‘Başka Hikayeler’ albümünü hangi ruh haliyle hazırladın?

Pandemi döneminde bana kalan boş vakitte iç sesimi dinlemeye daha çok fırsat buldum. Takım arkadaşım Gözde Ançel ile yepyeni ilhamlarla internet üzerinden de olsa bol bol görüştük, çalıştık, onlarca şarkı yazdık ve eleyip eleyip en güzel şarkıları dinleyicilerimize sunduk.

Günümüz şartlarında meslektaşların single bile çıkarmaya cesaret edemezken sen 10 şarkılık bir albüm yaptın. Bu özgüvenin nereden geliyor?

Üreten kişileriz çünkü. Gözde’nin de benim de sürekli ilhamlar akıyor kulaklarımıza. Biz bir şey yapmasak da yaşadığımız olaylar içgüdüsel olarak tetikliyor sanırım. Bir sürü eserimiz olunca paylaşmaktan da çekinmiyoruz haliyle. Cephaneliğimiz o yüzden sağlam. Özgüvenin kaynağı bu olabilir.

BİR SÜRÜ ŞARKIYI ÇÖPE ATTIK

Son albümün içine sindi mi?

Zaten içimize sinmeyen hiçbir şeyi bugüne kadar yayınlamadık. Bir sürü şarkıyı çöpe attık. Hem de saatler harcayarak ne emeklerle kaydettiğimiz şarkıları... Ama başarının formülü budur. Her zaman eserimizin içerisinde kendi ruhumuza yakışan, gerçek doğallık ve samimiyet olması gerekiyor. Biz diye konuşuyorum çünkü biz bir ekibiz. Bu başarı bir ekip çalışmasının sonucu.

Hayranlarına bu albümünde neler vaat ediyorsun?

Açıkçası bu albümle her şey ve hiçbir şey vaat ediyorum. Biz kendi yaşadığımız hikayeleri anlatıyoruz. Acısıyla tatlısıyla aşkın her halini yaşayıp müziğe ve hikayelere döküyoruz. Dinleyenler de içinde kendilerine ait yaşanmışlıklar buluyor. Benimsiyorlar.

‘Yüreksiz Tilki’ şarkının nakaratının Rapçi Joker ve Mirac’ın aylar önce yayımladığı ‘Kural’ isimli şarkısının nakaratından kopyalandığı öne sürüldü. Bu albümünde böyle bir eleştiriyle karşılaştın mı?

O olay tamamen tesadüf. Çalıntı iddiaları gündeme düştü ama o melodiyi daha önce bulduğumuza dair elimizdeki ses kayıtlarını ve belgelerini yayınladıktan sonra sesler kesildi. Hayatımda en son yapacağım şey eser hırsızlığıdır. Bu sektörde bir saygınlığım var. Ölürüm de ismime leke sürdürmem. Başkasının hakkını da gasp etmem.

BU SIRRI MEZARA KADAR GÖTÜRECEĞİM

Hayatını değiştiren melodinin ses frekansını koluna dövme yaptırmıştın. Hayatını değiştiren o melodi neydi?

Ah! Orası sadece bana ait bir sır. Yapan dövmeci arkadaşım bile ne olduğunu bilmiyor. Açıklasam hiçbir anlamı kalmaz. Bu sırrı mezara kadar götüreceğim.

“Bir dövme yaptıran bir daha duramaz, arkası gelir” derler. Hâlâ tek dövmede misin?

İkinciyi de buldum. Yakın zamanda yaptırınca göreceksiniz zaten. Ama emin olun ki hayatımda bana anlam katan bir hikayesi olacak bir şey. 10 yıl sonra bile baktığımda pişman olmayacağım bir motif olacak.

Bir röportajında “İngilizce albüm çıkarmak için doğru zamanı bekliyorum” demiştin. Bu bir risk değil mi?

Bugüne kadar çıkarıp da pişman olduğum bir şarkı ya da albüm olmadı. İngilizce bir eser yapacağım mutlaka ama tutar veya tutmaz diye bir kaygım yok. Kendi duygularımı anlatacağım sonuçta. İlla ticari bir kazanca geçmesi gerekmiyor.

SANATÇI TOPLUMA BİLİM İNSANLARI GİBİ VERİLERLE DEĞİL KALBE DOKUNAN HİKAYELERLE IŞIK TUTAR

Kadına, hayvanlara ve doğaya şiddet bir türlü engellenemiyor. Burada sanatçıların üzerine düşen görev nedir?

Sanatçı topluma bilim insanları gibi verilerle değil, kalbe dokunan hikayelerle ışık tutar. O yüzden sanatın ve müziğin gücü küçümsenemez. Sosyal medyanın toplumda bu kadar yayılmasıyla daha çok insana sesimizi duyurup kampanyalar başlatıp algı yaratabiliyoruz. Geçmiş günlere nazaran şu an herkes birbirini takipte ve insanların yavaş yavaş doğruyu yanlışı gördüğüne ve ayırt edebildiğine inanıyorum.

BEN 90’LAR ÇOCUĞUYUM, SAMİMİ DUYGULARLA BESLENDİM

Dünyadan ve Türkiye’den kimleri severek dinliyorsun?

Ben 90’lar çocuğuyum. O zamanki sıcak, samimi duygularla beslendim. O yüzden eserlerimde hep 90’lar Türkçe pop tınısı duyabilirsiniz. Babam bir Türk halk müziği sanatçısı. Bağlama sesiyle büyüdüm. Amcamdan da Türk sanat müziğiyle beslendim. En iyi arkadaşlarım; DJ, cazcı, rapçi, ve teknocu. Konservatuarda klasik müzik komposizyonu okudum. Senfoni orkestrasına ve oda orkestralarına eserler yazdım. Dünyayı gezerken Afrikalısından Hintlisine kadar değişik müzisyen dostlarım oldu. Kısacası her şeyden o kadar çok beslendim ve kendi müziğimi harmanladım ki ortaya farklı bir Buray dokusu çıkardığıma inanıyorum.

ŞEZLONGUN ÜZERİNDE BİR GECEDE SEKİZ BESTE ÇIKARDIĞIMIZ OLDU

Şarkılarının başarısını neye borçlusun? Bu eserler nasıl ortaya çıkıyor?

Söz konusunda üstadımız Gözde Ançel. “Sihirli kalem” diyorum ben ona. İnanılmaz bir anlatım gücü var. O yüzden ben edebiyat kısmını ona bırakıyorum. Ben işin müzikal kısmında daha çok yer alıyorum. Bazen yer değiştiriyoruz tabii. Üç-beş tuğla ben söz koyuyorum bazen. Onun bulduğu çok yaratıcı melodiler de olabiliyor. Bazense gitarı elimize alıp denize karşı kumlarda oturup bağıra çağıra çalıyor, söylüyoruz. Spontane çok değişik şeyler buluyoruz. Antalya’da bir plajda, elimizde gitarla bir gecede sabaha kadar şezlongun üstünde sekiz beste çıkardığımız oldu.

PANDEMİDEN SONRA DİNLEYİCİMLE BULUŞMAK, BİR GÜVERCİNİ KAFESTE BESLEYİP ÖZGÜRLÜĞÜNE BIRAKMAKLA AYNI HİS

Konserler nihayet yeniden başladı. Neler hissediyorsun?

Pandemiden sonra yüz yüze, göz göze dinleyicimle buluşup bağıra bağıra şarkı söylemek, bir güvercini kafeste besleyip özgürlüğüne bırakmakla aynı his. Bilmem anlatabiliyor muyum?

Bodrum dışında kaç konser daha vereceksin?

İstanbul, Bodrum, Çeşme, Ankara, Antalya, Adana gibi Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde konser vereceğiz. Sosyal medya hesabımda konser takvimlerimizi paylaşıyoruz. Sevenlerim konserlerimi ‘@BURAYMUSIC’ hesabından, Instagram’dan takip edebilir.

BİZİ İDOL OLARAK GÖREN HAYRANLARIMIZA IŞIK TUTMAK ZORUNDAYIZ

Kafana göre yaşamayı becerebiliyor musun yoksa “Başkaları ne der?” baskısı yaşıyor musun?

Biz sanatçılar, bizi takip eden idol olarak gören tüm hayranlarımıza ışık tutmak zorundayız. Herkes şöhret olabilir ama insanlığa güzel bir şey katabilmek daha önemli bir amaç. Başkalarının ne dediği umurumda değil. Kendi doğrularımla ilerlemek en mantıklısı.

Müzik dünyasındaki hayalinin neresindesin?

Ben hiç şöhret olmak istemedim. 400-500 şarkıdan oluşan İngilizce bir repertuvarım var. Dünyanın neresine gidersem gideyim çalıp söyleyip harçlığımı çıkarabilecek yeteneğim de var. Birçok ülke gezdim. Köprünün altında da müzik yaptım, bozuk para attılar bana. Çok yıldızlı otellerin lobisinde caz da söyledim. Tüm dünyadaki insanlarla müzik yapmadan ölmek istemiyorum.