İnsan değil, yaşam hakkı!

İnsan Hakları Günü filan kutluyoruz ya, aslında onun adı canlıların hakkı olmalı. En önemli ve birinci hak, yaşam hakkı. Bir kediye tekme atmak, bir köpeğe tecavüz etmek, güvercinlerin boynunu koparmak, bir flamingoyu öldürmek, 3. sayfa haberleri ve maalesef sadece “mala zarar vermek” suçundan para cezası verilen suçlar.

En son, tasmalı halde, sahibiyle sokakta gezen pitbul, kendisinden korktuğunu iddia eden insan müsveddeleri tarafından bıçaklandı! Sahibini de bıçaklayan saldırganlar, köpekten mi korkuyormuş, asıl onlardan korkmak gerektiğini kanıtladı. Hâlâ yasa bekliyoruz, meclisten!

Çok sevindik ama meğer biz büyümemişiz

Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte yüzde 11.1 büyümesi, alkışlanacak bir oran. Nedeni teşvik olsun, inşaat sektörü olsun, ne olursa olsun, ülkemiz adına sevindirici.

Ben de tam sevineyim diyordum ki Cumhurbaşkanı, rakamları yorumlarken “Bizim yanımızda yer alanlar kazanacak, karşımızda olanlar kaybedecek!” dedi. Bu kadar basit, bu kadar net. Zaten daha önce de söylememiş miydi, “taraf olmayan bertaraf olur” diye.

Demek ki yerinizi bileceksiniz. Yanında değilseniz, siz yüzde 11 büyümediniz. O siftah yapmayan dükkanlar, batan firmalar, kapanan işletmeler hep karşısında olanlar.

Taşeron işçiler, sendikasızlar, madenciler, tütün çiftçileri, hayvancılıkla geçinmeye çalışanlar, AKP’den hamili kart getiremedikleri için ihale alamayanlar büyüyemedi. Asgari ücrette zam bekleyenlere bile “işçi biraz fedakarlık edecek” denildi. Türkiye büyüyebilir, daha fazla demokrasi, daha çok insan hakkı, adalet, hukuk istedikleri için muhalefet yapanlar ekonomik olarak küçülüyor! Güçlü ise acımasızlaşıyor.

Dillerine acı biber sürülmeli

İktidarla muhalefetin birbirine belli bir üslup ve nezaketle hitap etmesine zaten alışık değiliz de işin ayarı iyice kaçtı. Bu ip ve asma muhabbeti gerçekten dehşete düşürüyor: Kılıçdaroğlu, boynunuza geçireceğim dedi ama zaten asacak yetkisi ve hali yok, belli ki idam ipini kastetmedi, keşke bunu da söylemesiydi.

İçişleri Bakanı cevap verdi: “Kılıçdaroğlu sen bittin!” Ha bir de ayağına sıkabilirdi tabii ama şimdilik dille vuruyor. Bu beylerden bundan sonra beklenen iki şahit huzurunda tan yeri ağarırken düello etmeleridir, hiç olmazsa daha zarif olur! Birbirlerine söylediklerini ben burada yazmaya utanıyorum ve bütçe görüşmeleri başlamışken daha beterleri gelecek diyorum!

Belediyelerime dokunma!

Hafta sonunun bombası CHP’li Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi’nin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasıydı. Bunun bir misilleme olmadığına, AKP’nin çok da hoşlanmadığı Reza itiraflarını gölgelemek için yapılmadığına kim inanır?

Hakkındaki soruşturmalar nedeniyle neredeyse kadrolu müfettişler var her CHP’li belediyede! Kendisi söylentilerden kurtulmak için hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Daha ne istiyorsunuz?

Sırada Muğla varmış. Demokrasinin son kırıntıları da halının altına süprüldükten sonra seçime gidilecek herhalde. Mağduriyet işe yarıyor madem, devam edin. Sahillerden sonra büyükşehirlerin tümünü de muhalefet alırsa şaşmayın!

AKP yolsuzluk konusunda çok hassas olsaydı, Reza’nın rüşvet verdim dediği bakanlarını aklayacağına soruştururdu. Unutmadık, unutan da hatırlamıştır.

KAGİDER 15. yaşında

Kadınlar iş dünyasında var olmadan ekonomik gelişme tam olmaz diyerek kurdukları KAGİDER 15. yılını kutladı. Kuruluşundan bu yana 5 başkan geçirmiş, hepsini ve biri olmadığı için eşini sahnede görmek güzeldi. Girişimci kadınlar 15 yıl içinde çoğalmış, güçlenmiş, ama en hoşu neydi biliyor musunuz? Hemen hepsinin yanında, arkasında duran aslan gibi eşleri. Hayat birlikte güzel. Kimse amazon olmak istemiyor, ama mecbur bırakılıyor! İş dünyasının güzelleri ise eşliydi.