Erdoğan, beklemediği bir seçim dönemiyle karşı karşıya: yüzde 40’larla ipi göğüsleyip başa geçebilecekken şimdi yüzde 50 artı 1 almak zorunda kaldı. Üstelik devreye yeni bir parti, yeni bir aday girdi, ekonomide de işler kötü gittiği, dolar ve avro rekor kırdığı için değişim rüzgarı esiyor. O da taktik olarak karşısındaki adayları küçümsemeyi seçti.
CHP adayı Muharrem İnce’yi “gariban” diye aşağılıyor. Türkiye’de asalet olmadığını unutuyor! Kendisi de çıktığında gariban değil miydi? İlk aday olduğu İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini hatırlıyorum. Muhalifleri onun ruhsatı olmayan bir gecekonduda oturduğunu öğrenip propaganda malzemesi yapmışlardı.
Belediye başkanlığına aday olan gecekonduda mı oturur demiştik. Tabii yanlış taktikti. Kendisi de gecekonduda oturan halk bayıldı, herkes onu İETT memuru, Kasımpaşalı, futbol oynayan, anasının ayağını öpen halk çocuğu diye bağrına bastı. Köylü dedikse, Yalova’nın köyünden, gariban dedikse üniversite mezunu fizik öğretmeni Muharrem İnce, Türk halkının ortalamasına göre, İnek Şaban türü bir gariban değil, olsa olsa onun öğretmeni gibidir.
Onun “garibanlığı” milletvekili olmasına rağmen halkın içinde kalmaya devam etmesi, kibir ve gururdan uzak, içten ve samimi olmasında. Korumaların perdelediği biçimde, sarayda, ihtişamlı bir hayat sürmeyi seçenlerin anlaması zor olabilir tabii. Tek adam rejimleri, yöneticileri böyle yaşama iter.
Putin’in dördüncü kez seçildikten sonra tahta, pardon başkanlığa geçiş töreninde özellikle ve taammüden, ihtişam tercih edilmişti. Sanki Büyük Britanya Krallığı, Kraliçenin taç giyme töreni.
Osmanlı İmparatorluğu çöktükten sonra Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet’in ana hedefi sınıfsız ve imtiyazsız bir ulus yaratmaktı. Sonrasında bu hedef muhafazakar iktidarlarda “her mahallede bir milyoner” yaratmakla değiştirildi. Keşke garibanlıkta değil, refahta birleşsek, ama şu andaki tablo ne yazık ki büyük çoğunluğun gariban olduğu bir ülke!
Tamam mı diye sordu, tamam dediler!
Erdoğan’ın ikinci hatası ise yanlış soru sormak oldu. “Şayet bir gün milletimiz Tamam derse biz kenara çekiliriz” deyince twitter’da kendiliğinden bir TAMAM yarışı doğdu! Birkaç saat içinde yarım milyon kişi TAMAM yanıtını verdi.
TAMAM twitter’ın dünya listesinde birinci oldu. Üstelik de her kanattan muhalifler, daha yaratıcı bir TAMAM yanıtı için uğraşınca eğlenceli bir ortam doğdu.
O kadar ki iktidar DEVAM ile karşı atak başlattı ama bunların çoğu bot hesaplardan olduğu için twitter tarafından silindi. Seçimlerde propaganda giderek sosyal medyaya kayıyor.
Medyada yer bulamayan muhalefet, her ilde ilçede miting yapmak için süre de kısıtlı olduğundan sosyal medyayı kullanıyor. Böylece politika, sadece politikacılar tarafından değil, hatta daha da çok, bizzat seçmen tarafından, yerinden bile kalkmadan yapılıyor!
CHP’nin kadınsız çalışmalarına tepki!
Tabii bu arada söylenecek söze, kullanılacak fotoğraflara da çok dikkat etmek gerekiyor. CHP’li vekillerin seçim bildirgesi hazırlığı için yaptıkları ve Aykut Erdoğdu’nun gururla paylaştığı bir fotoğraf, hiç ummadıkları biçimde büyük eleştiriye neden oldu.
Fotoğrafta 17 erkek, bir masanın etrafında oturmuş çalışırken görülüyor. Bu erkekler üstelik işçi, emekli, ev kadını, esnaf, kamu çalışanı gibi odak gruplarının beklentilerini ve bunların vaatlerine yansımasını çalışıyormuş. Ama aralarında bir tek bile kadın yok!
Ne kadın vekillerine güveniyorlar, ne danışmanlarına, ne bilim kadınlarına, sonuç olarak KADINA güvenmiyor, inanmıyorlar! Gel de kızma, gel de eleştirme.
Seçim dönemi diye susacak değiliz, notumuzu düşüyoruz. Ama bir kenara da yazıyoruz. CHP bu “erkekçe” tavrını değiştirmezse kadınlar kadına değer veren başka partilere yönelecek, haberiniz olsun!
Bana diyorlar ki İstanbul İl Başkanı kadın ya. Vallahi kendisi il örgütünde medyadan sorumlu olduğu zaman da hiç tanışmamıştık, il başkanı olduğu zaman da hiç görüşemedik. O da erkek gazetecileri tercih ediyor herhalde!
10 Mayıs 2018, Perşembe 05:00
Haberin Devamı