AŞAĞILAMA, TAKİP, TACİZ...

Siber zorbalık kısaca teknolojik aletler üzerinden yapılan kasıtlı ve zarar veren davranışlar olarak tanımlanabilir. Sanal ortam üzerinden aşağılamak, dışlamak, takip ve taciz etmek, kişinin onayı olmadan fotoğraf ve sırlarını yayınlamak, sürekli mesaj ya da e-posta göndermek gibi farklı türleri vardır. Kişinin kimliğini gizleyebilmesi, farklı kimlikler oluşturabilmesi, karşı tarafla direkt temas halinde olmaması sanal zorbalığı kolaylaştıran etkenler. İnternete yüklenen her şey kişinin kontrolü dışında çok hızlı ve kolay bir şekilde yayıldığı için sanal zorbalığın çocukta derin ve uzun vadeli etkiler bırakma olasılığı çok yüksek.

SİNYALLERİ İYİ İZLEYİN

Siber zorbalığa maruz kalan çocuklar ve gençlerde en sık görülen belirtiler şunlar: Akademik alanda düşüş, Dikkat problemleri, Uyku kalitesinde azalma, Agresif davranışlarda artış, Bazı arkadaşlarıyla görüşmekten özellikle kaçınma ya da sık görüştüğü arkadaşlarından bir anda kopma, Gündelik hayatında severek yaptığı şeylere karşı ilgisizlik, Rutinini aksatma, Baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel belirtiler, İnternet kullanım süresinde belirgin artış ya da azalma.

NELER YAPABİLİRSİNİZ?

Çocuğunuz siber zorbalığa maruz kaldıysa öncelikle onun yanında olduğunuzu hissettirmeniz ve yargılayıcı bir üslupla yaklaşmamanız çok önemli. Siber zorbalığa maruz kalan çocuklar ve gençler için bu durumu paylaşmak çok zor olabilir. Eleştirel ve agresif yaklaşımınız olayın çocuğunuz tarafından tam anlatılmasını engelleyebilir. Bu durum çocuğunuzun kendisini daha da yalnız hissetmesine neden olur. Ceza vermekten, sosyal hayatını ya da internet erişimini engellemekten kaçının. Anlamak ve yardımcı olmak için dinlediğinizi hissettirmeniz çok önemli. Bu, çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesine yardımcı olur. Okuldaki arkadaşları tarafından siber zorbalığa uğradıysa okul rehberlik birimi ile iletişime geçin. Çocuğunuzu rahatsız etmeyecek, onu kısıtlamayacak şekilde süreci takip edin.