Giriş
47. Altın Kelebek ödül töreni eksik kaldığı son 2 yılın acısını çıkararak tüm görkemiyle geçen pazar gerçekleşti. Ünlü kadınlar Oscar’a gidermişçesine hazırlanmışlar, bazıları şık bazıları rüküş, gösterişli kıyafetlerini giymişti. Erkekler ise bu konuda biraz sıkıcıydı. Törenin en can alıcı noktası bence Edis’in sahne şovuydu. Amerika’daki ödül gecelerinde sahneye çıkan sanatçılar şov maliyetini kendileri karşılıyor. Gerekiyorsa özel dekor, kostümler, dansçılar derken bazen bir konser kadar pahalıya mal oluyor.
Bu işe hem para yatırmak hem emek harcamak gerekiyor. Ne kadar uzun saat prova yaparsanız o kadar iyi bir gösteri sunarsınız. Bu demek oluyor ki müzisyenlere ve dansçılara da o kadar uzun süre para ödemek zorunda kalırsınız. Edis bu anlamda kendine yatırım yapmış.
Hem kostüm hem de şov kalitesi anlamında Türkiye’de gördüğümüz en iyi örneklerden biriyle karşımıza çıkmıştı. ‘Peri’yi seslendiren Ece Mumay için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kostümler çok özensiz ve dansçı senkronizasyonu zayıftı. Bunlar biraz önce söylediğim gibi hem para hem de emek işleri. İkisini de harcamadan olmuyor.
DEMET’İ GÖREMEDİK
Demet Özdemir’in dans gösterisini nasıl buldunuz peki? Video mapping denilen bir teknikle yıllardır yapılan bu yarı dijital gösteri türü bizim için yeni biraz. Şık ve keyifliydi ancak Demet Özdemir ve dansçılar o kadar karanlıkta kaldı ki kendilerini göremedik. Neden? Çünkü orada da ışık gücü daha yüksek projektörler olmalıydı ki Demet’i aydınlatacak ışıklar karşısında görüntüler kaybolmamalıydı. Yani işin içine yine paralar, maliyetler girdi. Olsun bu kadarı da fena değildi.
YOZLAŞMAYIN
Kendi klibi ödül almayınca Kerimcan Durmaz, Buray’ın klibi hakkında demediğini bırakmadı. Ancak bunu yaparken “Göz var nizam var” dedi. Sıklıkla yanlış kullanılan bu deyimin aslı “Göz var izan var”. İzan anlama kabiliyeti demek. Ben bunu Instagram’da ‘popbizde’nin postu altında belirtince izan yoksunu bir dizi fan yarım yamalak Türkçeleriyle bana laf yetiştirmeye çalıştı. Türkçemizi korumak ve güzel konuşmak hepimizin görevi. Çünkü toplumda yozlaşma dilden başlar. Yozlaşmayın.
NEYİN KAFASI?
Hadise’nin ‘En İyi Kadın Şarkıcı’ ödülünü alması üzerine, Gülşen sosyal medyada yapılan “Gülşen’e bir şey olursa Türkiye’de bitmek üzere olan Pop müziğine veda ederiz. O yüzden Tanrı Kraliçe’yi korusun” paylaşımını beğendi. Üstüne “Nokta” diye yorum yaptı.
Bu neyin kafası gerçekten anlamadım. Gülşen aday bile değildi! Altın Kelebek 2021 yılı içinde müzik üreten, listelere giren şarkıcıların yarıştığı bir platform. Gülşen bu yıl ne single ne de albüm yayınladı. Bunun üstüne ödül mü bekliyordu? Noktaymış.
ÇAKMA AYAKKABIDA YASAL DURUM
Berfu Yenenler, çakma ayakkabı giymesiyle Eser Yenenler’in filminin korsanının izlenmesinin aynı şey olmadığını söylemiş. Modavesosyete de bir tasarımın da sanat sayıldığını anlatmaya çalışmış. Konuyu bu tür davalara bakan Avukat Eylem Tekin Karakaya’ya sordum.
Acaba korsan film ile taklit ürün kanun nezdinde aynı muameleyi mi görür? Aldığım cevap şu: “Her ikisi de benzer kategorilerde incelenir. Mevzuat çok geniş olmakla beraber her ikisinde de ihlalin tespiti için kullanılacak ortak yasalar vardır. Bu özel yasalardan biri de 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunudur. Bu tür davalar, özel ihtisas mahkemeleri olan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde görülür.”
UÇTULAR
Ajda Pekkan sonunda ‘Bi Tık’ın klibini yayınladı. Ajda’nın albümü son dönemde Türk popunun başına gelen en güzel şey. Her şarkısını defalarca dinledim. Hâlâ dinliyorum. Nihat Odabaşı imzalı klibe hem para hem emek harcanmış. Ortaya yaratıcı bir iş çıkmış. Ajda’nın havada asılı kaldığı, yere düşer gibi göründüğü sahne de müthiş. Gülçin Ergül’ün son klibi ‘Birbirimize İyi Gelmiyoruz’da da bu görüntünün aynısı var. Bakın kim daha iyi uçmuş, kim daha iyi düşmüş?
