Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 gün sürecek yurt dışı seyahati için dün öğle saatlerinde İstanbul’dan ilk durağımız olan Rusya’nın Soçi şehrine hareket ettik.
Rus uçağının düşürülmesi ve Ankara’da Rus Büyükelçi Karlov’un öldürülmesinden bu yana Türkiye ile Rusya arasındaki normalleşme sürecinde çok iyi bir yere gelindi.
Erdoğan ve Putin arasında artık neredeyse periyodik hâle gelen bir diyalog söz konusu. Her iki lider de ilişkilerin eski seviyesine döndürülmesi için yoğun gayret içine girdi. Erdoğan, hareketinden önce yaptığı açıklamada Soçi buluşmasında ekonomik konuların ağırlıklı olarak ele alınacağını söylemişti. Gerçekten enerji projelerinden dış tarım ürünleri alımına kadar birçok konu gündeme geldi. Ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hâlâ öncelikli hedef.
Türkiye’nin doğalgaz tedariğinde Rusya birinci sırada yer almaya devam ediyor. Akkuyu’da yapımı devam eden ilk nükleer santralimiz de Rusya’nın imzasını taşıyor. Yakınlaşma bununla da sınırlı değil. Türkiye bir NATO üyesi olmasına karşın birçok riski ve sorunu göze alarak füze savunma sisteminde S-400’leri tercih etti.
Ankara dostluk ve işbirliği yönünde bu kadar somut adımlar atarken benzer tutumu Rusya’dan da bekliyor.
Örneğin Rus tarafının Suriye ile ilgili bazı konularda ikili hareket etmesi ve YPG ile hâlâ yoğun irtibat hâlinde bulunması Ankara’yı çok rahatsız ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, uçağa geçmeden önce ABD ve Rusya’yı eleştirmesi bu tepkinin bir sonucu.
Her iki başkent de Türkiye’nin ağır güvenlik endişelerine rağmen PKK uzantılı teröristlerin yanında durmaya devam ediyor. Rusya ve ABD bölgede ne kadar etkili olursa olsun Türkiye’nin bunu kabul edebilmesi mümkün değil. Diğer taraftan Türk ve Rus askerleri arasında İdlib çevresinde hâlen devam eden işbirliğinin de kalıcı olabilmesi için Rusya’nın mutlaka Türkiye’yi rahatlatması gerekir.
Türkiye, Rus vatandaşlarına uyguladığı vizeleri kaldırdı ve 4 milyona yakın Rus ziyaretçi hiçbir güvenlik sorunu yaşamadan bu sene tatillerini Türkiye’de geçirdi. Rus tarafı da vize konusunda benzer bir adımı bir an önce atmalı.
★
Erdoğan Soçi’de Putin ile görüşmesini tamamladıktan sonra Kuveyt’e hareket ettik. Cumhurbaşkanı bir gün Kuveyt’te bir gün de Katar’da çok kritik temaslarda bulunacak.
Ortadoğu’nun iyice yangın yerine döndüğü düşünülecek olursa Erdoğan’ın yapacağı görüşmeler sadece ikili düzeyde değil, bölge barışı açısından da ciddi sonuçlar doğuracak.
14 Kasım 2017, Salı 05:00
Haberin Devamı