Hadi sondan başlayalım neler izlediğime, neler yaptığıma: Mersin Uluslararası Müzik Festivali’nin 17. yılında gitmemek olmazdı, Mersin’i ve müziği seven üç dört kadının bu festivali yaşatmak için nasıl bir emekle canla başla çalıştığını biliyorum. Sonuna yetiştim.
Pek çok Türk gibi, Flamenco sevdalısı olduğum için Rojas Y Rodriguez Dans Topluluğu’nun Kültür Merkezi’ndeki gösterisini izledim. Salon, ağzına kadar doluydu ve hayli etnik, klasik bir Flamenko performansı olmasına rağmen Mersinliler ayakta alkışladılar.
Rojas’ın videoları festivalin facebook sayfasında yüklü, bedeninin üst kısmını hiç oynatmadan, sadece baldırlarıyla ve topuk vurarak o kadar uzun saat nasıl dans edilir, şaşıp kalıyor insan. Azam Ali Konseri ise halka açık gösteri olarak yeni Mersin’de Toroslar’da yapıldı.
Buradaki kayısı, nar, erik ağaçlarıyla dolu bahçeler imara açılmış, ağaçlar kesilmiş, yerine yüksek yüksek binalar dikilmiş. Yakında herhalde beton yiyeceğiz. Son kalan bir iki bahçeye içim acıyarak baktım.
Buranın MHP’li Belediye Başkanı Hamit Tuna, gösteriyi izlerken gidip gelen MHP’li ilçe başkanlarını da ağırladı. Gencecik bir delikanlıyı “Vekilim” diye getirip yanıma oturttular, meğer eski bir il başkanının 18’lik oğluymuş, milletvekili aday adayı olmuş!
Buralarda MHP’li ilçe başkanları AKP’lilerden bile havalıymış, bir dedikleri iki olmuyor, istedikleri tayinleri yaptırıyorlarmış.
Yeri gelmişken Teğmen Mehmet Ali Çelebi gibi seçim güvenliği üzerine çalışanlar uyarıyor: Yeni genç seçmenler cumhurbaşkanı için oy verebilecek ama milletvekilleri için veremeyecekmiş.
Ortaya karışık bir kültür
Azam Ali, İran asıllı bir sanatçı. Daha çocukken ülkesini terkedip Hindistan’da yaşamış, oradan Kanada’ya, oradan şimdi yaşadığı ABD’ye gitmiş. Müziğinde bu kültürlerin etkisi hissediliyor. Farsça, Arapça, Türkçe şarkılar söylüyor, caz mı desem, ilahi mi desem, derin anlamlar içeren bir müzik. Müzisyenleri arasında eşi de olmak üzere iki İranlı, üflemeliler çalan bir Türk, bir de Kanadalı var. Müzik çok etkileyici, ama açık havada müzik kültürümüz zayıf, çocuklar ortalığı oyun alanına çevirdiler, büyükler de dolaşıp duruyor. Azam’ın derinliğine inmek, tam tadına varmak zorlaşıyor.
Akşener de Mersin’deydi
Mersin’in politik tercihleri de ortaya karışık. Akdeniz Belediyesi’ni HDP kazanmıştı, şimdi kayyumda. Milletvekilleri seçimlerinde AKP ile CHP başa baştı, 4 er milletvekili çıkardılar. MHP ile HDP de kendi aralarında çekişti.
Haziran’da MHP 3, HDP 2 çıkarmıştı, sonra birer vekil kaybettiler. Şimdi Akşener faktörü var. Pazar günü Mersin il binasının açılışını yaptı. Zaten bu il binalarının açılışını mitinge dönüştürüyor. Taşıma değil, kendi gelmiş, kalabalık bir dinleyicisi vardı. Eski bakanlardan şimdi yardımcısı olan Mersinli Ayfer Yılmaz’ın da desteği hissediliyordu.
İYİ Parti’nin yöneticileri sanki daha beyaz Türk, seçmen kitlesi ise daha kasabalı, ama her iki tarafta da çok kadın olması hoşuma gidiyor! Akşener ne konuştu diye sormayın, önemli değil; zaten gelenler de kalabalığa, coşkuya, organizasyona bakıyor, ne söylediğine değil!
Yaşlı amcalar, araba dolaştırılsaydı daha çok kişi gelirdi diye hayıflanıyordu. Herkes şunun farkında, ne medyada, ne afiş asılacak panolarda muhalefete yer yok, ya sosyal medyayı etkin kullanacaksınız, ya eski usul çığırtkan dolaştıracaksınız!
Akşener’in de sesi kısılıyor, daha işin başındayız, sonra hiç çıkmaz, şimdiden dikkat etmeli. Akşener’e inat olsa gerek, öğleden sonra da MHP’liler konvoy yapıp caddelerde tur attılar ama pek azdılar!
Siz de çalışın
Seçim güvenliği ve yeni sistemde bilmediğimiz konular çok önemli dedik. Bunun için birkaç grup tavsiye edeceğim: Balyoz mağduru eski teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin yaptığı örgütlenme whatsapp üzerinden sorularınıza da yanıt veriyor: Sandık Gücü- Sensiz Olmaz 0536 520 19 23 Ayrıca sandıklarda gönüllü olarak çalışmak istiyorsanız, ya da evinizde mahallenizde korsan seçmen ihbar etmek istiyorsanız, nasıl arayacağınızı ve yollarını gösteriyor. Oy ve Ötesi de yine bağımsız bir grup ve birkaç seçimdir çalıştıkları için deneyimleri fazla.
08 Mayıs 2018, Salı 05:00
Haberin Devamı