Dün bizim sayfalarda haberi vardı. 90’ların ünlü starı Tayfun “Konserlerimde 65 bin kişiye bilet satarken bir anda yok oldum” deyip bunun sebebini reklam eksikliğine bağlamış. Bir 90’lar fanı ve o dönem çıkan her kaseti almış, Türk popunu yakından takip etmiş biri olarak bu konudaki teorimi açıklayayım.
Tayfun Duygulu ilk albümünü 1993’te çıkardı.
Ne yazık ki bu sönüşün sebebi Garo Mafyan’dır! Garo Mafyan Türk pop tarihinin en önemli müzik adamlarından biridir. Kazandırdığı eserler, müziğimize getirdiği farklı bakış açılarıyla gerçekten birkaç kuşağın ufkunu açmıştır. Ancak 90’larda seri üretime geçtiği dönemdeki bazı işleri ne yazık ki kendini tekrar ediyordu. Tayfun’un ilk albümü yeniliklerle doluydu çünkü bilgisayar destekli pop müziğin ilk örneklerinden biriydi. Tüm düzenlemeleri de Garo Mafyan yapmıştı. Ancak Tayfun’un kimsenin hatırlamadığı ikinci albümüne bakarsanız ilkinin neredeyse aynısı. Aynı formüldeki düzenlemeler, benzer sesler…
Garo Mafyan
KENDİNİ YENİLEYEMEDİ
Ve aradan bir yıl geçmiş. Eskisi gibi haftada bir değil üç albüm çıkıyor. Dinleyici iyiyi kötüyü ayırt etmeye başlamış. Bu sebeple Tayfun’un yeni şarkıları ilgi çekmedi. Garo Mafyan ne kendini ne de çalıştığı gençlerin müziğini yenileyebildi. Aynı şey Ozan Orhon’un da başına geldi.
Ozan Orhon’un ilk albümü
İlk albümüyle star olup ikincisi ilgi görmeyince geri planda kaldı. Evet onun albümlerini de Garo Mafyan yaptı. Garo Mafyan o dönem Nükhet Duru’yu bile ne yazık ki batırdı. ‘Aman Tanrım’ albümü Duru’nun başına gelen en kötü şey bence. Tabii ki satmadı.
Of Aman Nalan’ın ikinci albümü
İlk albümünde Garo Mafyan ile çalışan Yonca Evcimik ikincisinde Aykut Gürel’e geçerek kariyerinin en akıllıca hamlesini yaptı. Bugün hâlâ bir Yonca varsa bence ikinci albümüne çok şey borçlu. Of Aman Nalan bu döngünün tek istisnasıdır. Çünkü onun ikinci albümünde artık Garo Mafyan’ın farklı bir şeyler yaptığını görürsünüz.
Yonca Evcimik’in ikinci albümü
Dinleyicide doğal olarak karşılığını bulan bir albüm oldu. O dönem Garo Mafyan’ın rakibi olan Onno Tunç ise her prodüksiyonda farklı bir sound ortaya çıkararak bayrağı uzun süre taşıdı. Artık o da başka bir yazının konusu…
Reha Muhtar çocukları Poyraz, Mina ve Ayşe Nazlı ile
BİR BİLENE SORDUM…
Reha Muhtar ile Deniz Uğur’un çocuklarından Poyraz’ın durumu, annesinin Nilüfer ve kızıyla ilgili yaptığı açıklamalar magazin gündemini bir süredir meşgul ediyor. Her kafadan da bir ses çıkıyor. Herkes kendisine göre yorumluyor durumu. Ben de konu daha fazla karışmasın diye meseleyi Avukat Serpil Çınar’a sordum. Ünlülerin avukatı diye de bilinen Çınar birçok üniversitede kongreler gerçekleştirmiş, ilişkiler, ayrılık, boşanma davaları, siber suçlar alanında seminerler vermiş. Yani gerçekten bir bilene danıştım.
Deniz Uğur
SUÇ UNSURU VAR MI?
Çınar diyor ki “Durum yasada belirtilen ‘çocuğun alıkonulması’ suçuna uymuyor. Ayşe Nazlı Yumlu çocuğu o gece kendi evine götürseydi suç unsuru oluşurdu. Ayşe Nazlı, çocuğu zaten Poyraz’ın yaşadığı eve götürüyor. Hatta o gece Deniz Uğur çocuğu kendi evine götürseydi kendisi suçlu durumuna düşerdi, zira velayeti kendisinde değil!” Bu yorum bana doğru geliyor. Serpil Çınar şöyle devam ediyor: “Deniz Uğur çocuk alıkonulması yönünde şikâyet eder ise yüksek ihtimal ile dosya hakkında takipsizlik kararı verilecektir. Çünkü failin suçu işlemeye yönelik kastı yok. Söz konusu olay, çocuğun menfaatine aykırılık taşımamaktadır.” Bence burada zaten tek tartışılması gereken şey ‘çocuğun menfaati’dir. Umarım babası bir an önce sağlığına kavuşur, annesi de Poyraz için en iyisi neyse onu yapar.
Ersay Üner
ÇİÇEK ERSAY
Ersay Üner, ‘Taverna’ albümünün dördüncü video klibi ‘Alışırım’ı yayınladı. Üner, bu klipte de nostalji temasına devam ediyor ve izleyiciyi 80’li yılların sıcak ve samimi atmosferine götürüyor.
İlyas Salman
Klipte, Üner’i bir minibüs şoförü olarak görüyoruz! Kasketi, bıyığı ve tespihiyle rolünün hakkını veriyor. Tahmin edeceğiniz üzere tüm klip 1982’de çekilen, başrollerini İlyas Salman ve Şener Şen’in paylaştığı ‘Çiçek Abbas’a bir gönderme. Ersay Üner taverna konseptini çok doğru bir yerden bu klasikle buluşturmuş. İyi fikir!