Sadık Gültekin’le Doğru TercihEğitimin geleceği geleceğin eğitimi

HABERİ PAYLAŞ

Eğitimin geleceği geleceğin eğitimi

Bir işin istenildiği gibi olmadığı fakat öyle ya da böyle sona gelindiğini belirtmek için “veleddalin amin” deriz; bu ifade, bazen oldubittiye getirilen bir iş sonrasında da söylenir. Üniversite yerleştirmeleri bitti, doluluk oranı yüzde 98’e ulaştı. Tercih yapan her iki adaydan biri üniversiteli oldu. Kalan yüzde 2’lik boşluk ‘ek yerleştirme’de doldu. Sonrası “veleddalin amin!”

***

Neden böyle dedim, açıklayayım: Ülkemizde şu anda 209 üniversite var. Bunlardan sadece 23’ü araştırma üniversitesi, diğerleri klasik üniversite anlayışı ile çalışıyor. Geri kalan 186 üniversite eğitim sağlamak, bilgi üretmek ve bu faaliyetlerin çıktılarını kamuyla paylaşma görevi üstlenmiş durumda. Bunların arasında ‘yüksek lise’ statüsünde üniversitelerin bulunduğunu da belirtelim. 23 araştırma üniversitesinin 20’si devlete ait, geri kalan 3’ü ise vakıflara ait.

Haberin Devamı

***

Çoklu yeteneğe sahip bireyler yetiştirmek için genel kabul gören eğitim yaklaşımları artık yetersiz kalıyor. 2018 yılı verilerine göre küresel anlamdaki endüstri işlerinin ortalama yüzde 71’i insanlar, yüzde 29’u makineler tarafından yapılıyordu. 2022 yılında bu oranın yüzde 58’i insanlar, yüzde 42’si makineler tarafından yapılıyor.

2025'te ise makineler insanların önüne geçecek, işlerin yüzde 48’i insanlar, yüzde 52’si de makineler tarafından gerçekleştirilecek. Bu yıl üniversiteyi kazanan ve kazandığı için sevinen adaylar 4-5 yıl sonra mezun olacak. Peki, mezun olduklarında bu sevinçleri devam edecek mi, mezunlar; sözünü ettiğimiz çoklu yeteneğe ve üst düzey düşünme becerilerine sahip olarak mezun olabilecek mi?

***

Günümüz dünyasının problemlerini doğru hissedecek ve tanımlayacak, çözüm için yenilikçi fikirler üretecek, doğru yöntem ve teknikleri kullanacak bireylerin yetiştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu yaklaşımın, eğitimin her kademesinde çok geniş bir perspektifte birbirleriyle entegre ve etkileşimli olarak düşünülmesi, tasarlanması ve benimsenmesi gerekiyor. Geleceğin dünyasında yer almayı düşünen mezunların sahip olması gereken en önemli özellik, çoklu problemlere çoklu çözümler üretebilme gücü olmalı.

Haberin Devamı

***

Sürekli bilgiyle doldurulan beyinlerin yenilikçi kapasitelerini kaybetme olasılıkları çok yüksektir. Bilgi kendi içerisinde ‘gömülü bilgi’ ve ‘kodlanmış bilgi’ olarak ikiye ayrılır. Kodlanmış, yani açık bilgiye erişmek son derece kolaydır. Girersiniz internete ya da alırsınız bir kitap, bilgiye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ancak uygulama gerektiren işlerde sadece kitaptaki salt bilgi yetmiyor, kitaptaki bilgiden daha fazlası gerekiyor.

İşin aslı esası gömülü bilgide, çünkü gömülü bilgi derinlemesine gözlem ve kendine has farklılıkların ortaya çıkmasını sağlıyor. Bilginin deneyimlemeye dayalı olan gömülü kısmı, yarının dünyasında ülkeleri, firmaları ve bireyleri birbirinden ayıran en önemli özellik olacak. Yeniden yaratmayı öğrenemediyseniz hep öndekilerin arkasında onlardan dökülenleri toplarken bulursunuz kendinizi!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder