Hakan ÇelikVarna’dan çıkan en önemli sonuç

HABERİ PAYLAŞ

Varna’dan çıkan en önemli sonuç

Haberin Devamı

Neredeyse 20 yıldır aralıksız olarak Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki toplantıları takip ediyorum. Bulgaristan’ın Varna şehrindeki Türkiye-AB zirvesini de izledim.

“Haftalardır hazırlıkları yapılan buluşmadan ne çıktı?” diye sorarsınız, şunu söyleyebilirim:

Türkiye ve Avrupa birbirleri için vazgeçilmez olduklarını gösterdiler.

Hollanda’daki Türkiye karşıtı açıklamalar ya da Avusturya Başbakanı’ndan gelen “Ankara ile müzakereler bitirilsin” açıklamaları belirleyici olmayan ayrıntılar.

Çünkü AB içinde Türkiye’nin önemini kavrayanlar hâlâ çoğunlukta.

Batı ittifakının en önemli ülkelerinden Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’nden ayrılıyor; Rusya, Avrupa’yı korkutmaya devam ediyor. Amerika ekonomik tehditlerle Avrupa’yı sıkıştırıyor.

Avrupa’nın kendi içinden kaynaklanan devasa sorunlar bir kenarda duruyor.

Böyle bir ortamda AB’nin Türkiye gibi önemli bir komşusuna sırtını dönebilme imkânı yok.

Türkiye de yaşadığı bütün hayal kırıklıklarına rağmen Avrupa ile yola devam etme iradesine sahip çıkıyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirve öncesinde yaptığı değerlendirmede “Stratejik hedefimizde bir değişiklik yok” dedi.

İşte Varna zirvesi böyle bir ortamda toplandı.

Liderlerin bir araya gelip fotoğraf vermelerini başlı başına önemli görüyorum. Zira bununla sınırlı kalınmadı, yani bazılarının ileri sürdüğü gibi her şey formaliteden ibaret değildi.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker Türkiye’nin birlik için vazgeçilmez ortak olduğunun altını çizdi.

Şunu da söyleyeyim; “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” operasyonlarının başarısından ötürü Türkiye’nin değeri çok daha iyi fark ediliyor. Avrupa stratejik bir güç olacaksa bu mutlaka Türkiye’nin katkısıyla gerçekleşecek.

Böyle bir ortamda Avrupa’daki bazı çevrelerin PKK ve FETÖ terör örgütlerine verdikleri desteği gözden geçireceklerini umuyorum.

AB, Türkiye’nin terörle mücadelesinin yanında yer alır ve tam üyelik adına ilerleme perspektifi ortaya koyarsa eminim ki Ankara da demokratikleşme ve insan hakları konusunda daha iyi bir sınav verecek. Bu hava Ege ve Akdeniz’deki sorunların çözümüne de katkı sağlayacak.

Avrupa’nın atacağı bir adıma karşılık Türkiye’nin üç adımla yanıt vereceğinden kuşku duymuyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder