Bugün bayram, ancak zamanımızda bayram günü şöyle bir sokağa baktığımda, bayramlık kıyafetlerini giymiş çocuklar ve çocuklarının ellerinden tutmuş annebabalar ile mahalle arasında kurulmuş bayram yerleri pek görmüyorum.
* * * * *
Gençliğimde bayram kıyafetini giymiş çocukları erkenden sokağa çıkmış, el öpmek için komşuları dolaşırken görürdüm. Komşular birbirini tanır, kapıyı çalan küçüğün kimin evladı olduğunu bilir, hatta gelmeden önce, hangi çocuğun kapıya geleceğini tahmin eder ona göre mendil, şeker veya bir miktar parayı kenara ayırırdı. Bugün acaba yan dairede kimin oturduğunu biliyor muyuz? Büyük şehir olmak böyle bir şey. Yine gençliğimde mahalle aralarındaki boş arsalara bayram süresinde çocukların eğlendiği bayram yerleri kurulurdu.
* * * * *
Burada özellikle itibar gören eğlence kayık salıncağı idi. Kayık salıncağına binip bir süre sallanmak için kuyrukta beklendiği olurdu. Bayramın bitiminde de bayram yeri kaldırılır, sonrasında nerelere giderdi bilemezdik. Bu gibi eğlence yerlerinin, yani lunaparkların kuruluşu bahsettiğim yıllardan çok sonraya rastlar. Çocukların kapıdan aldıkları hediye veya bayram parası faslı geçtikten sonra büyükleri ziyaret faslı başlar, aile büyüklerinden birinin evinde toplanılır hep birlikte bayram sofrasına oturulurdu. Yani o tarihlerde “Bayram üç gün, hemen kaçıp bir yerlerde tatil yapalım” denilmez bayram ziyaretleri devam ederdi. İşte bu nedenle bayram süresi içinde bir bayramın varlığı hissedilir, dostluk, arkadaşlık, komşuluk duyguları canlanırdı. Bugün yukarıda bahsettiğim gibi kaç kişi binasının içinde oturan yaşlıları ziyaret ediyor? Kaç kişi binasında oturan komşusunu tanıyor? Bıraktım tanışmayı kaç kişi karşılaştığı kimseye gülümseyerek bakıyor? Hatta kaç kişi kaldırımda karşı karşıya geldiği kimseye çarpmamak için tedbir alıyor, tam tersine insanın üzerine çıkacakmış gibi üstüne üstüne geliyor. Bayramlar bunların olmaması için, herkesin güler yüzle birbirinin bayramını kutlaması için, sevgi ve saygıların yerleşmesi için fırsatlardır, ne olur bu fırsatı heba etmeyelim, buna geri dönüş zor değil, insanlar toplu halde yaşamak zorunda ve bunu birbirine sevgi duyma, saygı duyma ve yardımlaşma ile sağlar. Bu bayram da bunun bir fırsatıdır, hadi geç değil artık buna dönüş yapalım, hepimize mutlu bayramlar.