Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi ve çeşitli konularda önemli açıklamalar yaptı. Toplantının ardından Bahçeli ile özel bir görüşme gerçekleştirdim.
Bahçeli, Türkiye’nin çeşitli tartışma ve kavgalardan yorulduğunu, şiddet olayları ve toplumu geren diğer faktörlerden ötürü büyük bir enerji kaybı oluştuğunu anlattı.
Bahçeli “Normalleşmemiz ve demokrasimizi zenginleştirmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı. FETÖ ile mücadelenin önemine de dikkat çeken MHP Genel Başkanı, bu süreç devam ederken dini ve devlet kurumlarını istismar eden başka cemaatlerin aşırı güçlenmesi hâlinde eski yanlışların tekrar edilmiş olacağına dikkat çekti.
Genel olarak medya, özelde ise televizyonların geniş kitleler üzerindeki etkisine dikkat çeken Bahçeli, özellikle şiddet içeren görüntüler paylaşılırken hassasiyet gösterilmesini istedi. Dizilerden örnek verdi ve özellikle kadına yönelik şiddet olgusunun diziler kanalıyla pompalandığına işaret etti. Televizyonların toplumun rehabilitasyonu ve eğitiminde önemli rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bahçeli’nin çeşitli konulardaki açıklamaları ve sorularımıza verdiği yanıtlar özetle şöyle:
■ YPG isim değişikliği: YPG isim değiştiriyormuş, yeni adıyla “Suriye Demokratik Güçleri” olacakmış. İsmin ne önemi var, kaldı ki bu değişiklik malumun ilamı değildir. İsim değişikliği, cinayet ve ihanetleri nasıl örtecektir. Terörist; her yerde terörist, her isim altında terörist ve şerefsizdir. Ha YPG, ha SDG, ha FETÖ, ha PKK… Bunlar arasında en küçük emel ve eylem farklılığı yoktur.
■ Mescid-i Aksa: Müslüman Türk milleti oynanan oyunların farkındadır. Kudüs’te dini ve etnik temizlik yapmak için her köhnemiş ve karanlık yolu deneyen siyonizm zihniyeti muhakkak mahcup ve mağlup edilecektir. Filistinli kardeşlerimizin davaları bizim davamızdır. Arap Birliği nerededir, İsrail’i niye kınamaktan acizdir?
■ Sinagoglara saldırılar: İsrail’i eleştirirken İsrail gibi olamayız... Türkiye’deki sinagoglara yapılacak en ufak saldırı, elimizi zayıflatmakla kalmayacak, din ve vicdan hürriyetine darbe olacaktır, bunu da doğru görmeyiz. Musevi vatandaşlarımızın dini tercih ve inanç haklarına gelebilecek zayiat, bilinsin ki; Türkiye’ye yakışmayacak, Türk milleti ile bağdaşmayacak bir çirkinliktir ki, buna asla onay vermeyiz.
■ Almanya ile kriz: Alman Dışişleri Bakanı’nın sözleri rencide edici ve kırıcıdır. Alman Bakan “Türkiye’ye çok sabır gösterdik” diyecek kadar ileri gitmiştir. Bu bakan sabır göstermezse ne olacak, kaç yazacaktır? Almanya unutmasın ki Türkiye köle değildir, icazetli değildir.
■ Lozan: Lozan Antlaşması’nın yıldönümünde Yunan devlet ricalinin gövde gösterisi yapar gibi adalara çıkması karşılıksız bırakılmamalı... Sabrımızı sınamasınlar... Tekrar denize dökülmek isteyen varsa seve seve döker, canı kovalanmak isteyen varsa kaçtıkları yere kadar kovalarız.
■ Tuğrul Türkeş: Gidişinden haberimiz yokken, gelişimizden nasıl haberi olacaktır... Onu Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım...
■ S-400 Füzeleri: YPG’ye silah yardımında bulunan bir ülkeye Türkiye bağımlı kalamaz.. Alternatifi olması lazım.. Şu anda bu, Rusya’daki S-400’lerdir... Endişe edecek bir durum yoktur...
■ HDP Sokak Eylemleri: Sokaktan başka yerde ne zaman bulunmuştur ki şimdi sokağa iniyor...
26 Temmuz 2017, Çarşamba 05:00
Haberin Devamı