Giriş
Şöhretli isimlerin hemen hemen tamamı hayvansever. Evlerinde köpekleri, kedileri var. Birçoğu da derneklere, barınaklara, orman beslemesi yapanlara yardım ediyor. Bu tür işler yaptığını öğrendiğim ünlülere daha büyük bir sempati ile bakmaya başlıyorum.
Oyuncu Umut Kurt bu sevgiyi bir adım daha ileri götürdü ve dijital platformda ‘Arkadaş Canlısı’ adında bir belgesel yapmaya başladı. Bugüne dek Hande Erçel, Aslı Bekiroğlu, İlker Ayrık gibi isimlerle bir araya geldi. Kendi can dostlarıyla ilgili sohbet ettikten sonra da onları alıp Göktürk’teki sahipsiz hayvan bakım alanına götürdü. Burada tulumları giyip köpek barınağını temizlediler, yol çalışmalarına katıldılar.
Önümüzdeki bölümlerde Zeynep Bastık, Burcu Biricik, Güven Kıraç gibi isimler olacak. Hâlâ hayvanlara karşı merhametsizce davranan çok insan var. En azından bu isimlerin hayranları umarım onların hayvan sevgisini görünce bilinçleri biraz daha yükselir.
İSTANBUL SAHNELERİ
CANLI VE KALİTELİ
Gümüşsuyu’ndaki The Artisan İstanbul Hotel’in terasında yer alan Madam Niça canlı müzik gecelerine başlamıştı. Daha önce Bülent Ortaçgil’i ağırlayarak kalite çıtasını üste çeken Niça bu akşam da Ceylan Ertem ile müzik ziyafeti sunuyor. Hem şahane yemekleri hem de Boğaz’a nazır ambiyansıyla konuklarını daima mutlu eden Madam Niça artık hafta sonları daha bir eğlenceli. Ve hep kaliteli.
ASMALI’DA MÜZİK
Asmalımescit’in efsane mekanı Babylon yıllarca kapalı kaldıktan sonra el değiştirip, yepyeni bir marka olarak Blind adıyla yeniden açılmıştı. Canlı müzik geceleriyle çok konuşulan Blind’da bu akşam Sena Şener var. 23 Şubat’ta uzun bir aradan sonra yeniden bir araya gelen Yedinci Ev adlı grup, 25 Şubat’ta pop müziğin önemli ismi Mirkelam sahne alacak.
2 YIL SONRA
Vera adlı rock grubu ‘Mutluluk Reklamı’, ‘Saklanır Nisan’ ve ‘Sokaklar’ gibi şarkılarıyla hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinmişti. 2021 başında da 5 şarkılık bir seriye başlamışlardı. O serinin üçüncüsü ‘Kir Pas’ı geçtiğimiz günlerde yayınladılar. Her zamanki gibi etkileyici sözler, vurucu melodiler ve ilk dinleyişte sizi saran bir düzenleme. Vera 9 Mart akşamı Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde dinleyicileriyle buluşacak. Grubun 2 yıl aradan sonra verecekleri ilk İstanbul konseri olacak.
Ataşehir ’de bir sürpriz
Ataşehir sürprizlerle dolu bir muhit. Nevberi Restaurant da o sürprizlerden biri. Paladium’un hemen yakınındaki Nevberi’nin sahipleri Necip-Nevin Ethemoğlu. Eğitim sektörünün önemli yayınevlerinden birine sahip olan çift yeme içme ve misafir ağırlama hobilerini Nevberi ile profesyonelliğe taşımış. Masalardan tabaklara, mutfaktan ışıklara kadar her şeye çok özenmişler.
Ortaya da göz alıcı bir mekan çıkmış. Gündüzleri bir esnaf lokantası gibi yemek sunan Nevberi akşamları ise tam bir fine dining restoran. Geleneksel Türk mutfağının izlerini taşıyan menüsünde klasik mezelerden deniz ürünlerine, makarnalardan etlere uzanan bir çeşitlilik söz konusu. Ayrıca pizzalarını da atlamayalım. Mutfak ekibi bu geniş menünün hakkını veriyor. Hafta sonları ise Nevberi’de fasıl var. Keyif ve eğlencenin zirve yaptığı fasıl geceleri herkesin dilinde.
BOĞAZ’DA ZEYTİNYAĞI TADIMI
Gastronomi dünyamızın çok önemli iki markası, Ortaköy’deki Feriye ve Hiç Urla şahane bir işbirliğine imza atıyor. 26 Şubat’ta Feriye’de gerçekleşecek ‘Zeytinyağı Okuryazarlığına Giriş Eğitimi ve Zeytinyağı Eşleşmeli Menü Tadımı’ etkinliğinde Hiç Urla Kurucu Ortağı ve Zeytinyağı Uzmanı Duygu Özerson Elakdar zeytinyağının topraktan tabağa uzanan büyülü yolculuğunu anlatacak. Lokanta Feriye’nin Executive Şefi Birkan Erköylü de Hiç zeytinyağı ve Urla otları ile hazırladığı menüyü sunacak. Yerinizi şimdiden ayırtın.
ÜNLÜLERİN TERCİHİ
Etiler’in yakınındaki Armutlu bir gecekondu mahallesi olmasına karşın restoranlarıyla meşhur. Bunlardan biri de Steakroom. Steakroom merkezi bir yerde olmadığı için magazin muhabirlerinin radarından uzak. Bu nedenle birçok ünlü yemek için burayı tercih ediyor. Tabii bunda iyi bir etçi olmasının da payı muhakkak ki büyük.
Burada en iyi tedarikçilerden alınmış en kaliteli etleri usta bir mutfak ekibinin elinden en şahane şekilde yemeniz mümkün. Steakroom’un tek albenisi iyi bir restoran olması değil tabii. Özellikle hafta sonları yan taraftaki ek mekanda şahane partiler düzenlenirdi. Bir süredir bu parti mekanında canlı müzik yapılıyor. Cuma geceleri Seda Mete ile yer yerinden oynuyor.
ŞEHRİN KALBİ BURADA ATIYOR
Tayfun Topal’ın Taksim’deki Ceylan Intercontinental’ın altında açtığı Ginza’nın ilk gecesine gitmiştim. Aylar sonra yine Ginza’daydım. Dekoru ile Meksika Tulum, menüsüyle Uzakdoğu, müzikleriyle Avrupa olan bu füzyon mekan İstanbulluların gönlünü çoktan fethetmiş. O kadar popüler ki hafta içi bile yer bulmak öyle çok kolay olmuyor. Ginza’da şöyle bir gelenek var.
Mekana girince masanıza oturmanızla kalkmanız bir oluyor çünkü o kadar güzel ki her köşesini görmek istiyorsunuz. Sonra DJ’in üstündeki dev heykelin önünde fotoğraf çektiriyorsunuz. Ardından köşedeki küpler dikkatinizi çekiyor oraya koşup arkadaşınıza bir poz daha veriyorsunuz. Bu böyle en az yarım saat sürüyor. Tavana yerleştirilen dev havalandırmalar sayesinde içerisinin havası da daima temiz.
Üstelik çatı açılıp kapanabiliyor. Ginza yazın ayrı bir keyifli olacak. Belli bir saatten sonra ortadaki masalar kalkıyor, standlar geliyor. Bu kez genç bir kitle ortada dans edip eğlenmeye başlıyor. Uzun zamandır bu kadar eğlenmediğim gibi gecelerde bu kadar keyifli bir kalabalığa da rast gelmemiştim.
NOSTALJİK BALIKÇI
Mayısta Rumelihisarı’nda bir balıkçı açmaya hazırlanan Tayfun Topal heyecanla yeni mekanını anlattı: “1950’lerin havasında nostaljik bir konsepte sahip olacak olan Arşipel’de her şey o yılların naifliğinde. Arka fonda taş plaklar, Zeki Müren, Müzeyyen Senar çalacak. Kırık mermerden masaların her biri 15 günde yapılıyor.
Sandalyeler Endonezya’dan geliyor. Mutfakta eski bir kuzine bulunacak ve onun yapımı 6 aydır Konya’da sürüyor. Müşteriye 10 meze, 10 ara sıcak ve o gün denizden ne çıktıysa o sunulacak. 38 model bir aracın kasasındaki manavdan seçtiğiniz sebzelerle anında salatanızı yaptıracaksınız.” Duyduklarım beni heyecanlandırdı. Merakla bekliyorum.
BU PİDE YILDIZ ALIR
Nişantaşı’ndaki The Bono’yu daha önce yazmıştım. Burası ‘yerel lezzetlerin modern sunumları’ iddiasını sonuna kadar yerine getiren bir restoran. Menüsünde başka hiçbir yerde olmayan, bazen annenizin siz çocukken yaptığı yemekleri hatırlatan bazen de anca belgesellerde gördüğünüz yemeklerin karşınıza çıktığı bir Anadolu lokantası.
Daha önce tatmadığınız yerel butik şarapları kavında bulunduran The Bono’da her damak zevkine göre de yemek var. The Bono’nun en sevdiğim yanı, bazı gastronomik kaygılı restoranların burnu büyüklüğünden uzak olması. Mesela pide yapıyorlar, mantı yapıyorlar.
Ama o kadar iyi yapıyorlar ki Michelin komitesi olsanız hemen yıldızı o pideye verirsiniz. Trüflü Trabzon yağlısından bahsediyorum. Bence bir an önce gidip yemelisiniz. Üstelik bu kadar özenilmiş yemeklere son derece makul fiyatlarla ulaşmak mümkün.
FİTAŞ’IN DÖNÜŞÜ
Beyoğlu’ndaki Fitaş Pasajı özel bir mekandır. Fitaş Sineması’nda izlediğimiz festival filmlerinin haddi hesabı yoktur. 1962’de inşa edilmiş bu pasajın terasında sezon başında Dorock XL açılmıştı. Geçtiğimiz günlerde de Youtuber Oğuzhan Uğur’un Pinç Pub’ı şehre merhaba dedi.
Fitaş Pasajı’nda otel, Dorock XL Venue Fitaş Sahnesi, Dorock XL Rooftop, sinema salonu, bowling ve yemek alanı yer alıyor. Bu alanlarda konserler, etkinlikler, festivaller yapılıyor. Günde 10 bin kişinin ziyaret ettiği Fitaş’ın eski günlerine döndüğünü görmek güzel.
