Günümüzde ergenliğe adım atmış erkek ve kızlar yaşlarından daha büyük gösteriyor. 15 Yaşındaki çocuklar 30 yaşında gibi giyinip, bir yetişkin gibi davranıyor. Sosyal medyada sıklıkla rastladığımız bu durum aslında çağımızda yaygın olan hormonal sorunlarla ilişkilendiriliyor. Tüketim alışkanlıkları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kendini sergileme anlayışı bu durumun nedenlerinden sadece birkaçı.

Brightside Çocukların erken yaşta bu kadar hızlı büyümesinin bilimsel nedenlerini derledi:

Soldaki fotoğraf Marilyn Monroe’ya ait. Monroe’nun boyu 1.62 idi. Sağ tarafta ise 1.70 boyunda Jennifer Lawrence var.

“Erken gelişim” nedir?

Son 150 yıldır insanlık dramatik bir şekilde “büyüdü”. Ortalama boy, önceki nesillere göre arttı. Bugün, 19. yüzyılın sonunda yaşayan atalarımızdan yaklaşık 1 baş kadar daha uzun boyluyuz. Dünya genelinde ise en uzun insanlar Hollanda’dan çıkıyor. Hollandalı bir erkek ortalama 1.73 boyunda.

Ergenlik dönemi artık oldukça erken başlıyor. 1860'larda ortalama bir kız 16.5 yaşında ergenliğe giriyordu. Bugün bu sayı 10 yaşa kadar düştü. Bu durumun aynısı erkek çocuklar için de geçerli, ancak bazen kızların 1 yıl gerisinde kalabiliyorlar.

Günümüzde vücut gelişiminin sonu kızlarda 16, erkeklerde ise 18. Daha önce sırasıyla 20 ve 22 yaşlarındaydı.

Artık atalarımızdan çok daha sonra yaşlanıyoruz. İstatistiklere göre günümüzün yaşlanma sınırı 65 yaş. Ancak, elbette bu sayılar ülkeye göre değişiklik gösterebiliyor: Japonya'da insanlar 76 yaşından itibaren yaşlı kabul edilirken, Papua Yeni Gine'de insanlar 45.5 yaşında yaşlanıyor.

Erken ergenlik nedeniyle üreme süresi de uzadı. Kadınların menopoz yaşı ortalama 50 yaş civarında. Vücutlarımızın yapısı gün geçtikçe değişiyor; önce genel bacak boyu uzadı, şimdi ise eskiye nazaran üst gövde de gittikçe genişliyor. Kadınların mideleri küçülüyor. Bilim adamları, bunun evrimsel bir değişim olduğuna inanıyor.

Gelişen teknoloji vücut üzerinde büyük etki sahibi

Çağın en popüler görüşlerinden biri, erken gelişimin insanlığın teknolojik gelişmelerinden kaynaklanıyor olması.

Teknolojinin, insan vücudunun daha az yıpranmasına ve çoğu şeye daha çabuk ulaşmasına katkıda bulunduğuna inanılıyor. Böylece, vücut yorulmadan tüm fiziksel enerjisini gelişmek için harcayabiliyor.

Daha endişe verici bir bilimsel teori de var. Teoriye göre erken gelişim, endokrin (iç salgı) bozucuların etkisinin (EDC) bir sonucu olabilir.

Bu kimyasallar vücut ile temas ettiklerinde hormon gibi çalışırlar. Bahsettiğimiz bu sentetik EDC'ler plastik, kişisel hijyen ürünleri ve hatta kozmetik ürünlerinde bulunur. Ek olarak, bazı yiyecekler için takviye olarak kullanılabilirler. Ancak elbette bu erken gelişim teorisinin şu anda sağlam bir kanıtı yok.

Erken ergenliğin nedeni gıdalar mı?

Buna beslenme teorisi de denir. Bu teorinin destekçileri, erken gelişimin nedeninin gıda kalitesinin genel bir artışı olduğunu savunuyorlar. Hızlı büyüme konusunda vitamin B6, B12 ve folik asidin en önemli faktör olduğuna inanılmaktadır.

Aynı zamanda yemeğimizin içerikleri de değişti. Bugün istatistiklere göre geçmişe nazaran çok daha fazla yemek yiyoruz. 2014 yılında ortalama bir insan ömrü boyunca 42 kg et yerken 20. yüzyılın ortasında bu sayı 22 kg’yi geçmezdi.

Daha uzun boylu olmak için fazla et yemek gerekmiyor. Ancak yine de ette genç bir vücudun sağlıklı gelişimi için yeterince gerekli besin mevcut.

Olgun bir yetişkin mi yoksa hala çocuk mu? Duygusal zekası ne?

11 yaşında bir kız çocuğu fiziksel olarak tamamen yetişkin bir kadına benziyor olabilir ancak duygusal zekası hala çocuk düzeyinde. Bu da, psikolojik sorunlara ve ayrıca davranışsal sorunlara neden oluyor.

Fiziksel olgunlaşmanın aksine genç kuşak zihinsel olarak yeterince olgunlaşabilmiş değil. Geçmişte, insanlar bugünden kafa yapısı olarak çok daha genç yaşta büyümek zorunda kaldı. Bunun nedeni de basitti; hayat şimdikinden çok daha zordu. Böylece insanlar kişiliklerini çok daha hızlı oluşturdular.

Şimdi ise, ortada bir dengesizlik var; fiziksel olarak hızla büyüyoruz ama psikolojik ve duygusal olarak çok uzun süre çocuk kalıyoruz. Büyük Britanyalı bilim adamları, günümüzde bir insanın sadece 30 yaşından itibaren yetişkin sayılması gerektiğini belirtiyor. Çünkü bu yaştan önce, beynimizdeki önemli fizyolojik değişimler hala devam ediyor.

posta.com.tr