Çocuklarını okula gönderirken birçok ebeveyni endişelendiren noktalardan biri, çocukların yakalanabileceği yaygın hastalıklardır. Bu hastalıklar çocukların derslere adaptasyonunu ve okul başarısını olumsuz etkilerken, ebeveynlere de bulaşabildiği için sıkıntılı süreçlere yol açabilir. Bu hastalıklardan bazıları aşılarla önlenebilirken, diğerleri için yapabilecek tek şey çocuğun enfeksiyon kapma riskini önlemeye çalışmak ve bu anlamda hazırlıklı olmaktır.
Okul dönemi genellikle “Hastalık dönemi” olarak da biliniyor. Çocukların sık sık hastalanması da ebeveynleri endişelendiriyor. Bu rahatsızlıkların bazılarından pratik önlemlerle kaçınılırken, bir kısmından da aşılar sayesinde tamamen korunmak mümkün olabiliyor. Bu anlamda aşılanmanın önemi de bir kez daha ortaya çıkıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Elif Erdem Özcan, okulda görülen hastalıklar ve bunlardan korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Çocuklarını okula gönderirken birçok ebeveyni endişelendiren noktalardan biri, çocukların yakalanabileceği yaygın hastalıklardır. Bu hastalıklar çocukların derslere adaptasyonunu ve okul başarısını olumsuz etkilerken, ebeveynlere de bulaşabildiği için sıkıntılı süreçlere yol açabilir. Bu hastalıklardan bazıları aşılarla önlenebilirken, diğerleri için yapabilecek tek şey çocuğun enfeksiyon kapma riskini önlemeye çalışmak ve bu anlamda hazırlıklı olmaktır.
Okul döneminde yaygın olarak görülen hastalıklar için çocuğun enfeksiyon riskini azaltmak adına bazı adımlar atılabilmektedir. Okul çağında görülen hastalıklar ve korunma yöntemleri şöyle sıralanabilir:
SOĞUK ALGINLIĞI:
Soğuk algınlığı, okul çağında çocukların sık yakalandığı hastalıklardan biridir. Soğuk algınlığı, okullar veya kreşler gibi kalabalık ve yakın temasa açık ortamlarda kolayca yayılır. Öksürük, hapşırık, burun akıntısı semptomlar gösteren hastalıkta genelde yüksek ateş görülmez. Elleri sık sık yıkamak, elleri burun ve ağza dokundurmamak, sınıf ortamını sık sık havalandırmamak, okullarda ortak kullanım alanlarının temizliğinden emin olmak, çocuğun C vitaminden zengin beslenmesini, bol sıvı alımını sağlamak soğuk algınlığı için alınabilecek önlemlerdendir.
MİDE GRİBİ:
İshal, karın ağrısı, kusma, bazen de ateşle belirti veren mide gribi bir bağırsak enfeksiyonudur. Enfekte bir kişiyle temas veya bulaş olan yiyecek ya da su tüketimiyle bulaşır. Sık sık elleri yıkamak, yenilen sebze ve meyvelerin iyice yıkandığından emin olmak, emin olunmayan yerden bir şeyler yiyip içmemek, okulda ortak kullanım eşyalarının temizliğinden emin olmak mide gribinin önlemlerinden sayılabilir. Bulaşan çocuğun bol sıvı almasını, muz, ekmek, kızarmış ekmek, yağsız makarna gibi besinlerle beslenmesini sağlamak faydalı olacaktır.
BADEMCİK ENFEKSİYONU:
Genelde streptococcus pyogenes adlı bir bakterinin neden olduğu hastalık çocuklarda sıkça görülür. Çocuklar, yutkunmakta zorlanır, ateşlenir ve halsiz düşer. Bunu yaşayan çocuğun mutlaka bir pediatri uzmanına görünmesi önemlidir. Reçeteli antibiyotiklerle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çocuğun dinlenmesi, yeterli sıvı alması, dengeli beslenmesi hızlı iyileşmesi açısından önemlidir. Korunmak için de bol sıvı içilmesi, C vitamininden zengin beslenilmesi, ellerin sık sık yıkanması gerekir. Bazı çocuklarda bademciklerin alınması da önerilebilir.
EL, AYAK, AĞIZ HASTALIĞI:
Okul çağında en sık görülen hastalıklardan biri de el, ayak, ağız hastalığıdır. Son derece bulaşıcı olan bu hastalık ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, ağız ve dil yaraları, eller ve ayaklarda kabarcıklarla kendisini gösterir. Hastalığın yayılmasını önlemek için çocuğun izole edilmesi gerekir. Yetişkinlere de bulaşır. Hastalar öksürme ve hapşırma sonucunda damlacık yoluyla virüsü çevreye bulaştırır. Hasta kişi ile yakın temas etme, öpme, sarılma, lezyonlu deriye dokunma, ortak eşya kullanma sonucunda ya da dışkı ve idrar ile bulaşabilir. Hasta çocuklar okula gönderilmemeli, hasta kişilerden uzak durulmalı, eller sık sık yıkanmalı, hasta bireyle ortak eşya kullanılmamalı, ortam havalandırılmalı, okulda ortak alanların hijyeninden emin olunmalıdır.
GRİP:
Grip, öksürme ve hapşırma yoluyla havaya kolayca yayılan damlacıklarla bulaşan bir virüstür. Semptomlar ateş, vücut ağrıları, titreme, boğaz ağrısı, yorgunluk ve iştahsızlığı içerir. Tipik vakalar, semptomları evde ilaç, dinlenme ve sıvılarla yönetmek dışında tedavi gerektirmez. Grip semptomları şiddetliyse veya çocuğun gribi komplike hale getirebilecek başka durumları varsa, bir doktora danışmak ve bazen hastaneye yatmak gerekli olabilir. Gripten korunmak için de her yıl grip aşısı yaptırılabilir. Bunun yanında kişisel hijyene dikkat etmek, ortak kullanım alanlarının temizliğinden emin olmak, sağlıklı beslenmek, ortamın havalandırılmasını sağlamak korunma sağlayabilir.
KIRMIZI GÖZ:
Halk arasında kırmızı göz olarak bilinen konjonktivit, göz kızarıklığı, gözde akıntı, kaşıntı, şişmeyle belirti verir. Bulaşıcıdır. Etkilenen çocuğun okula gönderilmemesi gerekir. Ellerin sık sık yıkanması, gözlerin ovuşturulmaması önleme açısından faydalı olur. Bunun yanında bulaş olan kişiyle aynı malzemeleri kullanmamak gerekir. Bu hastalıkta çocuğun yaşam kalitesi de düşer.
SUÇİÇEĞİ:
Aşılanmayan çocuklar her zaman suçiçeği riski altındadır. Suçiçeği, vücudun her yerinde kırmızı, kaşıntılı, kabarcıklı bir döküntüye neden olur. Diğer semptomlar ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, iştahsızlık ve vücut ağrılarıdır. Suçiçeği virüsünü tedavi edecek bir ilaç yoktur, ancak hastalık sırasında çocuğun daha rahat etmesi için semptomlar tedavi edilebilir. Doktor tarafından önerilen losyonlar veya diğer kaşıntı giderici kremler ile ağrı kesiciler kullanılır. Önlemenin yolu aşıdır.
BİT:
Okula giden çocuklarda sıkça görülen ve bulaşıcı olan bir diğer sorun ise bit sorunu. Bitler, saça giren, kafa derisinden kanla beslenen ve saç derisine yakın noktalara yumurta bırakan küçük parazitlerdir. Bitler çok bulaşıcıdır ancak tehlikeli değildir. Bitler, kafa derisinde aşırı kaşıntı nedeniyle küçük şişlikler ve yaralar oluşturabilir. Tedavisi ise, ilaçlı şampuanları ve saç bakımlarını içerir. Korunmak için lavanta yağı, çeşitli bit rozetleri önerilebilir.
MENENJİT:
Beyni saran zarların iltihaplanmasıyla oluşan menenjit sağırlık, nörolojik sekeller epilepsi, zeka geriliği, öğrenme güçlüğü hatta ölüme neden olabilen bir hastalıktır. Ateş, baş ağrısı, ensede sertlik, tepkisizlik, bilinç bulanıklığı, havale, titreme, eklem ağrıları menenjit belirtileri arasındadır. Menenjit farklı bakterilerden veya virüslerden kaynaklanabilmektedir.
Hastanede yatarak izlenen bu hastalıkta eğer tahlil sonuçlarında bakteriyel menenjit varsa, doktor menenjitten şüphe ederse antibiyotik tedavisi başlanır. Menenjit hastalığı bulaşıcıdır. Öksürme, hapşırma ile bulaşabilir.
Ülkemizde üç menenjit aşısının ikisi aşı takvimimizde bulunmaktadır (pnömokok ve Hib). Meningokok aşıları ise ACWY ve B tipi aşıları olmak üzere iki çeşittir. Gelişmiş ülkelerde aşı takviminde yer alan bu aşılar ülkemizde de bulunmaktadır ve özel olarak uygulanmaktadır. Aşılama sonrasında ömür boyu bağışıklık kazanılır. El yıkama tüm hastalıklarda olduğu gibi menenjiti önleme konusunda da yardımcıdır. Kişisel hijyen eşyalarının başkalarıyla paylaşılmaması gerekir. Sağlıklı beslenmek önemlidir.
ÖPÜCÜK HASTALIĞI:
Halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen Epstein-Barr virüsü nedeniyle ortaya çıkar. Tükürükle ve vücut salgıları yoluyla bulaşır. Çok yakın mesafeden konuşmak, tokalaşmak, aynı malzemeleri kullanmak, ortak kaptan yemek, yakın temas nedeniyle bulaşır. Özellikle kreş çağı çocuklarını etkiler. Bademcik iltihabı, halsizlik, ateş, eklem ağrıları, baş ağrısı gibi semptomları bulunur. Kişisel hijyenin sağlanması, eşyaları ortak kullanmamak, ortamın havalandırılması bunun için alınabilecek önlemlerdendir.
COVİD- 19 TEHLİKESİNE DİKKAT!
Tüm bu hastalıklara ek olacak Covid- 19 da çocukları okulda bekleyen tehlikeler arasındadır. Çocukların virüs hakkında bilinçli olması, gerekli hijyen tedbirleri alması, çok önemlidir. Çocukta eğer koronavirüs belirtileri varsa okula gönderilmemeli, PCR testi ile Covid-19’a yakalanıp yakalanmadığı belirlenmeli ve gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır.
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının