Akın Öztürk: Keşke ölseydim
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın dördüncü celsesinde eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk savunmasını yaptı.
04 Ağustos 2017 , Cuma 14:43
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davanın öğleden sonraki kısmında eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün savunması alındı.
"YEMİNİME HEP BAĞLI KALDIM"
Öztürk, 1970 yılında askerlik yeminini yaparak mavi üniformasını giydiğini belirterek, 46 yıllık görev hayatı boyunca bayrak, vatan, cumhuriyet uğruna seve seve canını feda edeceğine dair ettiği yemine hep bağlı kaldığını öne sürdü. Halen bu yemininden vazgeçmediğini söyleyen Öztürk, duygu ve düşüncelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını kaydetti.
"KEŞKE ÖLSEYDİM"
Öztürk, gerçekleştirilen hain darbe girişimiyle ilişkilendirilerek yargılanmanın kendisine dünyada verilecek en büyük ceza olduğunu belirterek, "46 yılını üniformasının içinde geçiren bir asker için bundan daha kötü ne olabilir? Bu rütbe ve yaşa gelmiş bir asker olarak silah arkadaşlarıma, devletimin kurumlarına silah doğrultacak biri değilim. Bu hain darbe girişimi ile hiçbir ilgim yoktur. 46 yıllık pilotluk hayatım boyunca defalarca ölümle burun buruna geldim. Çoğu zaman sağ kaldığım için yeri öptüğüm olmuştur. Şimdi keşke ölseydim de bu durum ile karşı karşıya kalmasaydım" diye konuştu.
ŞEHİT YAKINLARINDAN TEPKİ
15 Temmuz’un bir gerçek olduğunu ifade eden Öztürk, darbe teşebbüsü ile Türkiye’nin ve milletin bir travma yaşamasına neden olan çok üzücü olayların yaşandığını söyledi. Öztürk’ün savunmasına müşteki sıralarında oturan şehit yakınları ve gaziler tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, ıslık çalan bir vatandaşın salondan çıkarılmasını istedi.
"HEDEF GÖSTERİLDİM"
Darbe girişiminin yöneticilerinden olmadığını öne süren Öztürk, algı operasyonu yapılarak kendisinin hedef gösterildiğini iddia etti. Öztürk, 6-7-8-9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Çukurambar’da darbecilerle toplantı yaptığı iddialarını reddederek, itirafçı konumundaki "Şapka" ve "Kuzgun"un bu yöndeki beyanlarını kabul etmedi. Bir başka kişi tarafından PKK’lı olduğu yönünde iddiaların da ortaya atıldığını ifade eden Öztürk, bu tür söylemlerle linç kampanyasının devam ettirildiğini savundu.
"ANKARA'YA EŞİMİN RAHATSIZLIĞI İÇİN GELDİM"
İzmir’de askeri kampta olduğunu, eşinin rahatsızlığından dolayı Ankara’ya geldiğini iddia eden Öztürk, "Koruma subayım İsmail Keskin yoldan beni arayarak 'Komutanım, Genelkurmay’a saldırı olmuş' demesi üzerine onu yoldan geri çağırdım. 'Ne oluyor?' diye sorduğumda kendisinin de bir bilgisinin olmadığını, bir mesaj geldiğini söyledi. Hava Kuvvetleri nizamiyesini aradığında ise silah sesleri duyduğunu söylemesi üzerine Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini aramasını istedim ancak ulaşılamadı. Hava Kuvvetleri Genel Sekreterini aradım, bunda da başarılı olamayınca Genelkurmay Harekat Merkezini arattırdım. Telefondaki kişinin olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Mehmet Partigöç ile konuşulması gerektiğini İsmail’e söylemesi üzerine Partigöç’ü aramasını istedim. Telefona çıkan emir astsubayı Partigöç’ün yanında olmadığını, komutanın Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü beyan etti" ifadelerini kullandı.
"AKAR'IN İSTEĞİYLE DARBECİLERE İKNA ETMEK İÇİN GİTTİM"
Öztürk, saat 23.30 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın kendisini aradığını aktararak şunları kaydetti:
"Abidün Ünal beni arayarak ’Ağabey, Ankara’da uçaklar havalanmış ne oluyor öğrenip bana aktarır mısın?’ diye rica edince Akıncı Üssü’nü aradım. Kubilay Selçuk çıktı telefona ve 'Komutanım, operasyon var' dedi. Benim ona ne operasyonu olduğunu sormam üzerine, 'Komutanım da burada sizi bekliyor' cevabını verdi. Bu sözler üzerine de Akıncı Üssü’ne gittim ve karargah binasına geçtim. İçeride Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Mehmet Dişli vardı. Orgeneral Akar’ın yanına gittim 'Hayırdır Komutanım?' diye sordum. Akar, bu sorumdan sonra bana hitaben odada bulunanları göstererek, 'Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar' demesiyle olayı öğrendim. Bir süre TV’den olayları takip ettikten sonra Akar’ın isteğiyle darbecileri ikna etmek için 143. Filoya gittim. Orada çok sayıda silahlı, tam teçhizatlı personel vardı. Ben direkt komutanların bulunduğu gazino binasına gittim. Orada Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve irili ufaklı rütbedeki askerler vardı. Genelkurmay Başkanından almış olduğum talimatla onlara bu işin yanlış olduğunu söyledim. Onlardaki kararlılığı görünce komutanın yanına geri döndüm. Ben kimin ne olduğunu bilemediğim için mülayim bir şekilde onlarla konuştum."
"BAŞKASININ PANTOLONUNU VE GÖMLEĞİNİ GİYDİM"
Öztürk, bu olaylar esnasında sivil kıyafetli olduğunu, emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini aktardı. Emir astsubayının dışarısının müsait olmadığını söylemesi üzerine kendisinden bir üniforma bulmasını istediğini anlatan Öztürk, "Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
BUNLARI DA OKUYUN
- Faize para yatıracaklar dikkat! Faiz oranında değişiklik
- Çift maaş, düşen aylığa önlem, az primle emeklilik! Emeklilerin merak ettiği sorulara yanıt
- Kargo dolandırıcılığı uyarısı
- Anadolu’nun el emeği göz nuru eserleri marka oldu
- Bakan Uraloğlu'ndan CNN Türk'te kritik Google açıklaması: Haksızlık varsa adım atarız