Merkezi sınavlar yaklaşıyor. Sınavlar yaklaştıkça hem öğrenciler hem ebeveynler için stres düzeyi artıyor. Peki, nedir bu sınav kaygısı dediğimiz? Uzman Psikolojik Danışman Şule Acar konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Kaygı belirli bir düzeye kadar normal kabul edilir. Motivasyonu arttırıyor ve öğrenciye katkı sağlıyorsa bu sağlıklı düzeydir. Ancak performansını düşürüyor ve çalışmasına engel oluyorsa sağlıksız bir düzeyde denebilir. Sınav kaygısında fiziksel ve duygusal belirtiler görülebilir. Fiziksel olarak kalp atışının hızlanması, baş ağrısı, mide bulantısı, terleme, titreme gibi belirtiler görülebilir. Duygusal belirtilerde ise öfkeli olma, panik, unutkanlık, ağlama nöbetleri, olumsuz düşünceler sayılabilir. Sınav kaygısı farklı türlerde de ortaya çıkabilir. Daha çok kişinin duygularıyla, deneyimleriyle ve inançlarıyla ilgilidir. Başarısızlık korkusu, çaresizlik ya da kendi değerini sınava göre belirleme durumları görülebilir. Başarısızlık korkusu aile ya da çevrenin beklentilerini karşılayamamak, tüm hayatının bu sınava bağlı olacağını düşünmek şeklinde görülebilir.
“Ya arkadaşlarım kazanır, ben kazanamazsam ailemin yüzüne nasıl bakarım, herkese rezil olacağım.” gibi düşünceler vardır. Çaresizlik hissinde ise öğrenciler aldıkları her kötü notu sınavın zorluğuna, dışarıdan gelen gürültüye veya farklı çevresel etkenlere bağlarlar. Bu şekilde kendilerini kurban edilmiş ve çaresiz görebilirler. Nasıl olsa sonuç değişmeyecek diye düşünüp hiçbir şey yapmamayı tercih ederler. Bazı öğrenciler de kendi değerlerini sınav sonuçlarına bağlarlar. Kendi gözünde sınavdan yüksek not alırsa değerli, düşük not alırsa değersizdir. Bu dersten nefret ediyorum, ben bunu yapamam, bu sınavı kazanamayacağım, zaten matematiği hiç anlamam gibi içsel konuşmalarla bu olumsuz inançlarını pekiştirirler. Sınav kaygısının en önemli sebebi sınava yeterince hazırlanmamış olduğunu bilmektir. Bu durumda eksik konuları belirlemek ve sınav hazırlıklarını gözden geçirmek gerekir. Kontrol edilemiyorsa bir uzman desteği almakta fayda var.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının