Altın Küre Ödülleri’nin sunucusu Ricky Gervais açılış konuşmasında şöyle dedi: “Apple televizyon dünyasına ‘The Morning Show’ adlı diziyle giriş yaptı. Bu dizi şerefli ve doğru olanı yapmak üzerine şahane bir drama.
Yapımcısı da Çin’deki işçileri sömüren bir şirket! Bilinçli olduğunuzu söylüyorsunuz ama çalıştığınız yapım şirketleri gerçekten inanılmaz.
Apple, Amazon, Disney... Siz IŞİD bile yayın işine girse menajerinize onları aratırsınız. Eğer bu gece bir ödül alırsanız buraya çıkıp politik bir konuşma yapmaya çalışmayın tamam mı? Kimseye herhangi bir konuda ders verecek durumda değilsiniz.
Gerçek dünya ile ilgili en ufak bir fikriniz yok. Ödülü kabul edip, gerekli teşekkürleri edip sahneden inin!” Ve neredeyse tamamı bu tarife uyan oyuncu ve yapımcılar “Yarabbi şükür” diyerek kendilerine adeta küfür eden Gervais’i alkış yağmuruna tuttu.
Yüzsüzlüğün bu kadarına da pes değil mi? Tabii Netflix’e dizi çeken, eleştirdiği şirketlerden farkı olmayan büyük yapımcılarla filmler yapan Ricky Gervais’i ne kadar samimi bulabiliriz orası da ayrı tabii.
SERTAB'I ÖRNEK ALIN
Sertab’ın müzikalini daha önce iki kez izlemiştim. Bu gösteri yeni sezonda Zorlu’ya geçti. Geçen cumartesi karşımda bambaşka bir şov vardı. Şarkıların bir kısmı değişmiş, kostümler, koreografiler, danslar ve ışık yenilenmişti.
İstanbul’a gelen bazı yabancı müzikallerden çok daha iyi bir prodüksiyona sahip ‘Sertab’ın Müzikali’ bence şehrin şu dönem vaat ettiği en şahane izlence. Sertab Erener ve ekibi disiplinlerini hiç kaybetmeden 2 yıldır bu müzikali yeniliyor, değiştiriyor, güzelleştiriyor.
Bu kez özellikle Flamenko bölümü bir harikaydı, etkileyiciydi. Hem şarkı söylüyor hem dans ediyor Sertab. Yaptığı sporun, kendine bakmasının meyvelerini sahnede topluyor. Diğer şarkıcılarımıza örnek olması dileğiyle. Bir dahaki gösteri 23 Ocak’ta Zorlu PSM’de.
BU TOPRAĞIN ŞEFİ
Anadolu’nun mutfak kültürü ve sunduğu malzemeler, efsane menüler ortaya çıkarmak için çok uygun. Tabii o menü işin teknik kısmını da iyi bilen yaratıcı şeflerin elinden çıkarsa.
Karaköy’deki The Galata İstanbul Hotel’in içindeki ‘Peran Meyhane’nin şefi Taha Emrah Özçelik işte tam o tarif ettiğim şef. Bakın yemeklerinden bazılarını size sayayım:
Tahinli buğday tarhanası keşkeği; yer elması, ayva, kereviz ve damla sakızlı havuç havyarı; portakal soslu ahtapot salata ile ılık pirinç köpüğü ve safranlı pirinç patlağı; 24 saat pişirilmiş dana yürek yahnisi; sütte demlendirilmiş çiroz. Hepsi birbirinden lezzetli ve çoğunda müthiş fikirler var. Özçelik “Mezelerimin hepsi topraktan sofranıza geliyor. Ben toprağına hizmet etmekten zevk alan şefim” diyor.
Mekan, eğlence de sunuyor. Bizim gittiğimiz cuma gecesi Aşina-Murat Yentıl çifti sahnedeydi. Yabancı klasiklerden girip Türk popa oradan da oyun havalarına dek uzandılar. İyi yemek, iyi eğlence arayanlar için kaliteli bir alternatif.
NEW YORK'TA KONUŞTULAR
Yüzyüzeyken Konuşuruz bence son dönemdeki en iyi alternatif müzik grubu. Vur patlasın çal oynasın ya da gözü yaşlı pop şarkılarının her yeri doldurduğu ortamda ilaç gibi geliyorlar. Grup yeni şarkısı ‘Kazılı Kuyum’u New York’taki Red Bull Stüdyoları’nda yapmış. Markaların müziğe sanata destek vermeleri her daim bizim için sevindirici bir haber. Şarkı 10 Ocak’ta piyasada.
ÖĞRENCİLERE DESTEK
Yakın zamanda üniversite öğrencisi Sibel Ünli’nin yaşadığı üzücü olay nedeniyle, Kadıköy’deki Dorock XL bir kampanya başlattı. Her gün mutfağında hazırlanan 120 kişilik personel yemeğini 150 kişiye çıkardı. Her gün 30 üniversite öğrencisi, öğrenci kimlik kartını göstererek bu menüden ücretsiz yararlanıyor. Umarım başka mekanlar, restoranlar, kafeler de bu kampanyaya katılır.