ÇocuklukÇocukluk çağı diyabeti: Hipoglisemi atağına burun spreyi
Paylaş
Çocukluk çağı diyabeti: Hipoglisemi atağına burun spreyi

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Ve Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun anlatıyor.//Hazırlayan: Özgür Gökmen Çelenk

BİLİNÇ KAYBINA YOL AÇABİLİR

Haberin Devamı

Hipoglisemi (ani kan şekeri düşüklüğü) diyabet tedavisi sırasında görülebilen, ciddi sorunlara yol açabilen bir tablodur. Genel olarak kan şekerinin 70 mg altına inmesi hipoglisemi olarak kabul edilir ama esas riskli olan kan şekeri düşüklüğü 54 mg ve altındaki değerlerdir. Aileleri esas korkutan ise bilinç bozuklukları, bilinç kaybı ve nöbet geçirme ile kendini gösteren şiddetli hipoglisemidir. Eğer Tip 1 diyabetli bir çocukta aniden bilinç bozukluğu gelişirse veya kan şekeri düşüklüğü bulguları sırasında çocuk kendi kendine yardım edecek durumda değilse ‘şiddetli hipoglisemi’ var demektir.

TURUNCU İĞNEYE ALTERNATİF

Yakın zamana kadar şiddetli hipoglisemi tedavisinde tek seçenek enjeksiyonla verilen glukagon hormonuydu. Hazırlanması ve uygulanması zor olan bu iğneyi diyabetliler, ‘turuncu iğne’ olarak bilir. Son yıllarda ilerlemelerden biri bu alanda. İğneyle yapılan glukagon yerine artık burun spreyi olarak üretilen glukagon kullanılıyor. Amerika’da ve Avrupa’da ‘Bagsimi’ ismi olarak piyasa çıktı, 4 yaşın üstündeki çocuklar ve erişkinler kullanılıyor. Aslında 4 yaşından küçük çocuklarda kullanılmasının da bir sakıncası yok. Bu ilaç sayesinde aileler şiddetli kan şekeri düşüklüğünü kolaylıkla, panik olmadan evde tedavi edebilir. Yine okul ya da kreş gibi yerlerde de herkes bu ilacı gerektiğinde kolay bir şekilde uygulayabilir. Ne yazık ki ülkemizde henüz bulunamıyor. Bazı aileler, tanıdıkları yoluyla Almanya gibi ülkelerden getirebiliyor. Bildiğim kadarıyla ilacı üreten firma, ruhsat için başvurdu. Umarım onay süreci hızlanır.

Haberin Devamı

ÇOCUKLAR TEKNOLOJİYE ERİŞEMİYOR

Tip 1 diyabet tedavisindeki esas ilerlemeler diyabet teknolojileri alanında devam ediyor. Sürekli glukoz izlemi (CGM) ile ilgili aletlerde (sensörler) ve otomatik insülin verme sistemlerinde (pompalar) önemli ilerlemeler oldu. ›› Cilde yapıştırılan sensörler sayesinde kan şekeri parmak delmeden doğru bir şekilde ölçülebiliyor. Öyle ki her 5 dakikada bir, yani günde 288 kez glukoz ölçmek, glukozun seyrini görmek, çocukları okulda veya kreşte uzaktan izlemek mümkün. ›› İnsülin pompaları ise insülini iğne yerine küçük bir cihaz aracılığıyla veriyor. Hipoglisemi sıklığını ve şeker dalgalanmalarını azaltma gibi hedefleri kolaylaştırıyor.

Haberin Devamı

GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI

Ülkemizde bu teknolojilere kısıtlı ulaşılıyor. 5 yaşındaki çocuğunuzun Tip 1 diyabet tanısı aldığını düşünün. O andan itibaren günde 8-10 kez parmağını delip kan şekerine bakmanız, günde en az günde 4 kez de iğneyle insülin vermeniz gerekiyor. Kendinizi bu ailenin yerine koyarsanız durumlarını, duygularını daha iyi anlarsınız. Gelişmiş ülkelerde diyabetli çocuklarda sensör veya insülin pompası kullanma oranı yüzde 50-70’e çıktı. Tedavi masrafları tam ya da büyük oranda kamu sosyal güvenlik kuruluşları tarafından karşılanıyor. Ülkemizde ise Tip 1 diyabetli çocukların ancak yüzde 10 kadarı insülin pompası veya sensör kullanabiliyor. Çocuklara eşit olarak teknolojiye erişim imkanı sağlanması için yetkiler gerekli adımları atmalı.