Dijital bağımlılığın artmasıyla çocukların günün büyük kısmını ekranlara bağlı olarak geçirmesi ebeveynleri endişeye sürüklüyor. Sunulan medyanın yoğunluğundan ziyade çocukların iletişim kurma biçimlerinin değişmesi ve bu durumun bir bilinmezliğe doğru gidiyor olmasıyla aileler de korkuya kapılıyor. Üstelik hangi sitenin, oyunun çizgiyi aştığını görmek güç ama imkansız değil! Ebeveynlerin dijital okur yazarlığı öğrenmeye daha fazla eğilmesi, çocukların ekran kullanımına dair sınırları belirleyebilmek için günümüz İnternet dünyasını daha iyi tanıması çocuklarının tıpkı televizyonda olduğu gibi, dijital hayattaki uygunsuz içeriklere karşı koruması için en önemli adım. Peki bu sınırlar nasıl belirlenecek?
Gelişen teknoloji ile birlikte çocuklarımızı kuşatan ekran kullanımı, her geçen gün hızla artıyor. Teknoloji çağında çocuklarda dijital bağımlılığın artması ebeveynleri endişeye sürüklüyor. Çocukların ekran kullanımına yönelik, ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Eğitim Danışmanı Murat Karcıoğlu, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
EBEVEYNLERİN KORKULARININ KAYNAĞI BİLİNMEZLİK VE İLETİŞİM
Dijital bağımlılığın artmasıyla çocukların günün büyük bir kısmını ekranlara bağlı olarak geçirmesi ebeveynleri endişeye sürüklüyor. Tüketime sunulan medyanın yoğunluğundan ziyade çocukların iletişim kurma biçimlerinin değişmesi ve bu durumun bir bilinmezliğe doğru gidiyor olmasıyla ailelerin korkuya kapıldığını belirten Murat Karcıoğlu: “Elimizin altındaki ekran kullanımına dair zemin kaygan, gözümüzün önündeki manzara sisli. Hangi sitenin, oyunun, sayfanın çizginin hangi tarafında yer aldığını görmek güç. Ebeveynler, çocuklarını kara delik gibi canla başla içine çekmeye çalışan bir endüstri ile mücadele verdiğini unutmamalı. Bugünkü dünyamızda ebeveynler olarak ekranları engelleyemeyiz; sınırlandırabiliriz." diyor.
ÇOCUKLAR SANAL DÜNYANIN YARATTIĞI İLLÜZYONA KAPILIYOR
Ekran kullanımını fast-food tarzı yiyeceklere, sağlığa yararından çok zararı olan abur cuburlara benzetebiliriz. Bu yüzden çocuklar da fiziksel dünyayı, sanal dünya ile değiştirdiklerinde yaşamlarını daha anlamlı kıldıkları illüzyonuna kapılıyor. Ebeveynlerin çocuklarına insanların sosyal medyada yaptığı paylaşımların her zaman gerçek hayatlarını yansıtmadığı, bir sanal gerçeklikten ibaret olduğunu itiraf ederek işe başlayabilirler.
EKRAN KULLANIMININ BİR SEÇİM OLDUĞUNU UNUTMAYIN
Nasıl ki paketlenmiş hazır gıdaların tüketiminin zararları konusunda çocuğa veya kendimize sağlıklı bir seçim olmadığını söylüyorsak aynı durum, ekran seçimi için de geçerli. Teknolojik aletleri mıknatıs gibi kendimize çekmek yerine uzaklaştırmamız gerekir. Çocuklar sosyal medyada veya çevrim içi oynanan oyunlarda olduğunda gerçek yaşamla bağlantıları koparken bu uygulamalarda olmadığında gerçek yaşamda daha aktif rol oynuyorlar. Kısacası, çocuk oyun sırasında veya sosyal medyada gerçek dünyadan uzaklaşıyor. Ancak ekrana bağlı kalmadıklarında gerçek yaşamda daha aktif oluyorlar. Çocuklar telefonlarında yüzde 1 şarjı gördüklerinde panikliyor ve telefonlarının kapanmasına izin vermiyorlarsa bunun kendi yaşamlarında da olmasına izin vermemelerini sağlamalıyız.
DİJİTALLEŞMENİN ÖNÜNE GEÇEMEZSİNİZ AMA SINIRLANDIRABİLİRSİNİZ
Çocukların günlük ekran kullanımı bir iki saat ile sınırlandırılmalıdır. İki yaşından küçük çocuklar ise ekrana maruz bırakılmamalıdır.
Çocuklar, hayatlarında sınırları çizilmiş, güvenli alana ihtiyaç duyarlar. Sınırların, çocuğa kendisinden çok daha fazlasını istemekle yapılandırılmış teknolojiye karşı bir panzehir görevi gördüğünü unutmamak gerekir.
Ebeveynler ne yapabilir?
- Ekran kullanımı ile ilgili kuralları belirlerken kural koyucu ve sınırları çizen taraf olun.
- Ekran sınırlamasını neden getirdiğinizi, ekran kullanım süreleri içerisinde İnternet'i güvenli kullanmaları için neler yapmaları gerektiğini, süreye uymadıklarında neler olacağını çocuklarınızla paylaşın.
- Çocuğunuza ekran kullanımı ile ilgili sınır koymadıysanız, çocuklarınız tarafından sınırlarınız henüz zorlanmamış demektir. Sınırsızlığın bile kendi içinde sınırlı olduğunu unutmayın.
- Bu açıdan bakıldığında henüz sınırlarınız yoksa aslında henüz belirlenmiş, iletişiminize yansıyan kurallarınız yokdemektir.
EBEVEYN DENETİMİNDEN ÖZ DENETİME GİDEN YOLCULUK
Çocuklarda öz denetim sağlamanın yolu, çocuğa her isteğini istediği zaman ve istediği gibi gerçekleştiremeyeceğini öğretmekten geçer. Ancak bu şekilde çocuğa isteklerini ertelemeyi veya istekte kalmayı öğretebiliriz. Bu kapsamda belirlenen kurallar da her zaman başlangıçtaki kadar güçlük yaratmaz. Belli bir süre sonra bu kurallar aile fertleri tarafından içselleştirilir.
Çocuğunuz ekran kullanımına dair öz kontrolünü kendi sağlayana kadar bu kuralların denetleyicisi olmaya devam edin.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının