Spor Fatih Terim'den prim açıklaması

Fatih Terim'den prim açıklaması

Paylaş
Fatih Terim'den prim açıklaması

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 2018 Dünya Kupası Grup Elemeleri'nde millilerin 4-1 kazandığı Kosova maçının ardından basın toplantısı düzenledi

İşte Terim'in açıklamaları:

"Çok rahat bir galibiyet aldığımızı söyleyemeyiz. Kosova kendi sahasında dişli bir rakip. Oyunun kontrolünü biz elimizde tuttuk. Öne geçmemize rağmen iki kişinin arasında olan bir yan toptan gol yedik. Beklemiyorduk.

3-1 olduktan sonra oyuncularım, 1 gol daha atarsak Ukrayna'yı geçeceğimizin bilincindeydi. O golü de bulduk. Onun için biz galibiyetimizi çok abartmıyoruz. Siz kaybettiğiniz için çok üzülmüyorsunuz. Kardeşler arasında böyle olmalı.

ARDA'NIN SESİ BİRAZ FAZLA YÜKSELDİ


"Prim konusunda bir kasıt yoktur. Ne olursa olsun prim listesinin sızması ve benim kontratımın sızması ayıptır! Sanki ben gayrimeşru çalışıyormuşum gibi kontratımı yayınlıyorlar "Buldum" falan diyerek... Bu çok ayıp... Burak benden gelip prim istemedi. Arda, Burak'ın hakkını ararken sesi biraz fazla yükseldi. Sesini yükseltmemesini söyledim.

AYNI UÇAKLA GERİ YOLLARDIM


Ben bir basın mensubu ile hostes münakaşa ediyor zannettim. İnce bir ses geldi, İPad'de maç izliyordum. Olan olayı net olarak görmüş olsaydım aynı uçakla geri gönderirdim. Uçaktan indim, kendi arabama bindim bana her şeyi tam olarak anlattılar. 'Üstüne yatın, sabah hallederiz' dedim.

SORUN SADECE PRİM DEĞİLDİ

2016'da bazı şeyler yaşandı. Bu sadece prim değildi. Ne yani biz toplandık, Burak'a prim vermeyelim mi dedik? Enteresan olan, yaşanmış şeylerin bizim için somut,sizin için soyut olmasıydı. Sadece prim değil. Antrenmanlara geç çıkıldı, fotoğraflara girilmedi. Fotoğrafları siz çektiniz. Biliyorsunuz.

Konya'da 150 bin Euro olan pirimin oyuncuların ısrarı ile 650 bin Euro yükseltildiği aynen doğru.

BEĞENMEZSENİZ YOLLARSINIZ


EURO 2016'dan döndükten sonra da bazı arkadaşları kadroya almadım. Bir yerde ilkeler, disiplin, herkesin kendini bilmesi önemlidir. Bir başarı elde etmek istiyorsanız, milli takımı kulüp takımı haline getirmek zorundasınız. Biz de bunu yaptık. Fransa'nın öncesi ve sonrasında, her kulüp takımının başına gelebilecek melanetler, bizim de başımıza geldi.

Kulüpte beğenmezseniz yollarsınız, cezasını verirsiniz. Ama Milli Takım'da oyuncular sizin değildi. Benim idare ettiğim hiçbir takımda problem yaşanmamıştır, dışardan idare ediliyorsa o ayrı... Kadroya almadım. Bir şans almalıdır, kazanmalıyız düşüncesi ile aldım. O tarihten bu tarafa bir şey var mı? Yok.

GAZETECİLERİ UÇAĞA BEN ALDIM

Evladımız yerine koyduğumuz bu oyuncuların daha iyi olması dışında biz ne düşündük ki? O tarihten sonra uçakta yaşanan olaya kadar herhangi bir olay meydana geldi mi? O süreçte muhabirlerle hiç mi karşılaşılmadı. Olay Bilal Meşe olayı değildir, olay gazetecilerin uçağa alınma meselesi de değildir. Gazetecileri ben aldım uçağa. Gazeteciler bizim uçakla gelmezlerse, sahura kadar direksiyon sallayacaklar dediler. Ben de bizimle gelebilirler dedim.

Bu ilk uygulama değildir. Biz UEFA finaline giderken bütün genel yayın yönetmenleriyle beraber gittik. Çok da hoş oldu. Oyuncularım, ekibimde yer alanların bildiklerini anlatmayacaklarını bilirler. Anlatırlarsa, kötü şeyler olacağını da bilirler. Yarın olursa yine uçağa alırım. Gazeteleriniz ücretleri de ödüyor. Uçakta da oyuncularla aranıza baraj koyuyoruz.

ARDA GÜZEL BİR METİN HAZIRLAMIŞTI


"Belki içimizdekilerin dışarıdan müttefikleri vardır! Arda Turan'ın milli takımdan nasıl çıkarıldığını bilmeyen mi var? Arda milli takımı bırakmadı mı? Bana alacak mısın diyorsunuz. Bu yapılanın karşılığı kırmızı karttır ve sahada kalamazsın. Ama önümüzdeki günleri kurtarabiliriz dedim Arda'ya. Çok da güzel bir metin hazırlandı. Ama sonra son anda vazgeçmiş Arda. Basın toplantısı yapmasını da biz istemiştik zaten."

Haberin Devamı