Hedef Türkiye’yi masaya oturtmak

Suriye krizinde en sıkıntılı dönemeçlerden birindeyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Zeytin Dalı operasyonunda bir ay içinde çok önemli sonuçlar alındı. Dayanılmaz boyutta baskı altına giren terör örgütü YPG büyük güçler arasında top gibi gidip geliyor. Kısa zaman içindeki gelişmeler teröristlerin kimin elinde kalacağını belirleyecek.

Bu karmaşık ortamda TSK Afrin merkezine yaklaşırken Suriye rejimi ile YPG’nin anlaştığı haberleri geldi. Esad ile YPG arasındaki mutabakatın neleri içerdiği tam olarak bilinmiyor ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dün Ürdün’de dile getirdiği gibi rejim YPG’yi temizlemek için geliyorsa problem yok. Ancak böyle olmayacağına dair de işaretler var.

Baba Esad döneminde de rejim PKK’yı uzun yıllar boyunca Türkiye’ye karşı kullanmıştı.

Esad bu kartı şimdi kaybetmeye hazır mı? Benim ciddi şüphelerim var.

Diğer taraftan bu son gelişmelerde Rusya’nın ağırlıklı etkisinin olduğu açık. PKK’yı terör örgütü olarak tanımayan Rusya YPG’yi de Amerika’nın nüfuz alanından çekip koparmak istiyor.

Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin çok gergin olduğu bir ortamda Moskova yeni hamlelerle YPG’yi kendi safına çekmeyi deniyor. Beşşar Esad’ı ileri sürerek YPG üzerinden yeni bir oyun kurmalarının gerekçesi bu. Rusya’nın çok önemli bir hedefi de, Ankara ile Şam’ı masaya oturtmak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin eli kanlı Esad ile görüşmeyeceğini defalarca dile getirdi ancak Ruslar sahadaki zorunlu şartlar nedeniyle iki taraf arasında belli temasların kurulacağına inanıyor. Rusya, rejim birliklerinin kuzeye ilerlemesini gerekçe göstererek Suriye hava sahasının kullanımını yeniden sınırlayabilir. Bu da TSK unsurlarının can güvenliğinin tehlikeye girmesi demektir.

Erdoğan dün Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmede bu konudaki kaygılarını iletti. Zeytin Dalı ile ilgili pozisyonu tekrarladı, Esad’ın Türkiye’yi durduracak bir hamle içine girmemesini istedi.

★

Son 50 yılda dünyada Suriye kadar karmaşık bir çatışma bölgesi olmadı. Suriye birçok yönüyle Afganistan ve Irak’tan bile kötü durumda.

DEAŞ büyük oranda gücünü kaybettiğine göre asıl konsantre olunması gereken konu Türkiye’nin PKK-YPG kaynaklı güvenlik endişesidir. Ankara’nın kaygıları giderilirse İran- Rusya ve Türkiye Suriye’de kalıcı bir barışın yolunu açabilir. Zaten Astana’da bunun temelleri atıldı.

İşte bu nedenle askeri başarılar kadar masadaki manevralar ve diplomasi kabiliyetinin belirleyici olduğu bir sürece girdik.