Şirin SeverMeryem Cannes’da olmasa ne yapardık!

HABERİ PAYLAŞ

Meryem Cannes’da olmasa ne yapardık!

Dünyanın en prestijli festivali Cannes’dan bildiriyorum sayın okur, demek isterdim ama değil. Bildiğiniz oturduğum yerden dedikodu yapacağım biraz. Bu yıl, transparan kıyafetli Meryem Uzerli ve kırmızı halıda peri kızı gibi güzel Dilan Çiçek Deniz’le temsil ediliyor Türkiye malum. Konuşmayalım mı? Festivalde ‘Ahlat Ağacı’ gibi iddialı bir film yarışmayınca, Nuri Bilge Ceylan ağırlığı festivalde boy göstermeyince, kırmızı halı dedikodularıyla idare ediyoruz. Hayır Meryem Uzerli olmasa ne yapacaktık acaba?!! İyi ki varmış…

Haberin Devamı

Meryem Cannes’da olmasa ne yapardık

Film galalarının birinde poposunu gösteren, diğerinde Arapça harfler olan (yaşam, tutku, kader yazıldığı söyleniyor) transparan elbisesiyle, Julianne Moore ile çekilmiş fotoğraflarıyla bize epey malzeme verdi sağolsun. Bu arada hakkını yemeyelim; yüzüne yaptırdığı o korkunç dolgulardan vazgeçince nasıl gençleşmiş, güzelleşmiş. Sosyal medyada paylaşmıştı ünlü bir Hollywood doktoruna gittiğini...

İyi ki gitmiş, çok iyi olmuş. Bütün kadınlara o abartılı dolgulardan vazgeçmek gerektiğini pek güzel göstermiş. Bu arada atlamayalım… Yarışta Türk filmi yok ama iki filmiyle Türkiye’yi temsil eden Ömer Sarıkaya Cannes’da. ‘Sessiz Çığlık’ adlı filminde iki engellinin aşkını anlatıyor. Diğer filmi ‘İslamofobi’ ise İslam dinine yönelik önyargıları İslam’ın sevgi ve merhamet dini olduğunu anlatıyor. Filmleri izleyen Cannes ahalisinin yorumları ne olur bilmiyorum ama geçen seneki heyecanımız yok! Dakikalarca ayakta alkışlanan, ödülü kıl payı kaçıran ‘Ahlat Ağacı’ için yaşadığımız heyecan bizi ne güzel umutlandırmış, kenetlendirmişti... Neyse, önümüzdeki maçlara diyelim.

GÜZEL GÖRÜNMEK İÇİN İŞKENCE ÇEKMEK

Oscar, Cannes ya da başka festival fark etmiyor; hepsinde fimlerden çok kadınlar, onların müthiş tuvaletleri, kırmızı halı şıklıkları konuşuluyor malum…

Bu büyük organizasyonların olayı bu, kaçınılmaz yani. Cannes Film Festivali hele; Fransızlar’ın snobluğuyla da birleştiği için sanırım, kuralları en katı festivallerden biri. Hatırlayın; kadınların topuklu ayakkabısız kırmızı halıdan geçişi bile yasaklanmış, büyük tartışma çıkmıştı bir dönem.

Haberin Devamı

Meryem Cannes’da olmasa ne yapardık

Düşünün, öyle bir kusursuz güzellik çabası var. Bu sene de Selena Gomez damga vurdu festivale. Festival alanına giderken aracından bir video paylaşıldı. Aracın içinde oturamıyor çünkü ya elbise çok dar, nefes alamıyor ya da kırışmasın diye yatık halde duruyor! Ağzını da çok hareket ettirmeden konuşuyor çünkü makyajı bozulmamalı! Kusursuz görünmek adına işkence çekiyorlar resmen. Görüntüyü izleyen herkeste aynı soru tabii: Güzellik uğruna buna değer mi gerçekten? Oysa doğallığı, kusursuzluğu övmeye başladığımızda, güzellik ve yaş kompleksinden de kurtulmaya başlayacağız.

BİR ÇÖPÇATANLA TANIŞTIM

Eş bulma şirketi Tenkap’ın kurucusu Yunus Sezener’le tanıştım geçen gün. Yok valla kendim için değil; programa konuk geldi o sebeple konuştuk ve işin detaylarını öğrendim. İlginç buldum anlattıklarını…

Meryem Cannes’da olmasa ne yapardık

Bu tip işlere karşıyken, fikrim değişti! “Bu ülkede spor salonuna bile sevgili bulmaya giden var, ben de bu insanlara zaman kazandırıyorum” diyor. “Ya da arkadaşlarınız kimseyle tanıştırmıyor mu? Bu da öyle bir şey” diyor. Mantıklı yani. Hukuk okumuş ama bu işi kurmuş. Babasına söylediğinde “Oğlum p..ezevnk oldu” diye üzülmüş ama o “Hayattaki en önemli seçim eş seçimidir, ben de buna vesile oluyorum” diyor. ‘Çöpçatan’ da dahil tüm isimlerle barışık. Çünkü yaptığı işin psikolojisini biliyor, inanıyor. Ona göre kadınların en büyük yanılgısı “Ortalıkta düzgün erkek yok” demeleri. “Oysa var” diyor. Hatta kitabını yazmış. Adı da ‘Ortalıkta Düzgün Erkek Var”. Yabana atmayın, senelerdir buluşmalarına vesile olduğu insanlarla konuştuktan sonra yazmış bu kitabı; yani deneyim yazdırmış bir yerde! İlişkilerdeki sivri köşelerimizi törpülemek, ilişki olasılıklarını artırmak, hayatı paylaştığımız kişiyle yuvarlanıp gitmek için kulak vermekte fayda var...

Haberin Devamı

BUNLARI SAKIN YAPMAYIN!

Yunus Sezener diyor ki; bilimsel çalışmalar karşımıza çıkan insanla ilgili kararımızı 1 dakika içinde verdiğimizi gösteriyor. İnsanlar çok önemsemiyor ama ilk izlenim önemli yani. Peki başarısız buluşmanın nedenleri neler?

■ Yaş farkının fazla olması

■ Eski sevgili hakkında konuşmak

■ Buluşmaya geç gitmek

■ Sürekli kendinden bahsetmek

■ Durmadan telefona bakmak.

Meryem Cannes’da olmasa ne yapardık

İLK BULUŞMADA KİM ÖDER?

Bu da pek çok insanın kara kara düşündüğü mevzu! Hatta ilk buluşmada kararı hızlandıran mevzu. Sezener olayı şöyle özetliyor: “Kadınlar ilk buluşmayı erkeğin ısmarlamasının jest olacağını düşünüyor. Erkekler de kendileri ödemek istiyor. Ama çoğu erkek; en azından ödemeyi nezaketen teklif eden bir kadınla olmak istiyor. Bir de; hesabı ödedikten sonra teşekkür eden bir kadın olmalı” Yani havalara bakan ve ‘öde’ tavrı takınmak yanlış.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder