Ege sahillerimizden Yunan adalarına yönelik akın neredeyse tamamen durdu. Türkiye’nin aldığı önlemler sonucu kaçak geçişlerde çok ciddi azalma var.
Türkiye üzerinden kaçış seçeneği kapandığı için mülteciler Akdeniz’in ortasından Avrupa’ya ulaşmaya çalışıyor. Denizin ortasında büyük insanlık dramı yaşanıyor.
Sadece bu alandaki başarısı bile Türkiye’nin stratejik değerini anlamaya yeter. Fakat bazıları bu gerçeği ısrarla görmek istemiyor. Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması bölgenin ateşe sürüklenmesi, kontrolden çıkması demektir. Bu gerçeği Amerika ve NATO’nun kabul etmesi gerek.
Türkiye kaosa sürüklenirse Avrupa da ağır bedel öder. Irak ve Suriye’deki savaşın nelere mal olduğu ortada.
Batı’da artık kronikleşen Erdoğan ve Türkiye karşıtlığı ciddi bir stratejik körlüğe neden oluyor.
Erdoğan kısa süre önce PKK uzantılarına verilen Amerikan silahları konusunda “Her damla kanın faturasını, silahı verene çıkaracağız” ifadesini kullandı. Bu açıklama YPG ile ilgili Ankara’dan Washington’a yönelik son yılların en sert tepkisiydi.
Erdoğan aynı ittifak içindeki ülkelerin birbirlerine bu kötülüğü yapamayacaklarına işaret etti ve mevcut koşullar altında NATO’nun da gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan daha önce de “Dünya beşten büyüktür” çıkışıyla Birleşmiş Milletler düzenine yönelik itirazını ortaya koymuştu. Şimdi çok ilginç bir durum var. Dünyada birçok lider Birleşmiş Milletler, NATO ve diğer uluslararası kurumlar hakkında aynı şeyi düşünüyor, ancak Erdoğan gibi sesini yükselten olmuyor.
Tıkanan sisteme dair çıkış yapan tek lider Erdoğan. Erdoğan, 7 Temmuz’da G20 zirvesi için Almanya’nın Hamburg şehrine gidiyor. YPG ve PKK’ya verilen desteğe itirazlarını burada da tekrarlayacak.
Batılı müttefikler terörle mücadelesinde Türkiye’ye tamamen sırtını döndü. Türkiye’nin her türlü uyarısına rağmen YPG’ye silah vermeyi sürdürürlerse ilişkilerin zehirlenmesi kaçınılmaz.
Bu durumda Türkiye’ye alternatif aramaktan başka bir seçenek kalmıyor.
Zira bir süredir Ankara bazı alanlarda Moskova ve Tahran ile birlikte hareket etmeye başladı. Katar meselesinde de benzer çizgi oluştu.
İran ve Rusya’yı Avrupa’nın alternatifi olarak görmüyorum; ancak Türkiye gibi güçlü ve önemli bir NATO üyesinin her geçen gün ittifak dışı işbirliklerine zorlanması küresel sonuçlar doğuracaktır.
29 Haziran 2017, Perşembe 05:00
Haberin Devamı