Büyümek, pek çok kişi için farklı anlamlar ifade ediyor fakat çocukluk yıllarından itibaren her birey, içinde büyüme arzusu taşıyor. Hepimiz en az bir kez, "ben ne zaman büyüyeceğim?" sorusunu karşımızdakilere yöneltiyoruz. Bazılarımız bu sorulara kolayca yanıt buluyor, genelde 18 yaş yanıtını en çok tercih edilen oluyor. Bazılarımız ise kimlikte ne kadar büyürse büyüsün, karşısındakiler için yeterince "büyük" sayılmıyor. Sonra 18 yaş geliyor, resmiyette birey sayılıyorsun ama hiçbir şeyin değişmediğini görüyorsun. Tekrar soruyorsun kendine ve çevrendekilere, peki ben ne zaman büyüyeceğim?
Büyümenin yaşı yok sanırım. Her ne olursa olsun bazı olaylar ve kişiler için yeterince büyük sayılmıyorsun. Üniversiteye gitmek için, arkadaşlarınla eğlenmek için ya da ölmek için. Her biri için genç sayıldığın bir evreden geçiyorsun. Bu yüzden de ben ne zaman büyüyeceğim sorusuna hiçbir zaman net bir yanıt alamıyorsun.
Kişi, kendini tanımadıkça "büyüme" süreci hep yarım kalmış gibi hissettiriyor. Bu yüzden hangi yaşta olursan ol, yeterince büyümüş hissetmeyeceksin ama büyümenin kıyısından geçeceksin. Hatta gün gelecek, bazı kararlar alacaksın ve o an büyümenin kıyısından geçmenin dahi çok da tatlı bir his olmadığını anlayacaksın.
O karar, belki bir ilişkiyi sonlandırmak belki bir hayalini gerçekleştirmek belki de sadece sessiz bir şekilde kendi içinde huzur bulmak olacak.
Bu yüzden ne zaman büyüdüğünü başkalarına değil, sadece kendine sormalısın.
O soruya verdiğin yanıt, sana senin büyümenin hangi evresinde olduğunu gösterecek.