Meta’nın kurucusu Mark Zuckerberg, birkaç gün önce Facebook hesabından yayınladığı videoda akıllı çeviri sistemini tanıttı. Yeni teknoloji dünya genelinde heyecan uyandırırken, insanların aklında konuyla ilgili pek çok soru işaretleri de oluştu. Bir hediye gibi sunulan yeni teknolojiler sanıldığı kadar masum mu? Yoksa yine şirketlerin amaçlarına mı hizmet ediyor? Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık yapay zeka çeviri sistemini farklı açılardan değerlendirdi…
Şenay Yurtalan/Posta.com.tr |‘Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan…’ Yabancı dil bilmenin önemini vurgulayan bu deyimi hemen herkes biliyordur. Bununla birlikte yabancı dil eğitimi artık kreşlerde bile verilirken, birçok eğitim kurumu çalışmalarının odağına yabancı dil eğitimini koyuyor, sadece bu konu üzerine çalışan yüz yüze ve online kursların reklamları hemen her yerde karşımıza çıkıyor. Gelişen teknoloji ile akıllı sistemler hayatımızın her alanına nüfuz ederken yabancı dil sorununu ortadan kaldırabilecek bir akıllı çeviri sisteminin tanıtımı ise birçok soruyu beraberinde getirdi. Posta.com. tr olarak, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, Meta yapay zeka ile simultane çevirinin geleceğimize etkilerini konuştuk…
“BİRÇOK FARKLI AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKEN BİR KONU.”
Meta’nın kurucusu Mark Zuckerberg’in videosu hakkında konuşan Doç. Dr. Ali Murat Kırık “Videoyu değerlendirdiğimizde orada dikkat ederseniz Hokkien diye bir dile çeviri yapılıyor. Hokkien dili de Çin'de ufak bir bölgede konuşulan bir dil, açıkçası artık yerel dillerin bile bu sistem aracılığıyla çevrilerek kimin ne konuştuğunun da anlaşılacağı ve dolayısıyla aslına bakarsanız hiçbir şeyin de belki gizli kalmayacağı bir yapı. Ya da bazen insanlar kendi aralarında konuşuyor ve şifreli bir şekilde bazı şeyleri aktarabiliyorlar. Peki şimdi dolayısıyla ne olacak? Artık o sistemde tarih olmuş olacak. Çünkü herkes ne konuşulduğunu artık öğrenmiş olacak.” ifadelerini kullandı.
HERKES BİRBİRİNİN KONUŞTUĞUNU ANLAYACAKBu durum artık sanki bu sistem aracılığıyla evrensel bir dile ulaşacağı ve dolayısıyla da artık yerel motiflerin de bir şekilde küresel yapıya dahil olacağını gösteriyor. Yani ağız ve lehçe vesaire farkı da ortadan kalkmış olacak. Herkes birbirinin konuştuğunu anlamış olacak.
“GEÇMİŞTE META ŞİRKETİ CİDDİ ZARARLAR GÖRDÜ”
Tanıtımı yapılan yeni teknoloji çeviri sisteminin hem şirket hem de kullanıcılar üzerindeki etkilerine değinen Kırık “Mark Zuckerberg için şirketini isminin Facebook'tan Meta’ya çevrilmesiyle birlikte metaverse dünyasına adım atması ve yapay zeka algoritmalarını kullanması ister istemez önemliydi. Neden diyecek olursanız çünkü geçmişte Meta şirketi ciddi zararlar gördü. Veri ihlalleri ciddi bir prestij ve güç kaybına sebebiyet vermişti. Öncelikle metaverse projesi ve daha sonra bu simultane yapay zeka algoritmasının kullanılarak çeviri sistemi ki bu tekniğe de NLP (Natural Language Processing) adı veriliyor; bu sistemle yapay zeka cümleleri, ifadeleri kelimeleri analiz ediyor. Çeviri sistemiyle karşı tarafa hangi dilde istiyorsa göndermiş oluyor.
Bunu bugün kullandığımız Google translate sisteminin sesli hale gelmiş şekli olarak da ifade edebiliriz. Sadece burada yapay zeka desteğinin olduğunu görüyoruz ki bundan sonraki süreçte aslına bakarsanız birçok konudaki dil sorunu ortadan kalkmış olacak.” dedi.
“META, DAHA ÇOK VERİYE ULAŞMIŞ OLACAK”
Meta’nın verilere daha kolay ulaşabileceğinin altını çizen Kırık, “Böylece aslında belki de Meta şirketinin bunu amaçlamasındaki tek sebep o geçmişteki veri ihlalleri ile şirkete olan güven kaybı, Facebook'un giderek ikinci plana atılması, daha farklı mecraların ön plana çıkıyor olması. Yani ciddi bir zarara uğratmıştı. Ama şimdi bu adımla birlikte belki insanların online görüşmeler yaparak çok rahat anlık bir şekilde simultane tercümana ihtiyaç duymadan birbirlerini anlamasına sağlamış olacak ama aynı zamanda da çok daha fazla veriye ulaşmış olacak…” dedi.
NE KADAR FAZLA VERİ OLURSA O KADAR FAZLA DİJİTAL AYAK İZİ Yapay zeka algoritmasını kullanan tercüman sistemi aracılığıyla tercümana ihtiyacımız kalmayacak. Ancak çok daha fazla veri yani konuşma bu havuzun içerisinde yer almış olacak. Neleri konuştuklarının neler üzerine tartışma yaptıklarının bilinmesi ve dolayısıyla insanların beklentilerinin taleplerinin çok daha kolay bir şekilde Meta şirketi tarafından öğrenilerek bunların daha sonraki süreçte yine reklam amaçlı, siyasi amaçla kullanılmasına neden olacak.
“MANİPÜLEYE DAHA ÇOK AÇIK OLACAĞIZ”
Bu sistemin artıları olduğu gibi eksilerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Kırık, “Bir şekilde manipüleye daha çok açık olacağız. Cambridge Analytica skandalını hatırlayacak olursak orada kişilerin verilerinin izinsiz bir şekilde şirkete satılmasıyla birlikte Trump'ın seçim kampanyasında verilerin kullanıldığını görmüştük. İnsanların ilgileri, beklentileri, taleplerini çok iyi tanıyan algoritma reklamları, sponsorlu reklamları kullanıcıların istekleri, beklentileri doğrultusunda sunmuştu ve aslında kime neyi göstereceğini görmüştü.” şeklinde konuştu.
“META’YA İNSANLARI TEKRARDAN NASIL ÇEKEBİLİRİZ DİYE DÜŞÜNDÜLER”
Meta’nın çeviri sisteminin günlük hayatta da sık kullanılacağı tahminde bulunan öğretim üyesi Kırık “Toplantılar ya da kişilerin karşılıklı konuşmalarının çok daha fazla bu mecraya kayacağını söyleyebiliriz. Çünkü pandemi döneminde evet online görüşmeler arttı ama Meta yani Facebook şirketi üzerinden çok gerçekleşmemişti. Çünkü niye? İnsanlar, Zoom ve benzeri platformlara daha fazla görüşmeler yapmıştı ve o platformun ne kadar iyi bir şekilde yürütüldüğünü Mark Zuckerberg gördü ve bunun üzerine aslında belki de insanları nasıl, Facebook'a yani, daha doğrusu Meta’ya tekrardan nasıl çekebiliriz, ne yapabiliriz diye düşündüler.” İfadelerini kullandı.
Akıllı çeviri sisteminin yabancı dil eğitimi ve bu sektöre olan etkisinin görmezden gelinemeyeceğini belirten Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık “Online çeviri sistemleri aracılığıyla aslında dünya genelinde var olan haberler, makaleler bir şekilde okunabiliyordu. Bu da insanların yabancı dil ihtiyaçlarının biraz ikinci plana atılmasına sebebiyet vermişti. Nasıl olsa yani bir metni biz Google aracılığıyla çeviriyoruz ve buradan çok rahat bir şekilde okuyabiliyoruz. Dolayısıyla geçmişte belki birçok konuda meslekte önemli olan bir problemi metinsel olarak tarih olmuştu. Ama insanların en büyük sorunu ‘anlıyorum, konuşamıyorum hemen cevap veremiyorum’ idi. Dolayısıyla metinsel olarak bu sorun çözülürken, karşılıklı konuşmalarda bu sorun çözülemiyordu. Çünkü buna uygun bir sistem söz konusu değildi. İşte dijital dünyayı iyi takip eden Zuckerberg, bu açığı bu eksiği gördü bundan dolayı yapay zeka algoritması üzerinden bu sistemi geliştirdi…” dedi.
“PANDEMİDEN SONRA ORTAYA ÇIKMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ…”
İnsanların pandemi dönemi ve sonrasında uzaktan çalışma ile işlerini görmeye başladıklarını hatırlatan öğretim üyesi Kırık, “Zaten çoğumuz artık toplantılara bile online ortamlarda gerçekleştiriyoruz. Yani yüz yüze toplantıların da sayısı azaldı. Pandemiden sonra böyle bir olayın ortaya çıkması, insanların online görüşmeye alıştıktan sonra artık simültane yapay zeka tercümanlığı aracılığıyla bu sisteme entegre olacak olması da biraz düşündürücü.” diye konuştu.
“İNSANLAR TAMAMEN DİJİTAL DÜNYADA İLETİŞİM KURMAYA HAZIRLANIYOR”
Olaylar içerisinde bir ilişki kurduğunuzda insanların tamamen dijital dünyada iletişim kurmaya hazırlandığı ya da bunun bir temelinin atıldığını söyleyen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık’ın bu durumun ilerleyen yıllarda olacağını düşündüğünü, dolayısıyla kursların bile online ortama döndüğü bir zamanda, bu sistemin sanki ilerleyen yıllarda daha çok kullanılacağı ve dolayısıyla kursların artık farklı teknikler geliştireceği, belki kurslar kapanmayacağını ama farklı öğrenme teknikleri geliştirecekleri bir yapıya doğru gidildiğini kaydetti.
‘SADECE İNGİLİZCE DEĞİL FARKLI DİLLER DE KONUŞULABİLECEK’
İnsanların dil sorununu en çok dünyayı gezerken ya da bir ülkeye turist olarak giderken yaşadıklarını söyleyen Doç. Dr. Kırık, sadece İngilizce değil çok farklı dillerin de konuşulabildiğine dikkat çekti.
“BU SİSTEM DAHA ÇOK VERİ VE DAHA ÇOK PARA DEMEK”
Meta şirketinin bu seni sistem bile daha çok veri toplayacağını belirten Kırık, “Bu yeni teknolojide bir kişi mikrofonu açacak, söyleyeceği sözleri kayıt altına alacak daha sonra yapay zeka algoritması tıpkı çeviri sistemindeki gibi onu istediği dile çevirmiş olacak. Biliyorsunuz dijital araçlar bizim konum lokasyon bilgilerimizi de takip ediyor arka planda. Bu sistemle insanların lokasyon bilgilerine de ulaşmış olacaklar hem de insanların orada ne sordukları, yani farklı bir şehir ve ülkeye gittiklerinde nelerle karşı karşıya kaldıklarını nelere ilgi duydukları ya da neleri merak ettiklerini de öğrenmiş olacaklar. Bu da aslında yine veri demek oluyor. Dolayısıyla bu sisteme ciddi bir yatırım yapılıyor şu an. Ve bu yatırımın da aslında altında yatan buradan ciddi paralar kazanacak olması. Şöyle düşünün bu geliştirmiş olduğu sisteme yarın öbür gün şirketler de entegre olacak. Biliyorsunuz zaten Facebook’un ya da Instagram’ın içerisinde işletme hesapları da bulunuyor. Dolayısıyla bu işletme hesapları üzerinden de insanlara ulaşım sağlanmak istenecek.” Dedi.
“ÇOK UZUN YILLAR SÜRMEYECEK”
Bu yeni teknolojinin çok yakında etkin bir biçimde kullanılacağını ifade eden Kırık, “Artık teknolojinin geldiği noktayı düşündüğümüzde çok uzun yıllar olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Tahminime göre 3 yıla kadar 2025 yılına kadar ciddi bir teknoloji açısından çok yaygınlaşacağı ve özellikle artık blog zinciri dediğimiz sistemin de gelişim göstereceğini düşünürsek 2025 yılı sanki bizim için daha makul ve bu sistemin yaygınlaşması adına önemli bir yıl olacak diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.