Haberin Devamı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşü gündemle ilgili soruları yanıtladı
FETÖ MÜCADELESİNDE SOMUT ADIMLAR ATILDI
"Kazakistan ziyaretimizin dört ana ayağı vardı. Bunun birinci ayağında Kazakistan’a resmi ziyaretimiz, ikinci ayağında İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Zirvesi. Üçüncü olarak. Astana-EXPO 2017 enerji ana temalı zirve. Dördüncüsü ise, zirve marjında, Arakan Bildirgesi.
Öğretmenler konusu
FETÖ ile mücadelede, okulların kamulaştırıldığını söylediler. Biz dedik ki; okulların kamulaştırılmasıyla yetinilmemeli, bu konunun daha ileri götürülmesi lazım. Öğretmenler konusu halledilmeli. Zira okullar kamulaştırılıyor ama öğretmenler halen onların takımından. ‘Bizim devletimiz tarafından kurulmuş olan Maarif Vakfı var, öğretmen ihtiyacınızı oradan karşılayın’ dedik. Bu önerimiz, kendilerini biraz rahatlattı. Bunun bir devlet kuruluşu olması, bunu sizin milli eğitim bakanlığınızla işbirliği halinde buralardaki eğitim ve öğretim sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilecektir dedik. Kendileri de bu noktada, ‘O zaman talimatı verelim, yetkililer bir araya gelsinler ve bu çalışmayı yapsınlar’ dediler. Böylece FETÖ ile mücadelede somut bir adım daha atılmış oldu"
ALMANYA İLE İLİŞKİLER
Türkiye ile Almanya arasındaki gerginliğin seçim süreci ile de alakalı olduğunu düşünecek olursak, Almanya’da seçimler yaklaşıyor, seçim sonrasında ilişkilerde bir normalleşme bekliyor musunuz? İlişkiler eski iyi düzeyine ulaşabilir mi? Bu süreçte atılması gereken adımlar neler? Türkiye bir adım atabilir mi? Biz karşı taraftan hangi adımları bekliyoruz?
Bizim Alman halkıyla, Almanlarla hiçbir sorunumuz yok. Almanya’da 3 milyonu aşkın soydaşımız yaşıyor. Orada Almanlarla entegrasyon içerisinde yaşıyorlar. Sorun, Almanya yönetimindeki yetkililerin yanlış tavırlarından kaynaklanıyor. Dolayısıyla yanlış tavırlara son verilmesi lazım. Referandum döneminde neler yaptıklarını gördük. Saldırıları sürdürmeleri halinde, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak elbette onurumuzdan taviz veremeyiz. Almanya’nın şu anda teröre yataklık yapan bir ülke haline gelmesini normal karşılayamayız. Dediğim gibi bizim Alman halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Sadece hatalı tavırlar dolayısıyla, Alman yönetimine kırgınlığımız var. Evet, seçim dönemindeler. Ama, seçimde şu kazanmış, bu kazanmış, bu da bizi pek ilgilendirmiyor.
Bu Almanya’nın kendi iç meselesidir.
ÜÇ GÜNDEM
AB’deki kilit ülkelere bakınca onların 3 gündem maddesi var deniliyor: Recep Tayyip Erdoğan...
Yani Recep-Tayyip-Erdoğan... (Gülüşmeler...)
Evet... Siz AK Parti İl Başkanları toplantısında, “Erdoğan size ne yaptı?” dediniz. Sahi, siz ne yaptınız? Avrupa neye veya hangi diziye reaksiyon gösteriyor sizce?
Diriliş dizisine... (Gülüşmeler...)
Cevabınızı alsak?
(Gülerek) Bence yeterli... Her şeyi anlatmıyor mu?
KUZEY IRAK'TA REFERANDUM
Türkiye'nin ısrarına veya uyarılarına rağmen Kuzey Irak’taki yönetimin referandum kararının üzerine bir de Türkiye’ye yönelik savaş planları ortaya çıktı. Barzani’nin Türkiye’ye savaş beyanı basında yer aldı. Bu herhalde Sayın Bahçeli’nin konuşmasının üzerine söylenen bir beyan oldu. Suriye ve Irak Kerkük bölgesi de dahil, Türkmenlerin bulunduğu bölgelerde Türkmenlere ABD’de kalma veya vatandaşlık taahhüdü ile göç için teşvik söz konusu diyorlar. Bu da Türkmen kaynaklardan gelen bir iddiaydı. Böyle bir ortamda, tüm bunlara karşı, Türkiye’nin alternatif formülleri var mı?
Görmemiz lazım
“Duygusal çıkışlar yapmak doğru olmaz. Bu dediklerinize dair bir değerlendirme için, o iddiaları etraflıca bizim Dışişleri’nden dinlememiz, doğru bilgileri almamız lazım. İddialar nedir, ne değildir, ne derece doğrudur? Bunları bir görmemiz lazım. Ama bizler Türkmen kardeşlerimize oraları terk etmelerini asla tavsiye etmeyiz. Onlar kendi topraklarında kalmalıdır.”
'SÖYLENMESİ GEREKİ DAHA ÖNCE SÖYLEDİM'
Halk Bankası Müdürü hakkında tutuklama kararı çıktı. Keza yine koruma polisleriniz ile ilgili tutuklama kararı var. Bunlar, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri nasıl etkileyecek? Nereye gidiyoruz, bundan sonraki ilişkilerin geleceği, istikameti ne olacak efendim?
Kazakistan’a hareket etmeden önce havalimanındaki basın toplantımda, sorduğunuz hususlarda söylenmesi gerekenleri söyledim...
Kazakistan’da olduğunuz esnada Trump’la bir telefon görüşmeniz de oldu. Neler konuştunuz?
İkili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğine değindik. İki ülkenin stratejik ortak olduğuna, bunun ilişkilere de yansıması gerektiğine işaret ettik. Ayrıca bölgesel konuları konuştuk. Myanmar’ı konuştuk. Arakanlıların yaşadığı drama ABD’nin hassasiyet göstermesinin önemli olacağına dikkati çektim. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu esnasında tüm konuları yüz yüze görüşmemizin faydalı olacağı, bunu gerçekleştirme hususunda da mutabık kaldık. Astana süreci
Astana süreci çerçevesinde, İdlib ve Afrin konusunda Rusya ve İran ile aramızda mutabakat konusunda ne durumdayız şu an? İkinci bir harekat söz konusu mu bu konuda herhangi bir değişiklik var mı?
Özellikle İdlib hakkında şunu söyleyebilirim. Ayın 14’ünde yapılacak Astana Zirvesi önem arz ediyor. Şu anda İdlib’te Rusya ile daha önce mutabık kaldığımız gibi süreci işletiyoruz ve bu şekilde süreç şu an çalışıyor. Rusya ile bu konuda aramızda herhangi bir ihtilaf söz konusu değil. İran ile de yaptığımız görüşmede ihtilafa konu olabilecek herhangi bir başlık gündeme gelmedi. Öyle zannediyorum ki Astana Zirvesi sonrasında da aramızdaki sağlıklı görüşmeler bu şekilde devam edecektir. Gelişmeler olumlu istikamette devam ediyor.
BANGLADEŞ'İ BİZ YALNIZ BIRAKMAYIZ
“Girişimimiz sayesinde zirve marjında bir Arakan toplantısı planlandı. Orada 19 maddelik bir bildirge yayınlandı. Bildirge, ittifakla oybirliğiyle kabul edildi. Konuyu BM Genel Kurulu’nda da özellikle gündeme getireceğim. Sayın Trump ile yaptığım telefon konuşmasında, bu konuyu ona da söyledim. ‘Myanmar’da Arakanlıların yaşadığı dram ile ilgili ABD’nin hassasiyetini önemsiyoruz’ dedim. Akabinde ABD Dışişleri Bakanı bu konuyla ilgili olumlu bir açıklama yaptı. Bu da konuyla ilgilenmeye başladıklarını gösteriyor.
Arakan’da insanlık dramı
Arakan’da tam bir insanlık dramı yaşanıyor. O insanlar günlerdir aç susuz, yollarda perişan durumdalar, çoğu Bangladeş’e kadar bile ulaşamadılar.
Myanmar’ın Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Suu Çii ile yaptığımız telefon görüşmesi, aslında oldukça müspet bir görüşmeydi. Kendisine, ‘Önümüzü açarsanız, özellikle Arakan’daki bu mağdur insanlara yardım ulaştırabiliriz, oralarda barınabilmeleri için en azından çadırlar kurabiliriz’ dedik. Bunları aynı şekilde Bangladeş yönetimine de söyledik. ‘Bize yer tahsis edebilirseniz, bizim Kızılay’ımız ve sizin Kızılay’ınız müşterek olarak, size herhangi bir yük getirmeden, oralarda çadırlarımızı kurabiliriz’ dedik..
Bangladeş’in de sıkıntıları var. Ama biz Bangladeş’i bu noktada yalnız bırakmayız. Umudumuz, onların bir an önce yer tahsisini yapmaları. Bu yer tahsisini yaptıkları anda, Kızılay’ımız, AFAD’ımız, onların Kızılay’ı ile süratle inşallah orada çadırları tesis edebiliriz.”
'SORUŞTURMA AÇAN SAVCILARI TAKDİRLE KARŞILIYORUM'
“Ülkemizi savunmak için koruma tedbirlerini de, güvenlik tedbirlerini de kendimiz almakla mükellefiz. Terör örgütüne tank, top, zırhlı araçlar veriyorlar; ama biz parasıyla istediğimiz halde bazı ihtiyaçlarımızı tedarik edemiyoruz. Sonuçta ne oldu? Hamdolsun insansız hava aracını da kendi ülkemin insanı üretir hale geldi, silahlısını da üretir hale geldi. Son bir haftada 90 terörist öldürüldü. Ama bakıyorsun bir milletvekili (CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nu kastediyor) çıkmış bundan rahatsız oluyor! Sen kimden yanasın?
‘Teşekkür etmen lazım’
Teröristten yana mısın yoksa benim güvenlik güçlerimden yana mısın? Bu konuda savcılarımızın soruşturma açmasını da takdirle karşılıyorum. Böyle bir durumda, ana muhalefetin başındaki zat, kalkıp o milletvekilini bizzat kendi uyarmalıydı. Ne hakkı ya? Bunlar terörist. İşte bir tanesi de Kılıçdaroğlu’nun Artvin’de kendisine eylem hazırlığında olan terörist ya... Bak, onu vurdular. Yahu teşekkür etmen lazım senin. Bırak teşekkürü, tam aksine gelip üzerine saldırıyorlar.”
‘S-400’lerin kaporası verildi’
“Rusya’dan alınacak S-400 füzeleri ile ilgili ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaporayı da verdiler. Bundan sonraki süreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacak kredi ile ilgili devam edecek bir süreçtir. Gerek Sayın Putin, gerekse şahsımın bu konuda kararlılığı var.”
Erdoğan, Astana’da Bangladeş Cumhurbaşkanı Abdul Hamid ile de görüştü.
BİLİM VE TEKNOLOJİYE YATIRIM
“İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Zirvesi’nde İslam Ülkelerinin Bilim ve Teknoloji’ye daha fazla yatırım yapması ve insan yetiştirmeye odaklı programlar, müfredatlar oluşturulmasının gereği üzerinde durduk. İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem başkanı olarak, bu çalışmalara Türkiye olarak destek vermeye devam edeceğimizi vurguladık. OECD ülkelerinde milli gelirden eğitime ayrılan paya baktığımızda, ortalama yüzde 5.2 iken, maalesef İslam dünyasında bu oran yüzde 1’in altında. Tabi bunun muhakkak kapatılması lazım. Çok ciddi adımların atılması lazım. Bunu işledik. Zira, bizim özellikle mukaddes kitabımızın ilk emri ‘İkra’/Oku’ olduğuna göre, bunun gereğini yerine getirmemiz lazım.”