Seçim sath-ı maaline girince yine tüm dünyayı unuttuk. Sanki şu an yaşamlarımızı tehdit eden devasa bir kriz yokmuş, kuraklık çok yakında hepimizi vurmayacakmış, iklim krizi evlerimize tüm şiddetiyle girmek üzere değilmiş gibi.
Oysa siz farkında olsanız olmasanız da tüm dünya bugün bambaşka bir şey konuşuyor ve her şey en baştan bu “şey”in üzerine kuruluyor. Bu “şey”, çevre krizi.
Düşünün ki; küresel ısınma bu yüzyılın sonunda her yıl, pandemide hayatını kaybeden insan sayısından tam 5 kat daha fazla ölüme neden olacak. Yani koronavirüs salgını çevre krizinin yanında solda sıfır kalacak.
Dahası; 2050’de sırf bu yüzden dünya üzerinde muazzam bir “kavimler göçü” olması bekleniyor. Tam da bu yüzden -biz farkında olmasak da- tüm ülkeler oturup kalkıp, yaklaşan bu felaketi konuşuyor ve acil bir çözüm bulmaya çalışıyor.
ÇEVRE BU YÜZYILIN HİKAYESİ
Kısacası çevre konusu artık bir çiçek böcek meselesi değil. Aynı zamanda bir milli güvenlik, ekonomi, siyaset, sosyoloji meselesi. Dolayısıyla “yeşil dönüşüm” bu yüzyılın hikâyesi. Nasıl ki dünyaya her dönem bir dalga, bir hikaye hakim oluyorsa…. Nasıl 20’nci yüzyılda küreselleşme dalgasının kazananları-kaybedenleri olduysa ve bu dalganın altında kalanlar sistem dışına itildiyse…
İşte 21’inci yüzyılın hikayesi de yeşil dönüşüm. Dolayısıyla bu dönüşüme ayak uydurmak artık bir tercih değil, bir zorunluluk. Hayatta kalmanın, sistem içinde kalmanın tek yolu.
SİYASET-ÜSTÜ YAKLAŞIM
Çevre krizinin feci sonuçlarını değiştirmek ise hâlâ mümkün. Eğer ki acilen, tek bir gün bile kaybetmeden dünya üzerinde tüm hükümetler ortak politikalar benimserse, 2050’ye kadar dünyada karbon emisyonunun sıfıra ulaşması hâlâ olası.
Tam da bu yüzden tüm siyasetçilerin bir araya gelmesi, yani bu meselenin siyaset-üstü ele alınması gerekiyor. Küresel çapta bir sivil toplum hareketi olan, internet üzerinden başlattıkları imza kampanyalarıyla tanıdığımız Change.Org’un Türkiye ayağı da bir süredir tam da bunu yapmaya çalışıyor.
Çok da başarılı oluyor. Çevre konusunda yıllardır yürüttüğü kampanyalarla hem tüm siyasi partileri birleşip çözüm bulmaya çağırıyor. Hem de Türk toplumunun tüm kesimlerinin acilen yeşil dönüşüm istediğini bize gösteriyor.
GENÇLER ÇOK İLGİLİ
21 milyondan fazla kullanıcısı olan sosyal değişim platformu Change.org Türkiye’nin 2022 yılında başlattığı kampanyalara toplamda tam 8 milyon 721 bin 608 imza atılmış. Bu muazzam bir rakam.
İklim kriziyle mücadele alanındaki kampanyalara atılan imzalar ise bir önceki yıla göre artış göstermiş: 2021’de başlatılan 191 adet iklim kampanyasına 465 bin 188 kişi imza atarken, 2022’de 161 kampanya başlatılmış ve tam 719 bin 100 kişi imzalamış. 9'u da başarıyla sonuçlanmış.
*
Gençler ise çevre krizine sanıldığından çok daha duyarlı. 2021’de gençlerin başlattığı tam 21 çevre kampanyası var. 2022'de ise buna 36 kampanya daha eklenmiş. 4'ü de başarıyla sonuçlanmış.
EN ÇOK DEĞİŞİM İSTENEN KONULAR
Change.org Türkiye’nin 8 yıldır çıkardığı “değişim raporu”nun 2022 sonuçlarına bakınca, Türkiye’de insanların hangi alanlarda duyarlı olduğunu ve değişim istediklerini çok net görebiliyorsunuz. İklim krizi bu sene en çok büyüyen mücadele alanı olmuş.
2022’de en çok imzalanan kampanyalardan bazıları ise şunlar: “Türkiye’nin Zeytinliklerinin Ölüm Fermanına Hayır!”, Günde 1.5 Milyon Metrekare Orman Yok Edildi: Yeni bir Orman Kanunu İstiyoruz!”, “Can'lar yanmasın: Orman Yangınlarında Zarar Gören Hayvanlar İçin Tahliye Planı ve İlkyardım Merkezleri Oluşturalım”, “Marmaris, Orman Yangınlarından Sonra Usulsüz Betonlaşmayla Karşı Karşıya!”, “Z Kuşağından Çağrı: İklim Acil Durumu İlan Edilsin: Tuz Gölü Kuruyor!”.
İKLİM ACİL DURUMU
Gençlerin en acil isteği ise hemen “İklim Acil Durumu” ilan edilmesi. Bu taleple başlattıkları kampanyaya üç büyük şehrin belediye başkanından destek de gelmiş. İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları imza verdikten sonra Change.org platformunda “karar verici profili” açmışlar. Buradan gelen soruları cevaplıyor, halkın çevre taleplerini karşılıyorlar.
Bu kampanyaları başlatan gençler bu 3 belediye başkanına ek olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanıyla da yüz yüze toplantılar yapmışlar, çevre konusunda neler yaptıklarını dinlemişler ve kampanyalar üzerinden gelen talepleri kendilerine iletmişler.
*
“Hedefimiz tüm belediye başkanlarını bu harekete dahil etmek. Tüm belediyelere sesleniyoruz: Halkın bu taleplerini dinleyin ve karşılık verin. Böylelikle demokrasiyi gerçekleştirin” diyor Change.org Türkiye’nin Kurucusu ve Genel Direktörü Uygar Özesmi. Daha önce TEMA Vakfı’nda ve Greenpeace Türkiye’de yıllarca genel müdürlük yapmış olan Özesmi, gerçek bir iklim mücadelecisi.
Hükümeti acilen “iklim acil durumu” ilan etmeye ve tüm siyasi partileri bu meseleyi kucaklayıp desteklemeye çağırıyor. “En önemlisi ise Türkiye’nin bu konuda dünyaya liderlik etmesi gerekir. Zira iklim krizinden en çok etkilenecek bölgelerin başında geliyoruz.
Bize, bu konuda önderlik yapmak yakışır” diyerek son noktayı koyuyor.