Giriş
Gazetede işe başlama maceram ilk arşivle olmuştu. O yıllarda dijital yoktu. Önümde yüzlerce insanın isim isim klasörleri, içlerinde verdiği röportajlar, günlük hayatlarında çekilen fotoğrafları vardı. Gün içinde ihtiyaç duyulan fotoğraflar bu klasörlerden seçilir, gazeteye girerdi. Şimdi hatırlıyorum da o dönem fotoğraflarına bakmayı ve çıkan haber küpürlerini okumayı sevdiğim birkaç isimden biriydi Billur Kalkavan.
Oldukça renkli, eğlenceli, neşeli, gözlerinin içi gülen, pozitif ruhu bütün fotoğraf karelerine yansırdı. Her ne kadar sosyetik diye yazılsa da hiç alakası yoktu. İnanılmaz mütevazıydı. Sade yaşardı. Bir gün kanser olduğunu öğrendiğimde inanamadım. Nedense hayatımdaki en büyük sınavım sevdiklerimin hastalıklarla mücadelesi oldu. Babamla başlayan, en yakın dostuma kadar uzanan.
Ne zaman sevdiğim birinin hastalık haberini alsam “Onca kötü insan varken niye o?” diye sorgulamışımdır. Billur Kalkavan’ın hastalığını öğrenince yine aynı şey oldu. Hastalık bile onun o savaşçı ruhundan bir şey kaybettirmedi.
Hasta yatağında bile bir kez isyan edip mücadeleden vazgeçmedi. Hayata sıkı sıkıya tutunması muhteşemdi. Birçok insana çektiği videolarla moral verdi. Şimdi gittiği yere de yine o enerjiyi, gülen gözlerini ve ışığını götürüp orayı da aydınlatacağına eminim.
AKILCI ÇÖZÜM
Geçtiğimiz hafta Sibel Can’ın oğlu Engincan Bodrum’da 3 yıldır birlikte olduğu Merve Kaya ile dünya evine girdi. Sibel Can düğünde yeşiller içinde oldukça şıktı. Sosyal medyada büyük beğeni aldı. Geçtiğimiz yıla damga vuran Kanal D’nin sevilen programı ‘Şarkılar Seni Söyler’in fotoğraflarını görünce Sibel Can’ın üzerindeki yeşil elbiseyi hemen tanıdım.
Düğünde giydiği kıyafetti. Eee malum devir ekonomi devri. Sahne kıyafetlerinin astronomik fiyatlarını da düşününce Sibel Can en doğrusunu yapmış. Şimdilerde birçok solistin, eski kıyafetlerini modacılarına götürüp değiştirdiklerini duydum. En doğru ve akılcı çözüm olmuş. Bir gece giymek için milyonlar verdikleri dönem de böylece yavaş yavaş kapanmak üzere...
O EVİ KİM TUTTU?
Hadise, iş insanı Mehmet Dinçerler ile evlenip Riva Konakları’na taşınınca yıllardır İstinye’de oturduğu içine 300 bin TL’ye yakın masraf yaptığı evi boşaltmak zorunda kalmıştı. Geçtiğimiz ay boşanan Hadise, tekrar İstinye’ye dönmek için ev arayışına başlamış. Herkes eski evine döneceğini yazıp çizdi. Ama Hadise’nin oturduğu ev kendinin değil kiralıktı.
Bir süredir boş olan evin yeni kiracısı ünlü ressam Berfin Uluman olmuş. Evin içine girer girmez beğenen Berfin, hemen kaporasını verip evi tutmuş. Önümüzdeki günlerde eve taşınmaya hazırlanan Berfin Uluman, yakın zamanda da yeni evinde dostlarına küçük bir parti vermeyi planlıyormuş.
PARFÜM ÇIKARACAKLAR
Şu sıralar kozmetik dünyası oldukça hareketli. Birçok firma özellikle Ajda Pekkan ve Nebahat Çehre ile çalışmak için can atıyor. Eeee malum ikisi de güzellikleri ve zarafetleriyle yıllara meydan okuyor. Hâlâ genç ve güzel kalmanın adeta kitabını yazıyorlar.
Fakat benim duyduğum ikisinin de yakında kendi adlarını verecekleri kozmetik markalarını çıkarmaya hazırlandıkları. En son Hadise bir kozmetik firmasıyla anlaşıp 5 milyon TL almıştı. Şimdilerde ise oyuncu Nesrin Cevadzade 2.5 milyon TL’ye ünlü bir kozmetik markasının yüzü oldu. Yani yakında kozmetik sektörü oldukça hareketleneceğe benziyor.
AYLİN ÇOK DERTLİ
Aylin Çoşkun uzun zamandır ortalarda yoktu. Bir çıktı pir çıktı. Geçenlerde Nişantaşı’ndaydı. Albüm için bir türlü şarkı bulamadığını söyleyen Aylin, Sinan Akçıl’a kendisine şarkı yapması için para verdiğini ama bir türlü şarkının gelmediğini, Sinan’ın parasının üzerine yattığını söyledi. Bu sözler üzerine Aylin’i aradım.
Oldukça dertliydi. “Suna inan iyi şarkı bulabilmek için piyasadaki söz yazarlarına 60-70 bin dolar önden para verdim. İçlerinde aklına kim geliyorsa var. Hani önden paralarını vereyim, en azından onlara moral olsun dedim. Ama bende moral bırakmadılar.
Kimseden şarkı geldiği yok. Yolladıkları şarkılar ise çok kötü. Bir insanın iyi niyeti bu kadar mı suistimal edilir” diye dert yandı. Şu saatten sonra Aylin’e iyi şarkı gelir mi, sanmam. Tavsiyem; kurtarabileceğin paranı kurtar, kimseye de şarkı gelmeden peşin ödeme.
