlikleri Önerisi

Kelebek Temalı Peçetelik Yapımı

Bu hafta Anne Etkinlikleri köşemizde çuval kumaşından ve mandallardan kelebek temalı peçetelikler yapacağız. Masalarımıza şık bir süs olacak. Üstelik yapması çok pratik ve keyifli.

İhtiyacınız olan malzemeler:

• Çuval Kumaşı
• Mandallar
• Süslemek için deniz kabuğu/ renkli şeritler, boncuk vb
• Beyaz boya ve fırça
• Biraz jüt ip
• Makas
• Silikon Tabancası

İlk olarak çuval kumaşından kelebek şeklinde parçalar kesiyoruz. Bu parçalardan bir kısmını beyaza boyayıp kurumasını bekliyoruz. Boyama işlemi bir karton üzerinde yaparsanız hem etraf kirlenmez hem de kartonla beraber kestiğinizde daha sert bir obje elde etmiş olursunuz. Ardından daha küçük kelebek parçalarının etrafını istediğimiz ve evimizde olan süs eşyalarıyla dekore ediyoruz. Ben biraz deniz kabuğu biraz da simli şerit kullandım. Ortalarına da jüt iple antenler yaptım.

Sırada kuruyan ve kestiğimiz beyaz kelebeklerin üzerine süslediğimiz küçük kelebekleri yapıştırmak var. Son olarak da arkalarına mandallarımızı yapıştırdık mı işlem tamam! Umarım siz de benim kadar seversiniz!

Haftanın Çocuk Kitabı Önerisi

Montessori Çocuğu / Simone Davies/ Koridor Yayınları

Beş yılı aşkın süredir farklı yaş grubundan çocuklara sahip binlerce anneyle bir araya geldim. Çoğunun ortak noktası ebeveynliklerinin en zor dönemini iki yaş civarlarında yaşamış olmalarıydı. Şu meşhur iki yaş sendromunu kimi iki yaşta kimi öncesinde veya sonrasında deneyimlemişti. “Çocuğumu tanıyamıyorum” diyenler “Söz geçiremiyorum” diye yakınanlar ve hatta “Neden bana böyle davranıyor” diye üzülenler vardı. Hepsine benzer şeyler söyledim. Aslında zor dönem yaşayan bizler değiliz onlar. Bu yaş civarındaki çocuklar içlerinde anlamlandıramadıkları o kocaman duygularla baş etmeye çalışırlar. Aslında öfkenin ne olduğunu bilmeden öfkelenir, korku, endişe, heyecan gibi duygularla ne yapacaklarını bilemezler. Kısacık hayatlarında ilk kez “Ben” kavramanın farkına vardıklarında boylarından büyük bu yükü nasıl kaldıracaklarını bilmeden hareket ederler. Biz ebeveynlere yansıması sürekli “Hayır” diyen, ağlayan, bağıran, fırlatan çocuklar olarak kendini gösterir. Bu süreç pek tabii ki hepimizi yıpratır. Ama sonunda geçer. Geçmeyecek sansanız bile geçer! (Tecrübeyle sabit!) Eğer siz de bu dönemdeyseniz ya da bu dönemin yaklaştığını düşünüyorsanız lütfen paniklemeyin. Mümkünse bu süreci aşmış arkadaşlarınızla veya konun uzmanlarıyla dertleşin. Ve eğer 1-3 yaş arasında bir çocuğunuz varsa mutlaka Simone Davies’in yazdığı ve Koridor Yayınları’ndan çıkan Montessori Çocuğu adlı kitabı baş ucunuza koyun. Montessori kavramı artık ülkemizde de çok yaygın. Okulları, oyuncakları, kitapları her yerde diyebilirim. Eğitimci Dr. Maria Montessori’nin ortaya koyduğu bu ilkler günümüzde biraz laçkalaşmış şekilde çocuk ve ebeveyn dünyasının her yerine yansıdı. Ama kavramın ve ilkelerin temelini inceler ve onlara hakim olursanız gerçekten hayat kurtaran bir yaklaşım olduğunu görürsünüz. Merak eden, öğrenen ve öğrenmeye açık olan bir çocuk yetiştirirken sayısız faydasını görürsünüz. 1-3 yaş arası çocuklar; hareket etme ihtiyacı tavan yapan, her şeyi merak eden ve kendi özgürlüğünü kanıtlama heyecanındadır. Montessori Çocuğu adlı kitap muhteşem bir dil ve akışla; çocuklarınıza doğru iletişim ile yaklaşma, sınır koyma ve duygularını anlama konusunda nasıl destek olacağınızı anlatıyor. Bu kitapla hem Montessori kavramına hem de çocuğunuzla olan iletişiminize bakış açınız değişecek ve gelişecek. Üstelik bu kitapta hem bolca Montessori etkinliği bulacak hem evinizi çocuğunuz için Montessori ilkelerine göre nasıl uyarlayabileceğinizi görecek hem de çocuğunuza onu anladığınızı nasıl hissettireceğinizi öğreneceksiniz. İyi ki okumuşum deyip çevrenize bol bol önereceğiniz bu kitabı mutlaka baş ucunuza koymalısınız!

Haftanın Anne/ Çocuk / Etkinlik Sayfası Önerisi

@serenfosforoglu / Seren Fosforoğlu Önal

Bu hafta size önermek istediğim sayfanın sahibi Seren Fosforoğlu Önal. Pek çoğunuz onu zaten tanıyor ama belki Instagram’da takip etmiyor. Ben onu medya sektöründeki başarılarından ve ikonik tiyatro sanatçısı rahmetli Enis Fosforoğlu’nun kızı olması nedeniyle gıyaben tanırdım. Yaklaşık iki sene önce bir etkinlik için bir araya geldiğimizde o sıcacık gülümsemesine ve dünyalar tatlısı kızı Nil ile olan ilişkisine hayran kaldım. Annelik her kadına yakışıyor ama Seren Fosforoğlu’na bambaşka bir enerji katmış. Kızıyla olan tecrübelerini paylaşırken gözünde oluşan pırıltı ve içtenlik bir anne olarak ban güç verdi. Sayfasını takip etmeye başladıktan sonra önerileri, paylaşımları ve düzenlediği etkinliklerle ilgili haberleri beğenmelere doyamadım. Seren Fosforoğlu Önal’ı takip etmenin hem çok eğlenceli hem de yaralı olduğunu gördüm. İçtenliği, ayakları yere basan, herkese eşit samimiyette yaklaşan tutumu beni gerçekten çok etkiledi. Bu nedenle eğer onu Instagram’da takip etmiyorsanız sayfasına bakmanızı şiddetle tavsiye ederim.

https://www.instagram.com/serenfosforoglu