Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kullanılan “Multipolar dünyanın lideri” benzetmesi Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya ait. Maduro, Ankara’da Erdoğan’ın görevine başlaması vesilesiyle düzenlenen törene gelmeden önce ülkesinde otomobil kullanırken kaydettiği video mesajında bu ifadeyi kullandı.
Maduro, Türkiye ve Erdoğan’ı Avrupa ve Asya arasında konumlanan yeni bir güç merkezi olarak değerlendiriyor. Erdoğan, uluslararası meselelerde bağımsız bir duruş ortaya koyan ve haksızlığa uğrayan ülkeler yanında yer almaya çaba gösteren bir lider. Birleşmiş Milletler düzeninin mutlaka değişmesi gerektiğini söylerken “Dünya 5’ten büyüktür” demişti.
Erdoğan’ın bu çıkışı dünya düzeninde sesini duyurmak isteyen ülkelerin dikkatini çekiyor. Erdoğan’ın yemin törenine katılan liderlerin çoğu da bu alanda mağdur olmuş ya da haksızlığa uğramış ülkelerden geliyordu. Bir şekilde Erdoğan’ın desteğini alan ve bu yolla sesini duyuran Balkan ülkeleri, Asya ve Afrika’dan çok sayıda devlet adamı Beştepe’deki törene katıldı.
24 Haziran seçiminden sonra Erdoğan’a hitaben yazdığı kutlama mesajında “Sizi tebrik etmek için Türkiye’deki törene gelmek isterim” diyen Rus politikacı Vladimir Jirinovski de Ankara’ya davet edilenler arasındaydı. Jirinovski de tıpkı Maduro gibi uluslararası ilişkilerde Erdoğan’ın önemine dikkat çeken mesajlar paylaşmıştı.
Erdoğan’ın yeni dönemde cumhurbaşkanı olması vesilesiyle düzenlenen dünkü törene aralarında Kosova, Sırbistan, Gürcistan, Bosna Hersek, Sudan, Pakistan, Çad, Gabon’un devlet başkanları ile Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban da katıldı.
Türkiye’den de sivil toplum örgütleri temsilcilerinden iş dünyasına, kanaat önderlerinden sporculara kadar her kesimden yaklaşık 10 bine yakın isim Beştepe’deki tarihî törene davet edildi.
Cumhurbaşkanlığı’nın davetli listesinde İstanbul Rum Patriği Bartholomeos ve Musevi Hahambaşısı İsak Haleva da yer alıyordu.
AB Komiseri Dimitris Avramopoulos dışında Batı Avrupa’dan beklenen katılım gerçekleşmedi. Türkiye NATO’nun eski bir üyesi, Avrupa coğrafyasının güçlü bir ülkesi. Doğu ile Batı arasında çok önemli bir köprü. Mülteci krizi de gösterdi ki Türkiye’nin aktif desteği ve katkısı olmadan Avrupa’da istikrar sağlamak zor. Bu gerçekler ortada dururken Erdoğan’ın törenine Batı Avrupa’dan katılım olmaması Avrupa’nın bir türlü aşamadığı vizyonsuzluğuyla açıklanabilir.
Türkiye’ye karşı hâlâ önyargılı, taraflı ve kasıtlı bir hava var. Dünkü törende Avrupalıların ve Amerikalıların yer almaması, Batı’nın Türkiye’ye 19. yüzyıl gözlükleriyle bakma yanlışından vazgeçemediğini gösteriyor.