Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la iki gün boyunca Orta Asya cumhuriyeti Kırgızistan’daydık. Cumartesi sabahı İstanbul’dan hareket edip dün akşam saatlerinde Ankara’ya döndük. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde bu coğrafyadaki ülkeler; Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Azerbaycan ile özel ilişkiler başlatılmış ancak devamı getirilememişti. Zaman içinde Ankara’nın ilgisinin dağılması ya da FETÖ’nün etkinliği nedeniyle birçok başkentle güven ilişkisi bozuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminden beri bu ülkelerle ilişkilere özel önem veriyor. Son 10 yılda çok daha iyi bir seviyeye gelindi, Türkiye’nin itibarı ve etkisi ciddi olarak arttı. Erdoğan bir yandan ekonomik ilişkileri canlandırmak, diğer taraftan kültür ve tarih birliğinden kaynaklanan bağları güçlendirmek istiyor. En önemli konulardan biri de FETÖ terör örgütü ile mücadele. Önceki dönemde Türkiye’nin bu konudaki çağrılarına yeterince kulak vermeyen Kırgızistan, son ziyaretle birlikte FETÖ konusunda daha kararlı olacağını işaret etti.
Türkiye, Kırgızistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke. Ankara bu ülkeye verdiği önemi “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi” oluşturarak da gösterdi. Erdoğan, Rusya ve İran’la olduğu gibi burada da millî para ile ticareti gündeme getirdi.
Türkiye Bişkek’te bankacılık, perakende, turizm ve havacılık gibi yükselen sektörlerde en etkili ülke durumunda. Heyet olarak kaldığımız Hyatt Regency Oteli müdürü ve yöneticilerinin önemli bölümü Türk. Zira Bişkek’teki otel, bu önemli zincirin en başarılı şubelerinden biri olarak gösteriliyor. Avrupa’dan Bişkek’e sadece Türk Hava Yolları ve Pegasus uçuyor. LC Waikiki’den FLO ve Koton’a kadar Kırgızların ilgi gösterdiği çok sayıda mağaza Türkiye kökenli.
Afrika’da olduğu gibi burada da Çin ve Rusya ile büyük rekabet yaşandığı için Türkiye’nin diplomatik ve ticari olarak Asya’da daha fazla çalışması gerekiyor.
★
İdlib şu anda Türk dış politikasının en kritik konularından biri. Cumhurbaşkanı’nın 7 Eylül tarihinde kritik bir Tahran ziyareti olacak. Burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran lideri Hasan Ruhani ile üçlü zirvede bir araya gelecek. İdlib’de iplerin kopmasından endişe edildiği şu günlerde üç liderin belirleyeceği yol haritası çok önemli.
Büyük güçler İdlib’i bahane ederek karadan, denizden ve havadan inanılmaz bir yığınak yaptı. Herkesin derdi Suriye’de kurulacak masada yer almak ve belli alanlarda pay kapmak. Saldırılarda kaç kişinin daha öleceği kimsenin umurunda değil.
Siviller açısından bir insani dram ortaya çıkarsa Türkiye yine bir göç dalgasıyla karşılaşacak. Türkiye, sorunun çözümü için Avrupa ile de yakın irtibat hâlinde. Gelecek iki hafta Suriye’nin kaderi bakımından hayati derecede önemli olacak.
04 Eylül 2018, Salı 05:01
Haberin Devamı